Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) “futbolda şike” soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcıvekili Fuzuli Aydoğdu tarafından hazırlanan iddianame üzerindeki incelemesini tamamladı. Başsavcılık, iddianameyi, 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iletti. İddianamede, bir numaralı şüpheli olarak FETÖ elebaşı Fetullah Gülen yer aldı.
108 şüphelinin “örgüt kurmak veya yönetmek”, “silahlı terör örgüt üyeliği”, “özel hayatın gizliliği”, “usulsüz kayıt altına alma”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “resmi belgede sahtecilik”, “iftira” suçlarından
cezalandırılması isteniyor. İddianamede, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, eski Beşiktaş yöneticisi Serdar Adalı, teknik direktör Yılmaz Vural, teknik direktör Rıza Çamlıbel, futbolcu Emanuel Emenike ile birlikte 76 kişi “müşteki” sıfatıyla bulunuyor.
İddianamede, Aziz Yıldırım 'askeri ihalalerde de yolsuzluk yaptığı, dinle alakası olmadığı' gerekçesiyle örgüt tarafından sevilmediği, Erkenekoncu denilerek camiadan uzaklaştırılmaya çalışıldığı anlatıldı. İddianameye göre Fetullah Gülen, bir sohbetinde “Futbol camiasına da girelim, kitleleri etkilemek için” gibi ifadeler kullandı. Bu durumu İhsan Kalkavan'la görüştü. Bu sohbetten sonra Zaman Gazetesi'nde 2011 öncesi bir toplantı yapıldı. Gazetedeki bu toplantıda ise şike soruşturmasının detaylarının konuşuldu. Toplantıya, Hidayet Karaca, Ekrem Dumanlı, İlhan İşbilen ve Suat Yıldırım katıldı. Toplantıdakilere “Futbol'da olalım. Bizim arakadaşlara söyleyelim. emniyettekiler sağlam altyapı oluşturulsun” talimatı verildi. Hidayet Karaca'dan bu işin enformasyonu halletmesi istendi.
İddianamede şike operasyonunu yapan Nazmi Ardıç, Lokman Yanık, Mutlu Ekizoğlu'nun Zaman ve Taraf gazetesi adına kayıtlı telefon hatlarıyla irtibatlı oldukları anlatıldı.ddianameye göre, şike soruşturması Fetullah Gülen'in talimatıyla başladı. Gülen,emniyet ve istihbarattaki elemanlarını bu operasyonu gerçekleştirdi. İddianamede, futbol dünyasında bu soruşturmayı dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan yaptırmış gibi, kitleleri etkilemeye çalışıldığı, Fenerbahçe ve hükümet arasında bir çatışma çıkarılması planlandı. FETÖ'nün, şike soruşturmasını yapan kişinin bizzat o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan olduğuna yönelik algı operasyonuna giriştiği, örgüt üyelerinden gazeteci Mehmet Baransu'nun Trabzonsporlular ile Fenerbahçe Spor kulübü taraftarlarını karşı karşıya getirmek için,Trabzonspor taraftarlarını açıkça sokaklara çağırdığı ifade edildi.
İddianamede örgütün firari üyelerinden eski futbolcu ve milletvekili Hakan Şükür'ün henüz Şike operasyonu yapılmadan önce 9 Mart 2010 tarihinde 'Futbolun Ergenekon'u var' şeklinde demeç verdiği ifade edildi. Örgütün tetikçiliğini yapan Taraf Gazetesi'nin 29 Mart 2009'da 'Ergenekon Fenerbahçe'de' başlıklı haber ile henüz soruşturması bile başlamamış olan şike dosyası ile alakalı
olarak haberler yaptığı anlatıldı.
İddianamede, Gülen'in yanı sıra eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, eski emniyet müdürü Mutlu Ekizoğlu, kapatılan Zaman gazetesinin Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, kapatılan Samanyolu Yayın Grubu'nun Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Mutlu Ekizoğlu, kapatılan Taraf gazetesinin yazarı Mehmet Baransu, iş adamı İhsan Kalkavan, eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç, Orhan Erdemli ile kapatılan Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Tekalan'ın da aralarında bulunduğu 15'i tutuklu 108 kişi “şüpheli” olarak yer aldı.
İddianamede şike davasında sanıklara önce kumpas kurarak tutuklamalarının sağladığı ardından ise para karşılığı tahliye olmaları için tekliflerde bulunulduğu anlatıldı. Örgütün “Kumpası kur, hem futbolu ele geçir, hem de yüklü miktarda para ele geçirme" amacı güttüğü anlatıldı. Beşiktaş'ın eski yöneticisi Serdar Adalı'ya da avukat aracılığıyla 'para verdiği takdirde tahliye olabileceği' söylendi. Adalı'nın bu şekilde yüklü miktarda para ödeyerek şike davasından tahliye edildiği belirtildi.
İddianamede, 2013 yılı mercek altına alındı. İddianameye göre, 30 Mayıs 2013'te Gezi Parkı olaylarının yaşandığı, son olarak ise 17-25 Aralık operasyonlarının gerçekleştirildiği anlatıldı. İddianamede Gezi Parkı olaylarında örgütün aktif bir şekilde olaylara katıldığına dikkat çekilirken, Osama Amour isimli tanık, örgütün bir gemi kiralarak abilere toplantı yaptığı ve bu abilerin
Gezi Parkı olaylarına katıldığına dikkat çekti.