Anne, baba, kardeşler ve amcaların gözaltına alındığı Narin'in cinayetinde şüpheliler arasında bulunan sıva ustası N.B. önemli bir itirafta bulundu. N.B. ifadesinde; "Arabayla hareket halindeyken arkamdan Salim Güran’ın geldiğini gördüm. Aracından inerek yanıma doğru geldi. Bana aracın ön yolcu koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek ‘Bunu yok edeceksin’ dedi. Ben de gösterdiği şeyin yanına yaklaştım ve bakınca battaniyeye sarılı ve hareketsiz vaziyette yatan bir insanın olduğunu gördüm. İnsan olduğunu anlayınca şaşırdım ve tereddüt ettim, bu esnada Salim bana hitaben ‘İyi düşün, sana 200 bin lira veririm’ dedi. Bana ‘Aracında torba var mı?’ dedi. Ben de aracımın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak Salim Güran'a verdim. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp, çuvalın içerisine birlikte koyduk, bu esnada çocuğun üzerinde siyah tişört ve şort vardı. Üzerinde asılı bir küçük çanta vardı, çocuğu torbaya koyduğumuz esnada sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı” dedi.
İfadenin devamında N.B., “Çuvala çocuğu yerleştirdikten sona çuvalın ağzını orada bağlamadan benim aracımın arka koltuğun önündeki ayak paspasının olduğu yere koydum ve ben aracıma bindim. Güran ayrılmadan önce ‘Göl’ diye tabir ettiğimiz, Eğertutmaz Deresi’ni işaret etti ve ‘Oraya götür’ dedi. Stabilize yoldan aşağı doğru inerek uygun bir yer baktım, aracımı derenin kenarında durdurdum, çuvalı aracımdan alarak elime aldım, çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı, çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum, çok telaşlıydım. Narin Güran'ın bulunduğu yere inerek çevrede ip aradım, ip bulamayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi ve çantanın ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım ve ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum. Burada biraz su vardı, bu alana çuvalı bıraktım ki çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine 15-20 kg civarında taş koydum, üzerine çalı koymadım” diye konuştu.
Ekiplerle birlikte arama çalışmalarına katıldığını da söyleyen N.B., “07.00-08.00 sıralarında Salim jandarma ekipleri ile hiçbir şey olmamış gibi arama çalışması yapıyordu. Hatta Salim Güran’ın kanalın içine girerek arama yaptığını gördüm. Jandarma ile her gün yapmacıktan göstermelik olarak arama yapıyordu” ifadelerini kullandı.
Narin’i, amcası Salim Güran’ın öldürdüğünü düşündüğünü belirten N.B., “Salim Güran kendi öldürmemiş olsaydı, bu cesedi bana getirip ‘Ortadan kaldır’ demezdi. Sosyal medyada Narin'in babası Arif Güran’a ‘Sana öyle bir acı yaşatacağım ki, asla unutamayacaksın’ demiş. Köyde bu şekilde konuşuluyordu.” dedi.
Hunharca katledilen Narin'in cansız bedenin taşındığı kırmızı otomobilin görüntüsü ortaya çıktı. Arama çalışmaları sırasında helikopter tarafından alınan görüntülerde N.B.'ye ait kırmızı aracın mahallede park halinde olduğu görüldü.
Türkiye Narin'e ağlıyor... Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra Eğertutmaz Deresi kenarında çuval içinde ölü olarak bulunan 8 yaşındaki Narin Güran gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsinin ardından babasının amcası Hüseyin Güran tarafından teslim alınan Narin Güran'ın cenazesi, merkez Bağlar ilçesi Batıkarakoç Mahallesi'ndeki Batıkarakoç 2. Camii'ne getirildi.
Korkunç olayın yaşandığı Tavşantepe Mahallesi'ne birkaç kilometre uzaklıktaki Batıkarakoç Mahallesi'ne getirilen cenaze Batıkarakoç Mahallesi 2. Camii'nde kılınan namazın ardından Tavşantepe Mahallesi Mezarlığı'nda gözyaşları arasında toprağa verildi. Cenaze namazını kıldıran İl Müftüsü Celal Büyük, “Cennete uçan Narin'imizi son yolculuğuna uğurlamak için buradayız” dedi. Sözün bittiği yerde olduklarını dile getiren Büyük’ün “İnsanlığımızdan, vicdanımızdan utandığımız bir andayız, bir gündeyiz. Bugün burada musallada yatan aslında vicdanımızdır, insanlığımızdır. Cenab-ı Hak bizleri vicdan ve ahlak sahibi insanlardan eylesin. İnşallah toplum olarak insanlığımızı yeniden gözden geçirir ve yeniden hatırlarız. Bu yavrumuzun cenazesini kılıyoruz, Allah'a nasıl hesap vereceğiz? Vicdanımızı, insanlığımızı yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor” sözleri yürek burktu.
Minik Narin'in cenaze törenine çok sayıda vatandaş katıldı. Gözyaşlarının sel olduğu törene Vali Murat Zorluoğlu, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Selçuk Yıldırım, İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya, aile fertleri ve köylüler katıldı. Gözaltında bulunan Narin'in anne ve babasının cenazeye katılma talepleri, savcılıkça reddedildi, baba akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
Küçük kızın cesedinin bulunduğu derede yeniden inceleme yapıldı. Jandarma itirafçı N.B.’yi Narin'in cesedinin bulunduğu dereye götürdü. Savcı da jandarmaya eşlik etti. İtirafçı, Narin'i dereye nasıl götürdüğünü, nereye bıraktığını detaylıca jandarmaya anlattı.
Narin’in babası Arif Güran, akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Cenaze törenine katılamayan baba, ilk olarak Narin’in mezarını ziyaret etti.
Narin’in cesedi bulunduktan sonra Adli Tıp Kurumu’nda yapılan ilk inceleme raporu vahşetin boyutunu ortaya koydu. 91 ayrı örneğin alındığı Narin’in cansız bedeni üzerinde yapılan ilk incelemede Narin’in sol bacak diz kapağından itibaren kopma olduğu, Narin'in içinde bulunduğu çuvalda muhtemel kaval kemiği olduğu değerlendirilen kemiğin bulunduğu, diğer kemik numuneleriyle birlikte İstanbul Adli Tıp'a gönderildiği, cesette ciddi anlamda çürüme başlamış olduğundan somut bir beyanda bulunmanın mümkün olmadığına yer verildi. Raporda "Yine ön incelemede gözle görünür bir kesici-delici alet veya ateşli silah yaralanması, iç kanama bulgusu elde edilemediği, çürüme nedeniyle ölüm zamanına ilişkin beyanda bulunulamayacağı, kesin ölüm nedeninin Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Daire'since yapılacak moleküler incelemeler, patolojik çalışmalar İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilen numuneler üzerinde yapılacak incelemeler ile belirlenebileceği Adli Tıp heyetince belirtilmiştir" denildi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 19 günlük aradan ve yoğun aramalardan sonra, Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin'in, herkesin yüreğini kavurduğunu, maşeri vicdanda büyük bir üzüntüye neden olduğunu ifade etti. Devlet Bahçeli, paylaşımında, şunları kaydetti: “Yavrumuzun hayat ışığını söndüren, korkunç şekilde katleden cani veya canilerin, bu vahşi cinayete yardım ve yataklık edenlerin Türk adaleti önünde hesap vermeleri, en ağır düzeyde bedel ödemeleri muhakkak surette temin edilmelidir. Başta Narin yavrumuz olmak üzere, dün Tunceli Ovacık'ta bir askeri aracın devrilmesi sonucunda şehit düşen kahramanlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum. Tedavisi devam eden kahramanımıza şifalar diliyorum. Başımız sağ olsun, mekanları cennet olsun”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin’in canice katledilmesine sebep olanların mutlaka bulunacağını ve adalet önünde hesap sorularak en ağır cezayı alacaklarını söyledi. Hemen otopsi işlemlerine başlandığını, doku örnekleri alındığını ve bunların bir kısmının Diyarbakır Adli Tıp Grup Başkanlığında kimyasal, biyolojik ve patolojik incelemeler yapıldığını ifade eden Tunç, bir kısım doku örneklerinin de daha ileri tetkik ve inceleme gerektiren hususlar olduğu için İstanbul Adli Tıp Kurum Başkanlığına gönderildiğini dile getirdi. Tunç, “İncelemeler neticesinde bir rapor ortaya çıkacak. O rapor ışığında da soruşturmanın seyri devam edecek." dedi. Narin Güran’ın ölümü ile ilgili sorumluların mutlaka cezalandırılacağını vurgulayan unç, şöyle devam etti: “Narin evladımızın canice katledilmesine sebep olanlar, katledenler kimlerse bunlar mutlaka bulunacak. Adalet bunlardan hesap soracak. En ağır cezayı bunlar alacak.”