Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden Şanlıurfa’da, toprağın uzun yıllar verimli kalabilmesi için uygulanan ‘nöbetleşe ekim’ kapsamında çoğu pamuk üreticisi buğday ve mısır gibi ürünlere yöneldi.
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında yapılan yatırımlarla sulanabilir alanların artmasıyla kentte pamuk üretim alanları da düzenli olarak genişledi. Ancak pamuk ekilen alanlarda aşırı su kullanımı nedeniyle tuzlanma ve çoraklaşma gibi etkilerin ortaya çıkma ihtimaline karşı Tarım ve Orman Bakanlığı 2018’den itibaren aynı arazide pamuk ekiminin 3 yıl üst üste yapılmaması amacıyla ekim nöbeti uygulamasını hayata geçirdi. Böylece üreticiler aynı arazide 2 yıl pamuk ekimi yaptıktan sonra 3. yıl başka bir ürün ekimi yapmak zorunda kaldı.
Geçen yıl 2 milyon 800 bin dönümle pamuk ekim alanının zirveye ulaştığı kentte, nöbetleşe ekim uygulaması kapsamında üreticiler buğday ve mısır gibi ürünlere yöneldi.
Şanlıurfa’nın Türkiye pamuk üretiminin yaklaşık yüzde 45’ini tek başına karşıladığını belirten Harran Üniversitesi(HÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, “Bugüne kadar Harran Ovası’nın yüzde 80’inde pamuk üretimi yapılıyordu. Pamuk üretiminde aşırı su kullanılması nedeniyle taban suyunun yükselmiş, çoraklaşma ve diğer bazı arazi bozulmaları ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine Tarım ve Orman Bakanlığı ve bölgedeki İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bu sorunu çözmek amacıyla ürün rotasyonu olarak bilinen bir sistemi devreye aldı. Yani 2 yıl pamuk ekimi yapıldıktan sonra 3. yıl pamuk değil bunun yerine yem bitkisi veya tahıl bitkilerinden birisini ekme zorunluluğu getirildi. Bu bitkilerden birini ektikten ancak bir yıl sonra yine aynı yere pamuk ekimi yapılabilir. Uygulama bilimsel olarak doğru bir karar ve toprağın nefes almasına fırsat olacaktır” diye konuştu.
Prof. Dr. Çullu, kentte kararın uygulanmasının ardından pamuk ekimi yapılan alanların 3 yıl kotasına ilk kez takıldığını ifade etti.