Hamilelik boyunca yeterli su tüketiminin önemi biliniyor. Ancak özellikle yaz aylarında aşırı sıcaklar nedeniyle terlemeyle birlikte vücuttan atılan sıvı miktarı artacağı için hem bebeğin hem de anne adayının sağlığı açısından su içmeyi ciddiye almak gerekiyor. Ayrıca yaz aylarında artan ödeme karşı önlem alabilmek için de su gerekiyor. Bu nedenle kişiye göre değişebilmekle birlikte her gün ortalama 2,5-3 litre (12-14 bardak) su içmeye dikkat edin. Hiçbir sıvının da suyun yerini tutmayacağını da unutmayın.
Annenin tükettiği yararlı ya da zararlı olabilecek her şey bebeğe geçtiğinden kahve ve çay tüketirken dikkatli olmak gerekiyor. Zira, fazla miktarda kafein bebeğin büyüme ve gelişimini olumsuz etkileyebiliyor. Ayrıca, kafein demir emilimini engellediği için, hamilelikle birlikte artan demir eksikliği açısından da risk oluşturabiliyor. Bu nedenle kafein içerikli ürünlerden mümkün olduğunca uzak durmakta fayda var. Hekim tarafındın farklı bir bilgi verilmediyse kafeinin günde 200 mg’ın altında olmasına dikkat edin. Aynı şekilde fazla çay da içeriğindeki kafein nedeniyle hamilelikte kasılma riski taşıyor. Dolayısıyla çay ve kahveden vazgeçemeyen adayların günde bir fincan kahve veya 1-2 çay bardağı açık veya 1-2 dilim limon eklenmiş çay tüketmesi uygun görülüyor.
Yaz ayları meyve sebze çeşitlerinin bol olması sayesinde hamilelerin seçeneklerini de artıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, lif ve su içiriği yüksek olmasının yanında bol vitamin ve mineral içiren bu meyve ve sebzelerin dengeli tüketilmesinin birçok yarar sağladığına de dikkat çekiyor. Marul, salatalık, çilek, karpuz, kavun, ananas, erik, elma, üzüm ve kiraz gibi su içeriği yüksek olan sebze ve meyveler sıvı kaybının telefi edilmesine destek olabildiği gibi hamilelik döneminde sağlıklı kilo kazanımına da destek oluyor. Yaz aylarında kızartma gibi besin değerinin düşmesine ve sağlığı olumsuz etkileyecek pişirme yöntemlerinden uzak durulmalı. Izgara veya kendi yağı ile pişirilmiş demir yönünden zengin olan kırmızı etler tercih edilebilir. Ayrıca, sebze yemeklerinin yanına kalsiyum ve protein açısından zengin yoğurt, ayran, kefir veya cacık gibi sağlıklı alternatifler de anne adaylarına ferahlık sağlayacaktır. Bebeklerin beyin gelişimine katlı sağlaması için Omega-3 kaynağı olan balığı ise haftada 2-3 tüketmenizde fayda var.
Sebze ve meyvelerin çeşitliliği, içerdikleri su ve posa, hamilelik döneminde anne adaylarında sık görülen kabızlık probleminin önlenmesine de yardımcı oluyor. Bu nedenle günlük olarak posa ve su ihtiyacının karşılanacağı bir beslenme planı oluşturulmalı. Öğünlerde sebze ve meyvelerin yanında tam tahıl ekmekleri, tam buğday makarnası, posa ve vitamin mineral içeriği yüksek bulgur, karabuğday gibi tahılların tercih edilmesi yarar sağlıyor. Ayrıca, haftada 2-3 defa demir ve protein yönünden zengin kuru baklagilleri tam tahıllı ürünlerle birlikte tüketmek anne sağlığı ve bebeğin gelişimini desteklemesi açısından önem taşıyor.
Sıcak havalar gıdaların kolay bozulması ve zararlı bakterilerin hızlıca artması açısından uygun bir zemin oluşturuyor. Bu nedenle özellikle hayvansal gıdaları son kullanma tarihlerine dikkat ederek satın almak ve buzdolabında çiğ olarak uzun süre bekletmeden tüketmek gerekiyor. Ayrıca, yemekleri de pişirdikten sonra uzun süre dışarıda bekletmemek ve mümkün olduğunca kısa sürede buzdolabında muhafaza etmek gerekiyor. Hangi mevsimde olursa olsun hamilelerin hijyeninden emin olmadığı ambalajsız ve açık olarak satışa sunulan gıdaları tüketilmemesi öneriliyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, hamilelik döneminde artan demir eksikliğini önlemenin yollarından birinin demir emilimini arttırmak için demir içeren besinleri C vitaminden zengin gıdalarla birlikte tüketmek olduğunu söylüyor. Bunun için pekmez tüketirken yanında bir miktar kivi veya turunçgilleri, sabah kahvaltıdaki yumurtanın yanında taze biberi, az miktarda taze sıkılmış portakal suyunu veya et yemeklerinin yanında taze limon eklenmiş bol yeşil salatayı eksik etmemek gerekiyor.
Hamilelik boyunca hekime danışılarak yapılacak doğu seçilmiş egzersizler hem kilo kontrolüne yardımcı oluyor hem de daha enerjik hissedilmesini sağlıyor. Dolayısıyla yaz aylarında da günün daha serin saatlerinde hekiminizce uygun görülen ve önerilen hafif egzersizlere devam edin. Bunun için en güzel tercihlerden biri de yürümek.