Teslim olan PKK'lı 2 terörist örgütteki büyük çöküşü anlattı: Barış Pınarı'nda kaçtılar büyük kırılma oluştu

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün ikna çalışmalarıyla, 2015 yılında katıldıkları terör örgütü PKK'dan kaçarak ailelerine kavuşan teröristler A.K. ile M.K, anlatımlarıyla örgütün içinde bulunduğu durumu ve çirkin yüzünü gözler önüne serdi.

4 yıl önce bir arkadaşının yönlendirmesi sonucu sosyal medya aracılığıyla bağlantı kurduğu kişilerce terör örgütünün kamplarına götürüldüğünü söyledi.

Örgüt içerisinde erzak konusunda kuryelik yaptığını, kırılan ayağı ve böbrek rahatsızlığı nedeniyle Suriye'ye gönderilip orada 6 ay tedavi gördüğünü ifade eden A.K,
"Kamplarda 'özgürlük' adı altında köle gibi çalıştırıyorlardı. Biz çalışıyorduk onlar yiyip içiyorlardı. Mesela biz çalışıyorduk onların arabaları vardı, gidip gezip yiyip içiyorlardı. Bu durumdan çok sıkılmıştım."
dedi.

Terör örgütünün içinde bulunduğu durumu ve çirkin yüzünü gördükçe kaçmak için sürekli fırsat kolladığını belirten A.K, örgütte kendisi gibi düşünen çok kişinin bulunduğunu dile getirdi.

Terörist A.K, son zamanlarda Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerçekleştirdiği operasyonların örgütte baskı ve paniğe neden olduğunu vurguladı.

"Kaçma fikrini 20 gün birbirimize söyleyemedik"

Terör örgütü PKK'dan birlikte kaçtığı M.K'ye bu fikrini, güvenemediği için günlerce söyleyemediğini anlatan A.K, "Aynı noktada kalıyorduk, kaçma fikrini 20 gün birbirimize söyleyemedik. Meğerse o da aynı şeyi düşünüyormuş. Bağlantılar kurulduktan sonra birlikte geldik." ifadesini kullandı.

"Benim gözlemlediğim kadarıyla kaçmak isteyen çok kişi var. Buradan ailelere sesleniyorum; 'Çocuklarınıza sahip çıkın. Bunlardan uzak tutun.' Ben 5 yıllık hayatımı onlara bıraktım, bıktım artık yaşadıklarımdan. Ondan dolayı kaçıp geldim. Gelmemizi sağlayan Van Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde bulunan tüm arkadaşlara teşekkür ederiz. Gerçekten büyük çaba sarf ettiler. Sürekli bizimle bağlantı halindeydiler, bizi sağlam bir yoldan getirmek için ellerinden geleni yaptılar."

"Barış Pınarı Harekatı etkili oldu"

"Barış Pınarı Harekatı olduğu zaman bizleri birim birim sivillerin evlerine dağıttılar. Bizim gittiğimiz evde yanımızda bir bilgisayar vardı. Bu bilgisayarla kaldığımız ailenin internet şifresini aldık. Sosyal medya hesabı kurduk. Buradan ailemize ulaşıp, durumumuzu anlattık. Sonra emniyetteki arkadaşlar bize ulaştı. Geri dönüş sürecimiz böyle başladı. Örgütte internet, telefon yasak, bunları engelliyorlar. Ailelerle iletişim kurmaya izin vermiyorlar."

Pişmanlığı ilk günden başlamış

Teslim olan diğer terörist M.K. ise 18 yaşında kandırılarak terör örgütüne katıldığını, örgüt saflarında yer almadan önce kendisine anlatılanların hiçbirinin gerçek olmadığını çok kısa sürede anladığını söyledi.

Dönme isteğini ilk zamanlar ailesine anlatmayı başaramadığını belirten M.K, "İlk gittiğim gün bana öyle bir yemek verdiler, öyle bir muamele gördüm ki o an zaten gittiğime çok pişman oldum. Bir hafta sonra 3 kişiyle kaçtık ancak yolu bilmediğimiz için bizi yakaladılar." diye konuştu.

"Gençleri mağarada çalıştırıyorlar. Katırlarla erzak taşıyorlar. Ben kilometrelerce sırtımda un taşıdım. Kaldıramayacağım bir yüktü ama korkudan taşıdım, yapabileceğim bir şey yoktu. Mecburen yapmak zorunda kalıyorsun. Burada söylüyorlar 'ekmek elden su gölden' ama öyle değil, bütün söyledikleri yalan."

Terör örgütü PKK'nın çocuklara bile silah verip çatışmaya gönderdiğine dikkati çeken M.K, 16-17 yaşlarındaki birçok çoğunun bu şekilde öldüğünü ifade etti.

Terör örgütündeki sözde yöneticilerin, her fırsatta yalanlar söylediğini aktaran M.K, örgütten kaçmaları önlemek için de yakalanmaları durumunda işkence görecekleri yalanını ortaya attıklarını kaydetti.

Güvenlik güçlerine teslim olduklarında kendilerine çok iyi davranıldığını, herhangi bir kötü söze ya da işkenceye maruz kalmadıklarını vurgulayan M.K, "Kaçmak isteyen varsa gelsin, kendisini oradan kurtarsın." çağrısında bulundu.

"Anneleri görseler, gelip teslim olurlar"

M.K, Diyarbakır'da HDP İl Başkanlığı binası önünde terör örgütü tarafından kaçırılan çocuklarının dönmesi için annelerin oturma eylemi yaptığını duyunca çok etkilendiğini dile getirdi.

"Diyarbakır'daki annelerin eylemi beni çok etkiledi, 'ailem şimdi perişan olmuştur', 'benim ailem de şimdi böyledir' dedim. Sonuçta iyi olsan da kötü olsan da onların çocuğusun, hep ciğerlerisin. Bu annelerin dağdaki çocukları eğer imkanları olmuşsa, televizyondan ailelerini görmüşlerse onlar da gelecektir. Onlar da teslim olurlar."

"Barış Pınarı Harekatı örgütte büyük kırılma oluşturdu"

"Bu harekat başlamadan önce orada konuşuyorlardı. 'Biz Suriye'de Türkleri bitireceğiz, devleti Suriye'de bitireceğiz' diyorlardı. Ama hiç öyle olmadı, devlet birçok yeri aldı. Bunların yalan söylediğini herkes gördü. Örgüt orada ölümlerden başka hiçbir şey kazanmadı. Barış Pınarı Harekatı esnasında birçoğu arka cepheye kaçtı, örgütte büyük bir kırılma oluştu."