TRT Arapça kameramanı Sami Şahade geçen hafta Gazze’deki Nusayrat Kampı’nda görev yaparken İsrail bombardımanında yaralandı. Ambulans gelmediği için hastaneye arkadaşları taşıdı. 3 saatlik ameliyattan sonra ise sağ bacağını kaybetti. Birçok savaş bölgesinde görev yaptığını anlatan 16 yıllık gazeteci Şahade, “Hayatımda bu kadar dehşet verici bir savaş görmedim. Kaybettiğim bacağım umarım kıyamet günü bana şahitlik ve şefaat eder. İsrail’in katliamını tüm dünyanın görmesi için görevimi yapmaya ve Gazze’nin sesi olmaya devam edeceğim” dedi.
Terör devleti İsrail, 7 Ekimden bu yana gerçekleştirdiği katliamlarda sadece sivilleri değil, Filistin’de yaşanan soykırımı dünyaya duyurmaya çalışan basın mensuplarını da hedef alıyor. Şu ana kadar, Gazze’nin kuzeyinden güneyine kadar birçok bölgesinde yaşanan insanlık dramını anlatmaya çalışan 140 gazeteci İsrail’in alçak saldırılarında öldürüldü. Geçtiğimiz günlerde İşgalcilerin saldırılarına maruz kalan TRT Arabi muhabirlerinden Sami Barhoum ve fotoğrafçı Sami Şahade, bölgede yaşananları Yeni Şafak’a anlattı.
ÖLÜMÜ GÖZE ALIYORUZ
Yayına çıkmak için, Gazze’nin kuzeybatısındaki Nusayrat Kampı'nda saha görevinde hazırlık yaptıklarını söyleyen Muhabir Sami Barhoum, “7 Ekim’den bu yana sürekli tehditler alıp engelleniyoruz. Bizlerin gazeteciler olarak dünyanın her yerinde haber yapma özgürlüğümüz var. Fakat İsrail, bizim Gazze’de yaşanan soykırımı dünyaya anlatmamızı türlü türlü yollarla engelliyor. İsrail ordusu savaşın ilk anlarından itibaren kasıtlı olarak gazetecileri hedef alıyor. Biz de böyle bir durumda nasıl hayatta kalacağımızı her gün düşünüyoruz. Bu durum, Gazze'den görüntü aktaran tüm araçları hedef almanın yanı sıra onlarca gazetecinin ölmesine veya yaralanmasına yol açtı. Şunun farkında değiller, bizler ölümü göze alarak burada görevimizi icra ediyoruz. Her ne olursa olsun Gazze’de yaşanan katliamları, soykırımı dünyaya haykırmaya devam edeceğiz” dedi.
GAZZE’NİN SESİ OLACAĞIZ
İşgalcilerin saldırısı sonucu sağ ayağını görev esnasında kaybeden kameraman Sami Şahade, “Gazze’nin kuzeybatısında bulunan Nusayrat Kampı'nda bölgedeki gelişmeleri aktarmak üzere yayın yapıyorduk. Bulunduğumuz bölge çoğu basın mensubunun görev yaptığı bölgelerden biriydi. O esnada İsrail ordusu bizden uzaktaydı, hatta onları göremiyorduk. Ardından bir anda İsrail ordusu bize doğru ateş açtı. Ben sağ ayağımdan yaralandım. Hemen arkadaşlarım yardım etti. Bulunduğumuz bölgeye ambulans gelmedi arkadaşlarım beni taşıdı. Müdahalelerden sonra Aksa Şehitler Hastanesi’ne ameliyat olmam için nakledildim. 3 saatlik bir ameliyata girdim ve dizimin üstüne kadar bacağımı kaybettim. Ben 16 yıldır gazeteciyim, birçok savaşı gördüm ve savaş bölgelerinde görev aldım fakat hayatımda bu kadar dehşet verici bir savaş görmedim. Allah bize ne yazdıysa onu yaşarız. Her halimize şükürler olsun. Kaybettiğim bacağım umarım kıyamet günü bana şahitlik ve şefaat eder. İsrail’in katliamını tüm dünyanın görmesi için görevimi yapmaya ve Gazze’nin sesi olmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.