İstanbul Fatih’te geçen yıl hayatını kaybeden 2,5 aylık Yusuf bebeğin ölümüne ilişkin Adli Tıp raporu ortaya çıktı. Dosyaya ulaşan raporda bebeğin kanında metamfetamin tespit edildi. Bebeğin ölümünden sorumlu tutulan anne ile eşinin arkadaşı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Raporunda, bebeğin ölümüne neden olan uyarıcı maddenin anne sütüyle geçmiş olabileceği veya sulandırılarak ağız yoluyla da verilebileceği bildirildi.
O gün evden ayrılan Cherif’in ifadesi alınamadı. Anne Chaimae’nin ise şikayetçi sıfatıyla polis karakolunda ifadesi alındı. Anne Chaimae, olaydan 4 gün önce Cherif’e evin anahtarını verdiğini, olay gecesi bebeğiyle uyuduklarını, saat 02.00’da bebeğin altını değiştirdiğini, bu esnada Cherif’in evde olmadığını, saat 04.00 sularında uyandığında bebeğini yanında olmadığını fark edince salonda yüzüstü gördüğünü ve Cherif’in bebeğini öldürmüş olduğunu söyledi.
Olay gününe ait apartmanın kamera kayıtlarının incelenmesinde, Cherif’in 12 Nisan 2022 tarihinde saat 18.51 sularında bina içerisine girdiği, sabaha karşı saat 04.32 sularında binadan çıktığı görüldü.
Saat 04.39 sularında 3 erkeğin bina içerisine girdiği, saat 04.42 sularında içeri girenlerden birinin telefonla konuşarak koşar vaziyette binadan çıktığı, saat 05.47’de diğer iki erkeğin dışarı çıktığı, bu kişilerden birinin kucağında bebeğin olduğu, arkalarından da annenin koşar vaziyette binadan çıktığı belirlendi.
Anne, olay günü evinde kimsenin olmadığını, saat 00.10 sularında bebeğine süt verip uyuduklarını, uyanana kadar da Cherif’in evde olmadığını, Cherif’in geldikten sonra bebeği yanından aldığını ve salonda kucağından düşürdüğünü düşündüğünü söyledi.
Bebeğin otopsisinde, iç ve dış muayenesinde yaralanma bulunmadığı, ancak kanında uyuşturucu uyarıcı maddelerden metamfetamin bulunduğu, idrarda uyuşturucu uyarıcı maddelerden amfetamin, metamfetamin ile ilaç etkin maddelerinden lidokain bulunduğu, göz içi sıvısında metamfetamin bulunduğu, ölümün uyarıcı madde zehirlenmesi sonucu meydana geldiği tespiti yapıldı. Evde bulunan mamada içinde ise uyuşturucu veya uyarıcı bir madde bulunmadı.
Bunun üzerine savcılık, olay günü evden ayrılan Cherif Cossaw hakkında yakalama kararı çıkardı. Şüpheli annenin savcılıkça alınan ifadesinde de, Cherif’i olaydan sonra görmediğini, hamile kalmadan önce uyuşturucu madde kullandığını, bebeğin doğmasının ardından uyuşturucu kullanmadığını söyledi. Anne Chaimae, diğer şüpheli Cherif’in uyuşturucu kullandığını bildiğini ancak evde içmediğini, bebeğinin neden öldüğünü bilmediğini, polise Cherif’in öldürmüş olabileceğini söylediğini, bebeği öldürmediğini söyledi. Bunun üzerine şüpheli Chaimae El Omarı, 1 Mart 2023 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, her iki sanık hakkında fikir ve eylem birliği içerisinde bebeğe uyuşturucu madde vererek zehirledikleri ve ölümüne sebebiyet verdikleri gerekçesiyle çocuğa karşı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açtı.
Davalar devam ederken Cherif Cossaw, 28 Eylül 2023’te yakalanarak tutuklandı. Chaimae ve eşiyle 4 yıl önce komşuluk yaptıkları için tanıştıklarını, Chaimae’nin eşi cezaevine gönderilince kendisine zaman zaman uğrayarak bebek bezi, süt, mama götürdüğünü, aralarında ilişki olmadığını söyleyen Cossaw, Chaimae’nin evinde uyuşturucu kullandığını belirterek, şunları anlattı:
“Chaimae, metamfetamin kullanırdı, bazı zamanlarda üç gün uyuyamazdı, ben o dönemde metamfetamin kullanmazdım. Olay günü gece saat 02.00 - 03.00 arası bir saatte gittiğimi hatırlıyorum, dışarıda hap ve esrar kullanmıştım. Eve gittim, evde de esrar kullanmak için sararken uyuyup kalmışım. Eve gittiğimde diğer sanık odada uyuyordu, bebek de yanında yatıyordu, odanın kapısı açıktı, oradan baktım ve salona geçtim. Onun evi benim evim gibiydi. Gece çocuğa el sürmedim. Çocuğun ne şekilde öldüğünü bilmiyorum. Bebeği yerde görmedim.”
Davanın 12 Aralık 2023 tarihinde görülen 6’ıncı duruşmasında, sanık Cherif’in sevgilim dediği Fas uyruklu Fatiha Saber cezaevinden getirilerek tanık olarak dinlendi. Saber, olay sabahı Chaimae’nin çocuğunun öldüğünü söyleyerek kendisini aradığını, anneyle birlikte hastaneye gittiklerini, olaydan bir gün önce gündüz saatlerinde Chaimae’nin evine gittiğini, sonrasında Cherif’in geldiğini, saat 16.30 sıralarında yalnız ayrıldığını anlattı. Kendisi de daha önceden uyuşturucu kullandığını söyleyen Saber, Cherif’in uyuşturucu kullandığını, ancak Chaimae’nin evinde kullandığını görmediğini, Chaimae’nin de hamileyken uyuşturucu kullandığını görmediğini iddia etti.
Saber, Chaimae’nin kendisi uyuduğunda ya da başka zaman bebeğin bakımını kendisine veya Cherif’e bırakmadığını da ifade etti.
Mahkeme başkanı, suçun niteliğinin TCK’nin 85/1. maddesine (Taksirle öldürme) dönüşebileceği kanaatiyle sanıklara ek savunma verdi. Sanıklar eski savunmalarını tekrar ettiler. Mahkeme heyeti, suçun niteliğinin değişmesi olasılığı dikkate alınarak yurt dışına çıkışlarının yasaklanması ve her hafta en yakın karakola imza atmaları şartıyla iki sanığın da tahliyesine karar verdi. Mahkeme, sanıkların tahliyelerinin ardından İstanbul İl Göç İdari Müdürlüğü’ne teslim edilmelerine karar verdi. Suçun niteliği taksirle öldürme suçuna dönüşürse ve olası kast hükümleri de uygulanırsa, ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanan iki sanığa verilecek ceza oranı da düşecek.