Almanya'da yaşayan Türk ailenin iddiası: Kameralar eşliğinde çırılçıplak aranıp Türkiye'ye yollandık

Mustafa Duran
00:0018/12/2020, Cuma
G: 12/06/2021, Cumartesi
Yeni Şafak
Almanya’dan deport edilen Akyüz ailesinden Mahmut Akyüz, yaşadıklarını Yeni Şafak’a anlattı.
Almanya’dan deport edilen Akyüz ailesinden Mahmut Akyüz, yaşadıklarını Yeni Şafak’a anlattı.

Almanya’da yaşayan 7 kişilik Akyüz ailesi, Alman yetkilileri tarafından zorla sınır dışı edildi. Akyüz ailesi, kameralar eşliğinde çırılçıplak arandıktan sonra el ve ayaklarına pranga vurulan aile üyelerini Türkiye’ye yolladıklarını iddia etti. Kassel Bölge Konseyi yetkilisi Katrin Walmanns ise sınır dışı kararının aileye bildirildiğini açıkladı.

Alman makamları tarafından fişlendiklerini iddia eden 7 kişilik Akyüz ailesi Türkiye’ye deport edildi. Evleri basılan aile kameralar eşliğinde çırılçıplak arandıktan sonra el ve ayaklarına pranga vurulup Türkiye’ye yollandığını anlattı.
  • Akyüz ailesi, kapıyı kırıp eve giren yüzleri maskeli otomatik silahlı onlarca Alman polisi evlerini talan ettiğini iddia etti. Mahmut Akyüz, eşi Fatma Akyüz ve çocukları Ferdi (19), Bilal (18), Mesut (17), Sahra (15) ve Muhammed (13) gözaltına alındıktan sonra sınırdışı edildi.
    İstanbul’a gelene kadar her aşamada insanlık dışı muameleye maruz kaldıklarını belirten Mahmut Akyüz, yaşadıklarını Yeni Şafak’a anlattı:

KAPIYI KIRIP İÇERİ DALDILAR

  • Gece 02.30’da onlarca polis arabası ve 2 ambulans kapımıza dayandı. Biz yatıyorduk, en dış kapıyı delerek, evin kapısını da kırıp içeri girdiler. Bağırıp çağırmaya başladılar. 13 ve 15 yaşındaki çocuklarım korkudan yataklarından bile çıkamadı, çığlıklar attılar. Benim yattığım odaya girdiklerinde daha ne olduğunu anlamadan 4-5 polis koluma yapıştı.
    “Ne oluyor, ne yapıyorsunuz”
    dedim... Sınırdışı edileceğimi söylediler. Gerekçesini sordum,
    “Avukat tutacağım”
    dedim ama kimse dinlemedi, susturdular. Ellerim ve ayaklarımdan prangaladılar, eşimi de aynı şekilde bağladılar. Oğlum Bilal
    “Bırakın annemi, ne suçu var, ne yapıyorsunuz”
    diye karşı çıktı, onu da bağladılar. Evi talan ettiler. Sonra her birimizi ayrı bir arabaya attılar. Kızım çığlık atınca onu tehdit ettiler. Beni de
    “Sen biliyorsun ne yaptığını” diye kafa sallayarak tehdit ettiler. Polisler Alman oldukları halde Türkçe kod isim kullanıyorlardı. “Siz Türk olamazsınız”
    dedim, Almanca
    “Konuşma kötü olacak”
    cevabını verdi.

ELİMİZİ AYAĞIMIZI BAĞLADILAR

Bizi alıp Frankfurt Havalimanı’na götürdüler. Yolcu kapısından değil, başka bir kapıdan soktular. Orada da 50’den fazla polis karşıladı bizi. İçeri girer girmez “Soyun” dediler. Evde aradıklarını söyledim, direndim, zorla soymaya çalıştılar. “Türk” diye hakaretler, küfürler yağdırdılar. Çırılçıplak soyunmak zorunda kaldım, eşimi ve çocuklarımı da çırılçıplak soydular.
O halde kameralara çekip aradılar. Paramızı, saat ve telefonlarımızı aldılar. Evimizden hiçbir şey alamadan uçağa bindirildik. Uçakta da ellerimiz-ayaklarımız bağlıydı. 25’e yakın polis de bizimle geldi. Yolculuk süresince başımızda dikildi, nefes bile aldırmadılar.
Aç-susuz Türkiye’ye getirip Türk polisine teslim ettiler. Şimdi İstanbul’da kardeşimin yanındayım. Almanya’da avukat tuttuk, ne yapacağımızı bilmiyoruz.

Erdoğan’a hakaret etti, yüzüne tükürdüm

  • Türkiye’ye olan sevgilerini hiçbir zaman gizlemediklerini anlatan Akyüz, zaman zaman bu yüzden gayriresmi uyarılar aldıklarını söyledi: “Ben mahkemelerde tercümanlık yapıyordum. Sığınma başvurusu yapan bir Türk’ün davasında da tercüman oldum.
    Sözlerinden FETÖ’cü olduğunu düşündüğüm birisi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türkiye’ye suçlamalar yöneltiyordu. Ben de ‘Yalan söyleme utanmıyorsun da’ diyerek yüzüne tükürdüm. Bu biraz sorun oldu. Sonra oğlum Türkiye’nin ve Fenerbahçe’nin maçlarında evimize dev Türk bayrağı astığı için uyarılmıştık.
    Yine oğlumun giydiği ay-yıldızlı tişört dolayısıyla da yabancılar şubesinde örtülü olarak tehdit edilmiştim. Almanlar bunlara çok dikkat ediyor. Türkler inanılmaz baskı altında...”

''Zorla sınır dışı kararı aileye bildirildi''

Kassel Bölge Konseyi yetkilisi Katrin Walmanns ise, sınır dışı işlemin sebebinin aile üyelerinin oturum izninin olmayışı olduğunu, sınır dışı kararının kendilerine bildirildiğini, ancak ailenin gönüllü olarak ülkeyi terk etmek için kendilerine tanınan süreyi de aştığını, zorla sınır dışı yöntemine bu nedenle başvurulduğunu açıkladı.

Walmanns, ailenin iddia ettiği işkence gibi zorla sınır dışı etme yöntemi ile ilgili bir açıklamada bulunmadı.


#Almanya
#Türk
#İşkence
#Hitler