Çanakkale’deki maden arama çalışmaları hükümet karşıtı algı operasyonuna dönüştü. CHP’li vekillerin iddialarının aksine maden sahaları Kaz Dağları Milli Parkı’na en az 40 kilometre uzaklıkta. Kesilen ağaç sayısı ise 195 bin değil 13 bin 400.
Çanakkale’de Kanada merkezli Alamos Gold firmasının Türkiye iştiraki Doğu Biga Madencilik tarafından yürütülecek altın ve gümüş arama çalışmaları Türkiye’nin bir numaralı gündem maddesi oldu. CHP’li vekillerin öncülük ettiği gruplar, “Kaz Dağları’nda 195 bin ağaç kesildi”, “Atikhisar Barajı suyu kirletiliyor”, “Siyanürle maden aranacak” iddiasıyla gösteri düzenledi. Ancak bu iddiaların asılsız olduğu ortaya çıktı.
İLK RUHSAT 2001’DE VERİLDİ
Tarım Orman Bakanlığı, Enerji Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı’ndan alınan bilgilere göre maden sahasının Kaz Dağları ile ilgisi yok. Çanakkale İl merkezine 30 kilometre uzaklığındaki maden sahası, içme suyu amaçlı kullanılan Atikhisar Barajı’na 14, Kaz Dağları Milli Parkı’na ise 40 kilometre uzaklıkta. Şirket ilk ruhsatı 2001 yılında aldı. 2010 yılına kadar gerekli başvuruları tamamlayan şirket son olarak Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecini bitirip ilgili bakanlıklar ve bağlı kurumlardan izin alarak bölgede hazırlıklara başladı. Bu kapsamda yerlerine yenilerinin dikilmesi şartıyla Tarım ve Orman Bakanlığı’nca belirlenen ağaçlar kesildi. Kesilen ağaç sayısı ise CHP’liler sosyal medyada yaydığı gibi 193 bin değil 13 bin 400.
Siyanür iddiasını da firma yalanladı. Üretim aşamasında siyanür ve türevi maddelerin kullanılmayacağı dile getirildi.
5 AŞAMALI RUHSATLANDIRMA
Tartışmalı maden sahasına giderek incelemelerde bulunan TMMOB Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz da iddiaları yalanladı. Yeni Şafak’a konuşan Türkyılmaz “Denetleme kurulu üyemiz ve Çanakkale temsilcimizle bölgeyi adım adım gezdim. Yalan haberle algı oluşturuluyor. Maden izni verilen yerle Kaz dağları arasında 40 km kuş uçuşu mesafe var. Kirazlı mevkiinde bu maden izin sahası” dedi. Maden arama çalışmaları başlamadan önce 5 aşamalı bir ruhsatlandırma süreci olduğunu anlatan Türkyılmaz, Enerji Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ve Tarım Orman Bakanlığı’nın ciddi denetiminden geçildiğini ifade etti. Yaptıkları incelemede ilgili firmanın tüm süreçleri geçtiğini gördüklerini vurgulayan Türkyılmaz özetle şunları kaydetti:
FİZİKEN MÜMKÜN DEĞİL
“Yani beş aşamalı bu süreç 10 yıllık bir dönemde tamamlanmış. Saha örtüsü Temizlenmiş. Projede çevreye ilişkin bir tehdit olsa, ÇED raporu verilmezdi. Atikhisar Barajı’na zehirli atıklar karışacağı iddiası da yalan. Göl havzası bu maden izin sahasının kuzey batısında kalıyor. Bu maden izin sahasının ayrışması havuzları ve tesisleri güney havzaya kuruluyor. Projede zaten böyle olduğu için ÇED belgesi alabilmiş. O nedenle su havzasına su akıntısı veya kirli akıntı fiziken mümkün değil. Maalesef bazı STK’lar yalan söylüyor. Orman katliamı iddiası da gerçek dışı, çünkü burası bozuk meşe ormanları. Kaz Dağları’nın florası ile ilgisi yok. Orman Mühendisleri Odası çevreye en hassas kurum ve meslek örgütü biziz. Çevreye zararlı bir iş varsa bunun ilk karşısında duracak kurum biziz.”
Maden sahası Kirazlı’da
Tarım Orman Bakanlığı, Enerji Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı’ndan alınan bilgilere göre maden sahasının Kaz Dağları ile ilgisi yok. Maden sahası Kirazla mevkiinde bulunuyor.
- 40 kilometre uzaklıkta
- Doğu Biga Madencilik Proje Müdürü Çağın Şen, son günlerde gündeme gelen Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Projesi ile ilgili olarak açıklama yaptı. Şen, projenin dünya standartlarında olduğunu, siyanürlü solüsyonun kullanılacağı liç alanlarının Atikhisar Barajı Havzası dışına konumlandırıldığını söyledi. Maden faaliyetine karşı kampanyanın özellikle sosyal medyada çok hızlı yayıldığını belirten Doğu Biga Madencilik Proje Müdürü Çağın Şen, “Projemiz Çanakkale şehir merkezine yaklaşık 35 kilometre mesafede. Kaz Dağları’nın 40 kilometre kadar da kuzeyinde yer almaktadır. Yine sıklıkla gündeme gelen Atikhisar Barajı, Çanakkale’mizin içme ve kullanma suyu sağlayan barajına da 14 kilometre mesafede” dedi. Altın madenciliği arama faaliyetleri sırasında siyanür kullanılmadığını kaydeden Şen, “Siyanür yönetmesi çok kolay bir kimyasaldır. Güvenli bir şekilde bütün altın madenciliği uygulamalarında başarıyla kullanılmaktadır. Tesisimizde de dünya standartlarında, en yüksek standartlarda bütün güvenlik önlemleri alınmış şekilde, sızdırmazlığı sağlanmış, özel alanlarda kullanılacaktır” dedi.