Yeni filmine ilişkin açıklamada bulunan Çağlar, Börü serisinin en başından beri bir sinema filmi öncesi "Seyircinin takip ve takdiri olacak mı?" düşüncesiyle ortaya konulan bir atılım olarak tasarlandığını belirterek, "En başından itibaren altı bölüm olarak tasarlanmış ve kesinlikle sinemada yayınlanacak bir öykü. Niceliğe değil bir öykünün niteliğine odaklı, son dört beş senedir başımızdan geçenleri fedakar özel harekatçılar gözünden anlatan realist bir proje. Bunu Amerika'da bile kolay kolay yapamazlar ama bizim mütevazı ekibimiz bu vizyonu yürütmeyi ve tüm zorluklara rağmen bitirmeyi başardı." diye konuştu.
Alper Çağlar, filmde izleyiciyi bekleyen sürprizlere de işaret ederek, "Filmdeki sürprizler, dramatik ve sarsıcı olacak. Ancak her zamanki gibi ülkemizin en kara gecesinde bile devletinin yanında yer alan fedakar güvenlik güçlerine olan gerçeklere dayalı saygımız projenin özünü oluşturuyor." ifadelerini kullandı.
Her zaman organik bir seyirci-yapımcı ilişkisine sahip olduklarının altını çizen Çağlar, şunları kaydetti:
"Hiçlikten yükseldik. Benim meşhur akrabalarım, sektörde tanıdıklarım, önümü açan varlıklı insanlar hiç olmadı. Hep bağımsız olduk. Çünkü temel sadakatimizin bizi sıfırdan zirveye taşıyan Türk seyircisi olduğunun farkında ilerledik. Bu filmde de araştırmadan, cefadan ve kaliteden ödün vermeden ilerleme şevkini bütün ekibe onlar veriyor. Elimdeki tüm ekip üyelerine nüfuz eden bir şuur bu. Seyircilerimiz her zaman en önemli varlık. Maddi değil, manevi anlamda bizi kalıcı kılacak, yüceltecek, vefasıyla bizi biz yapan tek devamlı müttefikimiz seyirci. Onların bazen tek tek yazdıklarına cevap vermem, ilgilenmem, fırsat oldukça dertleşmemin nedeni, tamamen menfaatle alakası olmadan içimden gelen sevgi ve saygı dolayısıyla. İleride projelerde başarılı ya da başarısız oluruz, bu çok önemli değil. Bütün gişeler, fırsatlar, kazanılanlar güzel bir oyuncak ama hiç biri bizim temel seyircimizin takdiri ve vefası kadar değerli değil. Bunu herkes anlayamaz. Anlamasın da zaten. Benim en büyük arzumun onları asla hayal kırıklığına uğratmamak olması bana özel bir saplantı olsun."
Başarılı isim, filmde 15 Temmuz'da yaşananların da ele alındığının altını çizerek şöyle devam etti:
"Börü sinema filminin damarlarının içinde, güvenlik güçlerinin çilesine ve büyük fedakarlıklarına fevkalade bir saygı besleyen bir öykü dolaşıyor. 15 Temmuz gecesi çoğumuzun bilmediği anlar oldu. Polis Özel Harekat'ta o gece yaşananlar, cehennem gibi bir gece ve destansı kahramanlıkları hiç böyle anlatılmadı. Sabahın ilk ışıklarına kadar Özel Kuvvetler'de imkansızı başarmak için gerçek Türk subay ve astsubaylarının hiç bahsedilmemiş müfredatlara geçen çatışması, mücadelesi ve daha nice özel an filmde anlatılmak istenen istisnai olaylar. Tarih 15 Temmuz'u yazdığında, o gece kahramanlaşan polis ve askerleri de altın harflerle yazsın, fazla anlatılmayan ama geceyi döndüren kahramanlıkları unutmasın diye bu filmi yaptık. Onlar için gece kabus gibi başladı ama bir kahramanlık örneği olarak bitti. İşte Börü bunu hakkıyla anlatan bir aksiyon filmi. Seyirci ağlayacak, sarsılacak, hissedecek. O gece en kötü şartlarda kutsal görevini ne olursa olsun bırakmayan biricik asker ve polislerini bağrına basacak ve onların başardığını heyecanla izleyecek. Bu Börü'nün özü işte." dedi.
Yapımcı Çağlar, filmin Dağ 2'nin bütçesinin birkaç katı olacak bir bütçeye sahip olduğunu kaydederek, "Finansal açıdan eskiden kazandıklarımızı bu projeye kullandık. İstihdam yaratmaktan, denenmeyeni denemekten, Türk sinema tarihinin en çok efekt planını barındırmaktan kaçmadık. Ben ve ortağım Doruk (Acar) elimizi taşın altına koyduk. Çünkü öyküsünü anlattığımız insanlar bunu hak ediyordu. Hakkını vermeden yapamazdık. O yüzden elimizden geleni yaptık. Biz yapımcılarından, yönetmenlere, ekibin tüm üyelerine, tırnağımızla çilesini kazıyarak umuyoruz ki alnımızın akıyla vizyona gireceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Çekimlerin İstanbul ve Ankara'da yapıldığını aktaran Çağlar, "Filmin öyküsü ve Özel Harekat'ın en büyük mücadelesi Ankara'da geçtiği için, bazen burada (İstanbul'da) da Ankara setleri kurduk, çabaladık. Çekimleri sekiz hafta planlamıştık ama aksiliklerle, hava şartları dolayısıyla 11 haftada bitti." ifadelerini kullandı.
Can Emre ve Cem Özüduru'nun yönetmenliğini yaptığı yapımda, Serkan Çayoğlu, Murat Arkın, Emir Benderlioğlu, Can Nergis, Özge Gürel, Zafer Algöz ve Mesut Akusta rol aldı.