Dünya’nın kabuğu “levha” adı verilen iç içe geçmiş ama aslında birbirinden ayrı parçalardan oluşur.
Bu levhalar sıklıkla hareket etmeye çalışır ancak birbirine değen diğer parçaların baskısı sonucu bunu başaramaz.
Ancak bazen bu levhalardan birinin üzerindeki baskı birikir ve daha sonra bu basınç enerji olarak yüzeye çıkar. Bu enerji yüzeyi hareket ettirir; yani deprem yaratır.
Son olayda Arap levhası kuzeye doğru hareket ederek Anadolu levhasına baskı yaptı.
Bu levhalar arasındaki itme gücü ve baskı, geçmişte de çok ciddi sarsıntılara yol açmıştı.
Doğu Anadolu Fay hattı, “doğrultu atımlı” bir fay hattı. Bu tip fay hatlarında sert kaya blokları birbirlerine dikey bir hat üzerinde baskı uygular ve nihayetinde baskıya dayanamayan bir blok yatay olarak harekete geçer. Bu da öyle bir gerilim yaratır ki; deprem meydana gelir.
ABD’nin California eyaletindeki San Andreas fay hattı, dünyanın en bilinen doğrultu atımlı fay hatlarından biri. O kadar uzun süredir sakin ki; felaket yaratacak bir depremin çok yakın olabileceği tahmin ediliyor.
Kahramanmaraş depreminde ise bu kırılma, çok da derin olmayan bir yerde meydana geldi.
İngiltere’deki Open Üniversitesi’nden jeofizikçi David Rothery, “Aynı büyüklükteki bir deprem yüzeye ne kadar yakın olursa o kadar büyük etki yaratır” diyor.
Binaların yeterince dayanıklı olmaması da çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesinde etkili oldu.
AFAD depremin merkezini Doğu Anadolu Fay hattı üzerinde, Gaziantep’in 26 kilometre doğusundaki, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olarak açıkladı.
Ancak etki alanı bundan çok daha geniş oldu; deprem Kıbrıs, Lübnan, Irak, İran ve Suriye’de de hissedildi. Türkiye’nin kuzeyinde ve batısında da yer yer hissedildi.
20. yüzyıl boyunca Doğu Anadolu Fay hattı çok az sayıda büyük deprem üretti. ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi’nin verilerine göre 1970’ten bu yana bölgede 6’dan büyük sadece üç deprem meydana geldi. Dünya genelinde bir yıl içerisinde 7’nin üzerinde meydana gelen deprem sayısı 20’yi geçmiyor. Bu da pazartesi arka arkaya meydana gelen 7’den büyük iki depremi bir hayli olağandışı kılıyor. 2016’da İtalya’da meydana gelen 6,2’lik depremde 300 kişinin öldüğü düşünüldüğünde, Londra College Üniversitesi Risk ve Felaket Önleme Enstitüsü’nden Joanna Faure Walker, Türkiye’de meydana gelen depremin 250 kat daha fazla enerji ortaya çıkardığını söylüyor:
Ve bu depremlerin ikisi aynı gün, pazartesi günü aynı ilde yaşandı.