Antibiyotikler doğru tanı konulması sonrasında bakteriyel bir enfeksiyon varlığında, gerekli ise doktor tarafından önerilen ilaçlardır. Antibiyotikler ateş düşürücü, ağrı kesici değildir. Uygunsuz kullanılan her bir antibiyotik yoğun bakımlarda tedavisi mümkün olamayan ölümcül enfeksiyonlarla mücadele edilmesi gereken hastalıklara neden oluyor.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, uygunsuz kullanılan antibiyotik ile ilaca direnç probleminin gittikçe yaygınlaştığı uyarısında bulunarak, "Antibiyotikler ateş düşürücü, ağrı kesici değildir" değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Kartal, Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası ve Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde antibiyotiklerin devreye girmesiyle birçok ölümcül ve bulaşıcı hastalığın iyileştirilebilir olduğunu belirtti.
Sık ve uygun olmayan kullanımlarda direnç gelişiyor
Bununla birlikte sık ve uygun olmayan kullanımlar nedeniyle antibiyotiklere direnç probleminin gündeme geldiğini vurgulayan Kartal, şunları kaydetti:
- "Dünya genelinde antibiyotiklerin en az yüzde 30-40'ının yanlış veya gereksiz yere kullanıldığı bilinmektedir. Antibiyotikler en sık, etkeni yüzde 90'ın üzerinde virüs olan çeşitli mevsimsel üst solunum yolu hastalıklarında kullanılmaktadır. Oysa antibiyotiklerin virüslere etkisi bulunmadığı gibi, kullanılması durumunda yan etki, direnç ve gereksiz maliyet ile sonuçlanmaktadır."
Gerekliyse antibiyotik kullanın
Poliklinik koşullarında bakteriyel ve viral enfeksiyon ayrımını klinik olarak tam yapamayan hekimlerin de üst solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotik kullanma eğiliminde olduğunu ifade eden Kartal, "Günümüzde bu ayrımı yaparak hekimi rahatlatan çok hızlı testler bulunmaktadır. Yine antibiyotiklerin en çok kullanıldığı idrar yolu ve alt solunum yolu enfeksiyonlarında da mikrobiyolojik örnek alındıktan sonra, gerekliyse antibiyotik kullanılması gerekir" ifadesine yer verdi.
Kartal, tek ve ucuz antibiyotik yerine gereksiz yere iki antibiyotiğin bir arada içilmesinin ya da daha yeni ve pahalı antibiyotiklerin tercih edilmesinin de uygun olmayan kullanımlar olduğuna işaret ederek, enfeksiyonlara yönelik etkin hijyen, sanitasyon, aşılama gibi koruyucu hekimlik uygulamalarının da antibiyotik gereksinimini ve dolayısıyla direnç oluşumunu önleyici bir yaklaşım olduğunu, bunun üzerinde önemle durulması gerektiğini bildirdi.
Tedavisi mümkün olamayan ölümcül enfeksiyonlara neden oluyor
Prof. Dr. Kartal, antibiyotik alımının sadece ilacı kullanan kişinin değil, ailesinin ve toplumun doğal mikrobiyal ortamını da değiştirdiğinin bilinmesi gerektiğini belirterek, şunları aktardı:
- "Uygunsuz kullanılan her bir antibiyotik ile direnç problemi gittikçe yaygınlaşmakta ve özellikle hastanede ve yoğun bakımlarda tedavisi mümkün olamayan ölümcül enfeksiyonlarla mücadele edilmesi sonucunu doğurmaktadır. Öte yandan antibiyotikler sadece insanlarda değil, hayvanlarda da sık kullanılmaktadır. Bakteriyel direnç oluşumuna önemli katkısı olan bu uygulama ile ilgili de tedbirler alınmalıdır. Antibiyotikler doğru tanı konulması sonrasında bakteriyel bir enfeksiyon varlığında, gerekli ise doktor tarafından önerilen ilaçlardır. Antibiyotikler ateş düşürücü, ağrı kesici değildir."