Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaşandığı ilk gün gönüllü 200 doktorla bölgeye giden Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekim Yardımcısı Dr. Abdulvahap Şahin, "Bütün yakınları vefat eden bir depremzedeyi unutamıyorum, hastaneye gönüllü çalışmak için gelmişti. 'Sağlık çalışanlarına çorba yaparım, eşya taşırım, ne gerekiyorsa yaparım.' diyerek çalıştı hep. Bu bizleri çok duygulandırdı." dedi.
Bilkent Şehir Hastanesi'nden deprem bölgesine 200 gönüllü doktorla birlikte ekip lideri olarak giden Şahin, Kahramanmaraş ve Hatay'daki hastanelerde depremzedelerin tedavisi için yürüttükleri çalışmaları anlattı.
Şahin, depremin yaşandığı gün saat 07.00'de, Koordinatör Başhekim Dr. Öğretim Üyesi Aziz Ahmet Surel başkanlığında kriz koordinasyon toplantısı yapıldığını, hekim, hemşire ve sağlık personelinden 200 kişilik gönüllü bir ekibin, bölgeye her an gitmeye hazır şekilde hastanede beklediğini gördüklerini ve bunun kendilerini çok duygulandırdığını söyledi.
Bu kapsamda ilk ekibin İskenderun'a gittiğini belirten Şahin, "Ardından biz de yaklaşık 200 kişilik gönüllü ekibimizle Hatay ve Kahramanmaraş'a intikal ettik. Ortopedist, genel cerrah, acil müdahale, dahiliye gibi alanlardan ekipler hastanelere dağıldı. Bölgedeki üç hastaneyi bu şekilde sağlık ekiplerimiz devraldı ve hızla yaralılara ilk müdahaleleri yapmaya başladı." diye konuştu.
Kendisinin de Kahramanmaraş'taki Necip Fazıl Şehir Hastanesi'nde görev yaptığını, diğer ekiplerin süreçlerini buradan yönettiğini dile getiren Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hastanelerde var olan sağlık ekipleri oldukça yorgundu. Onlara bir anda 'can suyu' gibi destek vermemiz karşısında bizi büyük bir sevinçle sıcaklıkla karşıladılar. Meslektaşlarımızın gözlerindeki o mutluluğu unutamıyorum. İçinde, enkazda yakınları olan sağlık çalışanları vardı ve onlara destek olmak çok kıymetliydi bizim için de. Biz gece hastaneye vardığımız andan itibaren var olan sağlık ekiplerini dinlendirebilmek için acil servis ve diğer servisleri devraldık. Acil serviste çok sayıda depremzede ve yakınları vardı. İlk müdahalelerini yaparak depremden etkilenmeyen illerdeki hastanelere nakillerini sağladık. Böylelikle daha sonra gelen hastalara da tedavileri için yer açabildik."
Dr. Abdulvahap Şahin, ekibi içinde çocuk doktorlarının da bulunduğunu, Necip Fazıl Şehir Hastanesi'nde bir çocuk servisi oluşturduklarını da belirterek, "Gelen çocuk yaralılar da vardı. Hekimler, hemşireler, çalışanlar, hep birlikte acil serviste bir bölümü temizleyip çocuk hastalar için düzenledik ve hızla tedavi hizmetini başlattık." dedi. Şehirde sürekli artçı sarsıntıların yaşandığını ve hastaneye devamlı enkazdan çıkarılan yaralıların getirildiğini anlatan Şahin, şunları kaydetti: "Depremin 140. saatinde enkaz altından çıkarılan, 'mucize' gözüyle bakılan yaralı bir kız çocuğu hastaneye getirildi. Çocuğumuz çıkarıldığında bilinci tamamen kapalıydı fakat hastanede ilk müdahaleyi yaptığımızda bir anda gözlerini açıp bize 'Susadım' dedi. O an hepimiz çok büyük bir mutluluk yaşadık. Bunu unutamıyorum.
Unutamadığım bir başka kişi de bütün yakınları göçük altında vefat eden bir depremzedeydi. Evi zemin kattaymış, hepsinin yaşamını kaybettiğini öğrenmiş ve ardından gönüllü olarak çalışmak için hastaneye gelmişti. 'Eşya taşırım, sağlık çalışanlarına çorba yaparım, ne gerekiyorsa yaparım.' diyerek hastanede gönüllü çalıştı. Bu bizleri gerçekten çok etkiledi, duygulandırdı."
Dr. Abdulvahap Şahin, deprem bölgesinde büyük bir dayanışma gösterildiğinin altını çizerek, "Gittiğimiz hastanedeki ekiplerle sanki yıllardır görmediğimiz bir aile ferdimizle berabermişiz gibi aralıksız 8 gün çalıştık. Hastaneleri ne olursa olsun terk etmemişlerdi. Sağlık çalışanlarının ne kadar vefakar olduğunu bir kez daha gösterdiler." dedi. Depremin yaşandığı gün bebeğinin 40'ının yeni çıktığını da aktaran Şahin, eşine deprem bölgesine gittiğini uçağa bindiği esnada haber verdiğini dile getirdi.