Rize’nin İkizdere ilçesi Yerelma köyü
Samsun’da öğretmenlik yapan 37 yaşındaki Eyüp Kaya, Rizeli’ye özgü kıvrak zekasını konuşturdu ve memleketi Rize’nin İkizdere ilçesi Yerelma köyüne tatile geldiğinde bir ağaç ev yapmak istedi. Ağaç ev için çalışmalara başlayan Kaya, gece gündüz demeden uğraştı ve istediği evi yaptı. Sosyal medyada paylaştığı ağaç üzerindeki 7 metrekarelik ev içerisinde yaptığı aktiviteler herkes tarafından ilgi görmeye başladı.
Samsun’da öğretmenlik yapan 37 yaşındaki Eyüp Kaya, Rizeli’ye özgü kıvrak zekasını konuşturdu ve memleketi Rize’nin İkizdere ilçesi Yerelma köyüne tatile geldiğinde bir ağaç ev yapmak istedi. Ağaç ev için çalışmalara başlayan Kaya, gece gündüz demeden uğraştı ve istediği evi yaptı. Sosyal medyada paylaştığı ağaç üzerindeki 7 metrekarelik ev içerisinde yaptığı aktiviteler herkes tarafından ilgi görmeye başladı.
Kaya’nın yaptığı ağaç eve ise sadece tırmanarak çıkılmasından ötürü herkes ulaşamıyor. Adrenalin tutkunu olan Kaya, yaptığı evin içerisinde oraya ulaşabilen arkadaşlarıyla beraber çay ve sohbet ederken bir yandan da eğlenmek için horon oynuyor. Kaya, ağaç evin içerisinde sıcaktan bunaldığında da camın dışına veya ağaç evin çatısına çıkıyor.
'Ben öğretmenim ve yaklaşık 2 ay tatilim var ve hepsini de ağaçta harcıyorum'
Tatil zamanında Rize’ye geldiğinde zamanını ağaçta geçirdiğini ifade eden Eyüp Kaya,
“Biz çocukluktan beridir ağaçların tepelerinde bunları yapıyorduk. Her gittiğimiz yerde, annemizin yanında dolaşırken bahçelerde küçük kulübeler yapıyorduk. Onlar uzun ömürlü olmuyordu. Bende böyle uzun ömürlü olsun, biraz da hava alayım diye yaptmı. Bu da benim hoşuma gidiyor. O yüzden böyle bir yer yaptım. Orada çay içiyorum. Ben öğretmenim ve yaklaşık 2 ay tatilim var ve hepsini de ağaçta harcıyorum. Bunu yapmaya çok önceden başladım. Bunun eskiden yerinde tuvalet gibi küçük bir yer vardı. Onu bozduk. Yerine daha büyük bir şey yaptık. Sonra bekledik ağaç bunu tartacak mı diye. Bunun üzerine kar yağdı. Sonrasında çerçevesini yaptık. Şimdi de böyle bir hal aldı ve burada çay içiyoruz”
şeklinde konuştu.
'Ben hep ağaç tepelerindeyim'
Ağaç evlerden farklı olması için herkesin ulaşamadığını sadece tırmanabilenlerin ulaşabilecekleri bir ev yaptığını söyleyen Kaya,
“Bizim felsefemiz, bu dünyada rahat yaşamak istiyorsan ya maddi anlamda çok iyi olacaksın ya da deli olacaksın. Bizimde maddi tarafımız fazla olmadığı için diğer tarafı seçtik. Deli derken aklı olmayan anlamında değil. Adrenalin dolu şeyleri seviyoruz. Ben hep ağaç tepelerindeyim. Bir motosikletim var. Babam bunu ilk yaptığımdan beridir sen deli misin diyor. Buna fazla para harcamadık. Biz de deliyiz de aklımızı yemedik. Çocuğumuzun ekmek parasını böyle şeylere harcamam. Bu bir eğlence amacıyla yapıyoruz. Bizim amacımız spor yapmak. Herkes bunun üzerine çıkarsa ne özelliği kalır. Normal ev gibi olur. Bizim amacımız eve çıkmak istiyorsan bedelini ödeyeceksin. İçerde hava alması biraz sıkıntı. Onun için pencereye çıkıp hava alıyoruz. Buna bir de balkon yapacağım. Balkonumuz arka tarafta olacak. Portatif olacak. Çünkü kışın ona kar yağdığı zaman düşebilir. Yazın takacağız, kışın alacağız
” diye konuştu.
'Benim oğlumun yaptığını 100 haneli köyde kimse anlamamıştır'
Oğlunun yaptığı ağaç eve çıkıldığı zaman çok sallandığını belirten baba İsmail Kaya ise
“Benim oğlumun yaptığını 100 haneli köyde kimse anlamamıştır. Ağacın başına çıkmış gece sabaha kadar çalışır ondan sonra gündüz yatar. Çıktığı zaman bakarım ki ağaç sallanıyor. Çıktığı zaman motoru ver falan diyor. Çay içerek keyif yapıyor, yaylanıyor. Hayat yaşıyor. Neden yaptığını bilmiyorum. Macerayı seven bir adam”
ifadelerini kullandı.