Türkiye ile Yunanistan arasında başta kıta sahanlığı ve Doğu Akdeniz'de yükselen tansiyon gibi farklı konular üzerinden devam eden süreç, Çanakkale'de TB2 SİHA'ların göreve başlamasıyla yeni bir boyut kazandı. Konunun uzmanlarına göre insansız hava araçlarını bölgede konuşlandıran Türkiye, Yunanistan'a karşı hem fiziki hem de psikolojik üstünlüğünü katlayarak artıracak hamleler yapıyor.
Son yıllarda savunma sanayinde 'yerli ve milli' projelerde imza attığı başarılarla adını dünyaya duyuran Türkiye'nin bu adımlar, çevresinde kimi zamanda sorun yaşadığı ülkelere karşı da çok ciddi anlamda gövde gösterisine dönüşmüş durumda.
Bu süreçte özellikle silahlı ve silahsız insansız hava araçlarında kat edilen önemli mesafe, Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan gerilimli sürecin de başrolünde olacak.
Çanakkale'deki TB2 SİHA'ları yeni dönemin habercisi
Deniz Kuvvetleri envanterinde yer alan Bayraktar TB2 SİHA'larının Çanakkale'de yeni görevlerine başlaması konunun uzmanlarına göre yeni bir dönemin habercisi.
Türkiye ve Etki Alanındaki Bölgeler Savunma Analisti Turan Oğuz, Çanakkale'deki bu adımın Ege'nin genelini ve nihayetinde Türkiye ile Yunanistan arasındaki ikili ilişkileri nasıl etkileyeceğini değerlendirdi.
Ege'de çok büyük bir adım atıldı
- Oğuz, Ege'deki bu adımın taktik açıdan son derece önemli olduğuna işaret ederek, "Bu yılın ilk çeyreğinde ANKA bölgede görev icra edince, Yunanistan karşılık verebilmek için F-16 uçaklarını kaldırmıştı. Şimdi Türkiye'nin 5 tane daha Bayraktar TB2'yi Çanakkale'de göreve başlatması bu nedenle önemli. Tek bir ANKA için 2 adet F-16 kaldıran Yunanistan, 5 adet TB2 karşısında ne yapacak takip edeceğiz" şeklinde konuştu.
Dalaman ve Çanakkale'deki üslerle Türkiye'nin tüm Ege'yi 7/24 gözlem altında tutabileceğine işaret eden Oğuz, şöyle devam etti:
"Bu unsurlar hem keşif hem gözetleme amaçlı kullanılacak. Yunanistan'ın hava sahamıza yakın adalarındaki her türlü askeri hareketliliği de gözlem altına alacak."
Kabiliyetlerimiz hızla artıyor
Türkiye'nin İHA'lar aracılığıyla daha düşük maliyetle kesintisiz bir gözetleme imkanına kavuştuğunun altını çizen Oğuz, şunları kaydetti:
Çanakkale için teslim edilen uçak sayısının 5 olmasına da ayrıca dikkati çekmek gerekiyor. Bu, birden fazla noktada aynı anda görev icra edilebilmesi anlamına geliyor.
Böylece Ege'nin tamamında 3 İHA'nın aynı anda havada olması, çok büyük bir taktik adım anlamına geliyor.
Üstelik bunlardan iki adedi artık silahlı olacak. Bu da karşı tarafın tehdit algısını ANKA’ya göre çok daha fazla artıracaktır.
Dalaman ve Çanakkale'de sayı artacak
Ayrıca sevindirici bir diğer nokta da Dalaman ve Çanakkale’deki insansız hava araçlarımızın adetlerinin gelecek süreçte daha da arttırılacak olması.
Yine kısa sayılabilecek bir süreçte Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın farklı bir bolgede daha SIHA konuşlandırılacağını göreceğiz. Kabiliyetlerimiz hızla artmaya devam edecek.
"Yunanistan ANKA için F-16 kaldırmıştı. Şimdi ne yapacaklar takip edeceğiz"
Oğuz, Yunanistan'ın bu yılın ilk çeyreğinde ANKA-B’ler için iki F-16 kaldırdığını hatırlatarak, "Şimdi 5 İHA var. F-16 uçuşları ikili kol halinde yapılıyor. Yani siz 1 adet İHA kaldırırsanız Yunanistan 2 adet F-16 kaldıracak" dedi.
Söz konusu kıyaslamada çok ciddi maliyet farkları olduğuna vurgu yapan Oğuz, şöyle devam etti:
- "Yunanistan'ın savaş uçakları kaldırması onlar için bir sürü farklı sorunu da beraberinde getirebilir. Tabi ilk sırada maliyet var. F16'nın saatlik uçuş maliyeti 10 bin doların üzerinde. Sizin buna karşı bölgede kullandığınız insansız hava aracının saatlik maliyeti ortalama 1000 dolar. Sürekli F-16 uçurmak demek pilotların koordinasyonu, uçakların yaşlanması ve çok yüksek bütçeler demek. Bu süreçte Türkiye'nin kendi F-16'larını dinlendirmesi gibi bir de farklı bir boyutu var işin.
"HERON kiralayacağız dediler ancak bugüne kadar herhangi bir etkinlik görülmedi"
Türkiye'nin bu yılın başındaki 'bölgeye ANKA gönderme' adımına karşılık Yunanistan medyası tarafından "7 adet HERON kiralayacağız" haberleri servis edildiğini hatırlatan Oğuz, söz konusu sürece dair şu bilgileri verdi:
Yunanistan bir blöf yaptı. Ancak şu ana kadar sahaya bunu yansıtamadı.
- Türkiye ise Yunanistan'ın tersi bir süreç izledi. Yunanistan açıklama yaparken Türkiye fiili adımlar attı. Daha ANKA adımına karşılık verilemeden bu kez de silahlı TB2’yi bölgede kullanmaya başladı. Yunanistan buna da yanıt veremeden büyük ihtimalle Akıncı da arkadan gelmiş olacak. Radar taşıyan ve bu sefer yüzlerce kilometre ilerisini gözetleyebilen bir AKINCI, endişelerinde ileri bir nokta oluşturacaktır.
Tüm bunları alt alta koyduğunuz zaman Türkiye'nin Ege hava sahasında, insansız hava araçlarıyla, gerek fiziki gerek psikolojik anlamda çok ciddi bir üstünlük sağlama yolunda hızlı adımlar attığını söylemek mümkün. Ege'deki keşif ve gözetleme dengeleri, Türkiye lehine ciddi şekilde bozuluyor ve görünen o ki, bozulmaya da devam edecek.