Adana'da 19 yaşındaki Suriyeli Ali Hemdan'ın polis tarafından kalbinden vurularak öldürülmesi, kolluk güçlerinin 'silah kullanma yetki sınırını' yeniden tartışmaya açtı. Türkiye'de geçmişte defalarca bu tür olayların yaşandığının altının çizen Türk Ceza Kanunu'nun mimarlarından Prof. Dr. Adem Sözüer, "Yakalama amaçlı kolluğun silah kullanma yetkisi çok sınırlıdır. Polis 'yakalayacağım' diye şüpheliyi hedef alarak, ateş edemez. Bu konuda eğitimler gözden geçirilmeli" değerlendirmesinde bulundu.
Adana'da dün 19 yaşındaki Suriyeli Ali Hemdan, '
' ihtarına uymadığı gerekçesi ile polis tarafından kalbinden vurularak öldürüldü.
'
' suçundan tutuklanan polis memuru savcılık ifadesinde, "Koşarken elimde eldiven bulunduğundan ve çok sendeleyip, yorulduğumdan yere düştüm. Yere düşerken de silah ateş aldı" sözleriyle kendini savundu.
Türkiye'de benzer olayların her yıl yaşanması "
Kolluk güçlerinin silah kullanma eğitimleri ile ilgili yetersizlik mi var?
" sorusunu gündeme getirdi.
Yeni Şafak'a değerlendirmelerde bulunan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, "Yakalama amaçlı kolluğun silah kullanma yetkisi çok sınırlıdır. Şüpheliyi yakalayacağım diye hedef alarak, polis ateş edemez. Bu yasaklanmıştır." dedi.
Kolluk güçlerinin sadece kendisine veya bir vatandaşa yönelik saldırı olduğu durumda silah kullanabileceğini vurgulayan Sözüer, şunları söyledi:
"Kişinin hakkında tutuklama, göz altı, zorla getirme veya yakalama kararı ya da suçüstü halinde kolluk önce dur çağrısı yapmalı. Bu çağrıya uyulmaz ise uyarı amacıyla havaya ateş edebilir. Kişi yine de durmaz kaçmakta ısrar ederse, kişinin başka şekilde ele geçirilmesi mümkün olduğu için kişiye yönelik ateş etmemelidir.
Çünkü amaç kişiyi sağ yakalamak ve gerekiyorsa yargılanmasını sağlamaktır.
Kolluk sadece kendine yönelik bir saldırı olduğunda veya bir vatandaşa karşı saldırıldığında meşru savunma hakkını kullanarak saldırgana karşı silah kullanabilir.”
"EĞİTİMLER GÖZDEN GEÇİRİLMELİ"
Polislerin silah kullanma yetkisi ile ilgili eğitimlerin gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Sözüer, "Polisler yakalamak amacı ile bir kişiye silah doğrultup ateş etmemeli. '
' ihtarına uymayan kişi örneğin otomobilde ise izeyip yakalamaya çalışmalı veya başka bir noktadaki kolluğa haber vermeli.
Kişi aranan biriyse zaten kim olduğu biliniyor, hukuk devleti bu kişiyi hayatına son vermeden bulup gerekli işlemi yapmalı. Hele kişi aranan biri değilse, somut suç üstü hali de yok çok daha fazla dikkat edilmeli.
Ama suç işlendiği anda örneğin bir kadın bıçaklanıyorsa o kadını savunmak için polis bıçaklayana yönelik hedef alarak silah kullanabilir. Ama kolluğun çoğu silah kullanma yetkisinin koşullarını yeterince bilmiyor, iyi şekilde ateşli silah kullanmayı bilen polis sayısı da çok çok azdır." değerlendirmesinde bulundu.
"KAÇIYOR DİYE KESİNLİKLE ATEŞ ETMEYİN"
Sokağa çıkma sınırlamalarının olduğu bir dönemden geçildiğini belirten Sözüer, "Hiçbir şey insan hayatından önemli değil. Hayat, vücut bütünlüğü gibi haklara yönelik bir saldırı olduğu zaman meşru savunma hakkını kullanın ama durdurdunuz, kimliği yok kaçıyor veya alkol kontrolünden ya da ehliyeti yok diye kaçıyor, bu hallerde de kesinlikle kişiye yönelik ateş etmeyin. Aksi taktirde ceza sorumluluğu doğar. " uyarısında bulundu.
#Polis
#Suriyeli
#Genç
#Silah kullanma yetkisi
#Prof. Adem Sözüer