Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Talimat nereden geliyor, Kandil'den. Uygulama Ankara'da, İstanbul'da, Mersin'de ortaya çıkıyor” diye konuştu.
Tokat mitiginde 45 bin kişiye hitap eden Erdoğan, muhalefeti eleştirdi. “Biz eser siyaseti yaptık. CHP'nin içinde işler belki lafla yürüyordur ama ülkemizde ve dünyada böyle bir tarz yok” diyen Erdoğan, her şeyden önce siyasetlerinin merkezinde milletin bulunduğunu söyledi.
“Tabii milleti kendine yük gören bir muhalefet zihniyetine bunları anlatmak mümkün olmuyor” vurgusu yapan Erdoğan şöyle devam etti: “Çünkü onlar oturdukları yerden ettikleri beyhude laflarla siyasetçilik oynamayı seviyor. Bırakınız ülkeyi, kendi partileri içinde birliği, beraberliği sağlayamıyorlar. Menfaat hesabını her şeyin üstünde tutarak ülkeye de zarar veriyorlar. Sırf 3-5 belediye fazla almak uğruna DEM'le girdikleri ittifaka kimlerin koçluk ettiğini görüyorsunuz, değil mi? Talimat nereden geliyor, Kandil'den. Uygulama Ankara'da, İstanbul'da, Mersin'de ortaya çıkıyor.”
“Zaten DEM dediğiniz yapı geçmişten beri partiymiş gibi davranan bir örgüt aparatı. Sahne önünde olanların bu partide yetkisi ve sözünün ağırlığı yok. Bu parti Ankara'daki genel merkezinden değil, İstanbul'daki sapkın ideolojik yapılar ile Kandil'deki terör baronları tarafından yönetilmektedir. Bu gerçek ortadayken kendilerini meşru muhatap yapma gayretleri beyhudedir. Parti yönetiminin önce hem ülkeye hem millete hatta hem de kendi tabanına siyasi irade sahibi olduğunu ispatlaması gerekiyor.”
“Bizler terör meselesini bitirmek için her yol ve yöntemi denerken, bunların çapını da gördük. Örgüt militanları tarafından tokatlanan siyasetçilerle particilik, belediyecilik yapılamaz. CHP'nin böyle bir partiyle birlikte yol yürüme, belediye başkanlığı verme, belediye bürokrasi paylaşma hesabına girmesi anlaşılır gibi değil. İnşallah 14-28 Mayıs'ın tamamlayıcısı olacak 31 Mart'tan sonra ülkemiz, bu çorak ve çarpık muhalefet anlayışının da tasfiyesine şahitlik edecektir.”
Sıkıntılı dönemlerde en büyük refah kaybını çalışanlar ile emeklilerin yaşadığının farkında olduklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Emeklilerimizin yükünü hafifletmek için bir defaya mahsus 5 bin lira ödenmesinden, yüzde 50'yi bulan maaş artışlarına, bayram ikramiyelerinin yüzde 50 arttırılmasından, banka promosyonlarına kadar elimizden geleni yapıyoruz. Son olarak kamu bankalarımız aylık miktarına göre promosyon tutarını 8 ila 12 bin liraya kadar yükseltti. Emeklilerimizin Ramazan Bayramı ikramiyesini ise 2 ile 5 Nisan arasında hesaplarına yatırıyoruz. İnşallah bundan sonra da emeklilerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. İnşallah yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonun düşmeye başladığını göreceğiz. Bütçe imkanlarını genişletmek için hazırlıklarımız var. Önümüzdeki yıldan itibaren çalışanlarımızın ve emeklilerimizin alım gücünü, eskisinin üstüne çıkartmaya başlayacağımıza inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet koruması altındaki çocuklarla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde iftarda bir araya geldi. Buradaki konuşmasında Türkiye'nin dört bir yanındaki çocuk evlerinde ve sitelerinde devlet korumasında hayata hazırlanan binlerce çocuğun bulunduğunu ifade eden Erdoğan, devletin koruması altında olan çocukların, toplumun şefkat kanatları altına alınarak korunmasının şart olduğunu vurguladı. Aile bireylerinin eksikliğini, çocuklara hissettirmeme noktasında milletin tüm kesimlerine görev düştüğünü dile getiren Erdoğan, "Hepimiz, 85 milyonluk büyük Türkiye ailesinin üyeleriyiz. Bu anlayışla birbirimizi gözettiğimizde, sorunların daha da hafifleyeceğine, daha sağlıklı, huzurlu, güvenli bir toplum olacağımıza inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Çorum mitinginde de 40 bin kişiye hitap eden Erdoğan, “Sadece Çorum’u rekor oylarla kazanmak yetmez. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere diğer vilayetlerdeki tüm hemşehrilerimizi de telefonlarla aramaya var mıyız? Nazımızın geçtiği ne kadar tanıdık varsa mutlaka ulaşacağız. Onları da AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın adaylarına oy vermeleri için ikna edeceğiz. Bilhassa bir dönem bizim yanımızda, yöremizde durup da beklentileri karşılanmayınca hemen başka yerlere dümen kıran cambazlara karşı dostlarımızı uyaracağız. AK Parti’ye ve Cumhur İttfakı’na kaybettirmek için çalışanların oyunlarına gelmemeleri için onları da iyi niyetle ikaz edeceğiz” dedi.
Türkiye'nin 21 yılda üç kat büyümesinden rahatsız olanların, hak ve özgürlük reformlarıyla ileri demokrasi sınıfına yükselmesine tahammül edemeyenlerin pusuda beklediğini belirten Erdoğan şunları kaydetti: “Türkiye'nin, ilkeli ve adil duruşuyla bölgesinde ve dünyada artan gücünü hazmedemeyenler şu anda pusuda bekliyor. Türkiye Yüzyılı ile daha büyük hedeflere gözümüzü dikmişken, birileri ülkemizi elindeki kazanımlardan etmek için tökezlememizi bekliyor. Akıl ve vicdan sahibi herkes biliyor ki mesele Tayyip Erdoğan, AK Parti, Cumhur İttifakı değildir. Mesele doğrudan Türkiye'dir, Türk milletidir, bunların nezdinde somutlaşan hak ve hakikat davasıdır.”
“Milletimizin, dünyanın bu müstesna coğrafyasındaki varlığından öylesine rahatsızlar ki aradan bin yıl geçmiş olmasına rağmen kinleri hala dipdiri. Bu gerçeği bizzat yüzümüze söyleyen Batılı devlet adamları gördük. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle her saldırıyı savuşturarak, mücadeleyi asla bırakmayarak bu hevesleri boşa çıkardık. 31 Mart'ta bir kez daha milletimizin desteğini alarak, Tokat'ta, İstanbul'da, Ankara'da da Türkiye'ye bu namı salacağız, ülkemizin Türkiye Yüzyılı yolculuğunu hızlandıracağız.”
“Bana en çok neye hayıflandığımı sorarsanız, cevabım, ülkemizdeki muhalefetin haline olacaktır” ifadesini kullanan Erdoğan, demokrasilerde muhalefetin çok önemli olduğunu dile getirdi. Erdoğan, muhalefetin hem iktidara alternatif olması bakımından hem de iktidarı denetlemesi bakımından önemli olduğunu vurguladı. Türkiye'nin maalesef ne iktidar hazırlığı olan ne de denetleme görevini yapabilen bir muhalefete sahip olmadığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: “Başbakanlığımız döneminde biz muhalefetle kayda değer bir uğraş içinde hiç olmadık. Karşımızda hep vesayeti bulduk. Vesayetin etkisiz kaldığı yerde darbe teşebbüsleriyle karşılaştık. CHP zihniyeti yerini hep vesayet ve darbe safında belirlediği için siyasal muhalefet tarafı boş kaldı. İşte muhalefetin bugünkü halini görüyorsunuz değil mi? Acınacak halleri var. Birbirlerini yemekten, dönüp de ülkenin haline, bölgemizde yaşanan gelişmelere, küresel yükseliş ve düşüşlere bakacak halleri yok. Merkez belediye başkan adayını takdim ediyor, adayını bulamıyor. Aday ortada yok.”
Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda hızlı bir düşüş yaşanacağına dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi: “Kelebek ömürlü geçici rahatlamalardan ziyade milletimizin rüm fertlerinin refahını kalıcı olarak artırmayı hedefliyoruz. Milletimden de bize ve ekonomi ekibimize güvenmesini istiyorum. Muhalefetin sırtında yumurta küfesi yok. Ama bizim var. Onlar meydanlarda atıp tutmayı sonra da ‘Hatırlamıyorum’ diyerek verdikleri sözlerin üstüne yatmayı sever. Ankara’danİstanbul’a kadar yönettikleri belediyelerde hep bunu yaptılar. Vatandaşın aklını çelmek, oyunu almak için bol keseden vaat dağıttılar. Ama göreve gelince verdikleri sözlerin, ‘Yapacağız’ dediklerin projelerinin neredeyse hiçbirini hayata geçirmediler. Bunların becerebildikleri tek iş, kara paradan kule inşa etmek. Nereden geldiğini ve nereye gittiğini açıklayamadıkları dolar balyalarını, avro balyalarını 6-7 kişi bir araya gelip kule yapıyorlar. Bunun dışında gözle görünür hiçbir icraatları, eserleri yok. Bu ülkenin ana muhalefet partisi mi yoksa gayri meşru işler yapan bir kartel mi oldukları belli değil.”