Zonguldak'ta trafik kazasında yaralanan Damla Toprak (22) dikiş sırasında başında unutulan iğne ve iplik, sevk edildiği hastanede fark edildi.
Toprak, Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunurken hastane yönetimi ise dikiş iğnesi ve ipliğinin tedavi devam edeceği için bilerek bırakıldığını iddia etti. Geçen Cuma günü eşinin kullandığı otomobilin kent merkezinde kaza yapması sonucu Damla Toprak, başını aracın ön camına çarparak yaralandı. Başka bir araçla Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'ne giden Toprak'ın yaralanan başının alın kısmına dikiş atıldı. Doktorlar, daha sonra hastanede plastik cerrahi olmadığı için Toprak'ı Bülent Ecevit Üniversitesi(BEÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne sevk edilmesine karar verdi.
İddiaya göre ambulans tahsis edilmeyen Toprak, yakınlarıyla birlikte taksiyle sevk edildiği hastaneye gitti. Toprak'ın sargılı olan kafasındaki yarayı açan doktorlar, içinde dikiş iğnesi ve ipliğini fark etti. İğne alınarak yarası temizlenen Toprak, tedavisinin ardından taburcu edildi. Kazanın ardından gittiği Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi yetkilileri arayan Toprak, iğne ve ipliğin unutulmadığını dikiş devam edeceği için bilerek bırakıldığını ileri sürdüklerini söyledi.
İğne ile birlikte Zonguldak Adliyesi'ne giden Toprak, hastane hakkında Cumhuriyet Savcısı'na şikayette bulundu. Toprak, hastanenin tedavisini önemsemediğini ve kendisiyle ilgilenilmediğini söyledi. Gittiği hastanede yaşadıklarını anlatan Toprak, şunları söyledi:
"Kazanın etkisiyle kafamı cama çarptım. Kafamda cam kırıkları vardı. Biz hastaneye çıktığımız sırada ilk müdahale yapıldı. Kanamadan dolayı bayağı bir kan kaybettim. İlk müdahale yapıldı ve kanımı durdurdular. Cam parçaları varmış gözümde. Dikişe başlandı ama cam parçaları olduğu için tekrar durdurdular. Kanamanın durmadığını söylediler. Bizi tekrar müşahede odasına aldılar. Bu sırada hastanede plastik cerrahi olmadığı için bize BEÜ'ye gitmemiz gerektiği söylendi. Hastaneden sevk aldık. Bu seferde dediler ki 'hastane sevki kabul etmedi biz size ambulans veremiyoruz.' Ondan sonra tekrar yaram kapatıldı benim. Zaten kapalı şekilde bekliyorduk biz. Hastaneden çıkarken hastane personeli ve doktorlar dahil hiçbir şekilde kimse görmedi. Kendi imkânlarımız ile taksi tutarak hastaneye gittik."
Sevk edildikleri hastaneye ulaştıklarında acil müşahedesine alındıklarını ifade eden Toprak, "Yaramı açtılar. Dediler ki 'yaranda dikiş iğnesi unutulmuş.' Bizde, 'nasıl dikiş iğnesi unutulmuş' Tekrar biz hastane ile görüştüğümüz zaman bize 'iğne unutulmadı' dediler. Madem plastik cerrahi dikecek benim yüzümü neden o zaman dikişe başladılar. Dikişe başladınız niye iğneyi yaranın içinde unuttunuz. Bize 'siz karşı hastanenin dolduruşuna gelmişsiniz. Biz hasta gönderiyoruz kabul etmiyorlar. Biz bu çatışmayı sürekli yaşıyoruz.' denildi. Hastanede hiçbir şekilde ilgilenmediler. İnsan sağlığı bu kadar mı önemsiz İğne parçasını kafamda bırakmışlar. Unutmadıklarını söylüyorlar, unutulmadıysa neden bu alınmadı benden. Karşı hastaneye gittiğimde bunu görünce doktorlarda şok oldular. Hastaneden şikayetçiyim. İğnemde zaten elimde, benden bir parça olmuş durumda" dedi.
Hastane yönetimi ise olayın meydana geldiği saat içerisinde plastik cerrahi uzmanı olmadığı için hastanın sevk edildiği belirtildi. İğnenin ise hastanın kafasında unutulmadığı, ilk müdahaleyi yapan doktor tarafından yaranın bir kısmına dikiş atıldığı, kanamanın durdurulduğu ve iğnenin alınmayarak gazlı beze sarıldığı ve sevk edilen hastanede müdahale esnasında dikişin devam edilebileceğinin düşünüldüğü ifade edildi. Öte yandan Sağlık Bakanlığı'nın konuyla ilgili inceleme başlattığı ve hastane yönetiminin konuyla ilgili savunmasını bakanlığa sunduğu öğrenildi.