Bayraktar TB3, TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden iniş ve kalkış yapabilen dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı (SİHA) oldu.
TB3’lerin göreve başlaması, deniz harbinin temel unsurlarından biri olan “Tanımlanmış Deniz Resmi” (TDR) oluşturma sürecinde yeni olanaklar sunuyor. Deniz kontrolünün sağlanması ve tehditlerin doğru teşhis edilmesi, deniz harekatlarının büyük bir bölümünü oluşturuyor. TB3, bu alanda yeni bir destek unsuru olarak öne çıkıyor.
HAVA UNSURUYLA ÖNE ÇIKIYOR
TDR, donanma operasyonlarının kritik bir unsuru. Radar ve elektronik destek sistemleriyle tespit edilen hedeflerin doğru teşhis edilmesi, güvenilir bir taktik resim oluşturmak için hayati önem taşıyor. İnsanlı hava araçları teşhis görevlerinde etkili olsa da, uçuş süreleri, güvenlik riskleri ve menzil sınırlamaları gibi zorluklarla karşılaşabiliyor. TB3, uzun havada kalış süresi, geniş keşif kapasitesi ve riskli bölgelerde düşük maliyetli kullanım avantajlarıyla bu zorlukları hafifletmeyi amaçlıyor. Bu yetenekler, özellikle denizaşırı operasyonlarda ve yüksek riskli bölgelerde keşif, gözetleme ve teşhis görevlerini destekleyecek.
STRATEJİK BİR ADIM
TCG Anadolu ve TB3 entegrasyonu, Türk donanmasının hava unsurlarıyla operasyonel kabiliyetlerini artırmayı hedefleyen bir adım olarak öne çıkıyor. Bu gelişmenin, bölgesel ve uluslararası deniz harekatlarında etkinliği artırması ve donanmanın stratejik hareket alanını genişletmesi bekleniyor.