Temiz havuz ve denizlerde yüzmek çocukların solunum yollarının açılmasını sağlıyor.
UÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sapan, "Polensiz ve kirliliğin bulunmadığı ortamdaki havuzlarda ve temiz denizlerde yapılan yüzme, çocukların solunum yollarının açılmasını sağlıyor" dedi.
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihat Sapan, astım hastası çocuklar için yüzme önerisinde bulundu.
Çocuk Alerji ve Astım Akademisi Derneği yönetim kurulu üyesi de olan Sapan, son yıllarda astım hastalığının görülme oranının arttığını söyledi.
Türkiye'de çocuklarda astım hastalığı görülme oranının yüzde 10 civarında olduğunu belirten Sapan, "Bu rakam büyük. Mücadele etmek için dernekler kuruldu. Biz Çocuk Alerji ve Astım Akademisi Derneği olarak çocuklarla ilgilenmeyi kendimize hedef olarak belirledik. Toplumdaki tüm kesimlerin bilgisini artırmak için çaba gösteriyoruz. Bu konuda her yıl bilimsel kongreler düzenliyoruz. Doktorların bilgisinin artırılmasının yanı sıra aile dernekleriyle iş birliği yapıyoruz" dedi.
Astımlı çocuklara sprey tarzında ilaçlar verilebildiğini ancak ilaç tedavisinin devamlılık gerektiren bir durum olduğunu dile getiren Sapan, "İlaç tedavisiyle astımın tamamen ortadan kalkmasını bekleyemeyiz, kontrol altına alabiliriz" ifadesini kullandı.
Hastalığın etkilerini azaltmak için yüzün
Hastalığın etkilerini azaltma noktasında yüzme sporunun pozitif etkileri olduğuna işaret eden Sapan, şunları söyledi:
"Çocuklarımızı yüzme sporuna yönlendirirsek astım ilaçlarını kullanma miktarı azalır. Yüzme, astımlı çocuklarda çok önemli etkiler yapıyor. Özellikle polensiz ve kirliliğin bulunmadığı ortamda havuzlarda ve temiz denizlerde yapılan yüzme, çocukların solunum yollarının açılmasını, rahatlamalarını sağlıyor. Solunum yolları açılan ve rahatlayan çocuklar, astım ilaçlarını daha az kullanıyorlar. Bütün dünyada yüzme havuzları yapılarak çocukların yüzmeleri teşvik ediliyor."
Ev içi sıcaklığı ve nemin hastalığa etkisi
Sapan, "Özellikle ev içinde nemi yüzde 50'nin altında tutmak, ortam sıcaklığını 21-22 derecenin üzerine çıkarmamak astımlı çocuğu olanlarda ve tüm insanlar için son derece önemlidir. Astım sıklığı giderek artıyor. Bunda ev içi sıcaklığın ve yüksek nemin de etkisi var." diye konuştu.
Alerjiye neden olan antijenlerin yüksek ısı ve nemde arttığını anlatan Sapan, şunları kaydetti:
"Çocukların solunum yollarına ulaşan akar antijenleri ki bunlar gözle görülemeyen çok küçük 0,3 milimetre büyüklüğündeki canlılardır. Bunlar solunum yollarında bulgular ortaya çıkarıyorlar. Bu allerjenlerin solunum yollarına ulaşmasıyla çocukta solunum güçlüğü, öksürük ortaya çıkıyor. Bu öksürük geceleri daha fazla oluyor ve durmuyor, uzun süre devam ediyor. Bir süre sonra bulgular kayboluyor ancak tekrarlamalar söz konusu oluyor. Özellikle ev içlerinde sigara içilmesi ve hava kirliliği bu hastalığın bulgularının daha çok ortaya çıkmasına yol açıyor. Ülkemizde gerçekten hava kirliliği önemli boyutlara gelmiş durumda. Sigara ve kirli havadan uzak durulması şart. O yüzden hava kirliliğini azaltmanın yollarını aramak durumundayız."
#Astım
#Polen
#Aleji
#Yüzmek
#Havuz