Çocukların hayal gücünü ve yaratıcılığını geliştirmeye yarayan masallar, eski dönemlerde büyük küçük herkese, önemli aktarımları yapmak için sunulurdu. Yazılı kültürün gelişmesiyle anlatıcılık geleneği eski niteliğini kaybetse de son yıllarda hikaye ve masal anlatıcılığı yeniden gün yüzüne çıkmaya başladı. Anlatıcılık sanatını icra edenlerin sayısı da gittikçe artıyor. Anneannesi ve büyük dayısının anlattığı masallarla büyüyen müzisyen Zeynep Betül Akyıldız, daha sonra bunun eğitimini de alıp, profesyonel bir anlatıcı olarak hem çocuklara hem de büyüklere masallar anlatıyor. TRT2’de dün akşam son bölümüyle ekranlara gelen “Misal” programını sunan Akyıldız, izleyenleri hem geçmişe götürdü hem de Anadolu’nun masallarıyla buluşturdu. Misal’in tüm bölümleri Tabii platformunda ve YouTube’da izlenebiliyor.
Masal anlatıcısı, bir masalı veya hikayeyi sözlü olarak aktarırken, karakterlerin sesleri ve duygusal tonlarını kullanarak dinleyicileri hikayenin içine çekmeye çalışır. Eskiden köylerde masal anaları, ozanların, köy köy dolaşıp masal anlatarak geçimlerini sağladıklarını dile getiren Zeynep Betül, anlatıcılık kültürü ile ilgili şunları söyledi: “Sorun şu ki artık anlatanlar azalmaya başladı. Bunun bir kültür olarak devam etmesi çok önemliydi. Ben de anlatıcılığa sahne sanatını katmak ve modern bir yorum getirmek istedim. Tabii ki yazılı kültür ve şu anda dijital kültürü yaşadığımızdan dolayı tekrar geçmişteki o sözlü kültürü olduğu gibi yaşamamız çok mümkün değil. Tıpkı müzedeki eserleri bir hazine olarak görüp sarıp sarmaladığımız gibi, masallara da bu bakış açısıyla yaklaşıyorum.”
Masal anlatıcılığının teknoloji çağının insanına ne verdiğiyle ilgili de konuşan Zeynep Betül Akyıldız, “Sözlü kültürün altında mitler, destanlar, efsaneler, masallar, türküler her şey var. Masal bunlardan sadece bir tanesi. Bunlarla gelecek kuşağa bir takım mesajlar ve öğütler aktarılarak geçmişle bağ kurma imkanı veriyor. Bu sarıp sarmaladıkları kundağı kuşaklar boyunca birbirlerine iletmişler. Sözlü kültür araştırmacıları köy köy dolaşarak bunları kayıt altına almaya başladı. Kayıt altına alınması bir yandan çok güzel bir şey, ama bir yandan da sözlü kültürün öldüğünü belli eden bir şey” ifadelerini kullandı.
TRT2’de yayınlanan Misal programında farklı şehirlerin masallarını anlatan Zeynep Betül, “Masallar da kanatlı, uçan canlı gibiler. Şu masal şu şehrin masalıdır diye yüzde yüz söyleyemiyoruz. Ama o masalın o şehirdeki versiyonları var. Masal havuzumu oluştururken bunları araştırdım. Masal anlatıcılığını sadece sözlü olarak değil, müzikli olarak da yapmaya başladık. 13 bölümlük programda, 13 farklı şehrin masalını izleyiciyle buluşturduk. ‘Küçükken de masal dinlerdik, nostalji yaşadık’ şeklinde çok güzel tepkiler aldık. Yeni hayaller kurmaya başlayan gençlere de ilham oldu. Bu alanda Türkiye’deki ilk çalışma olduğu için de çok mutluyuz. Geçmişteki o masallar sadece çocuklar için değil, herkes içindi. Misal’de anlattığım masalların içerisinde cinler, periler, kavuşamayan aşıklar, ölüm gibi bu çağın çocuklarıyla paylaşmadığımız her şey geçiyor” şeklinde konuştu.