Resmi verilere göre yaklaşık 16 milyon insanın yaşadığı İstanbul, susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya.
16 milyonluk İstanbul’un 50 günlük suyu kaldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, sayirci pozisyonunu terk edip etkili tedbirler almazsa, musluklardan ‘tıss’ seslerinin geldiği zamanları hatırlatacak günler kapıda. Korona sürecinde artan su kullanımı ve kuraklık, İstanbul’un alarm seviyesini yükseltti. Dün itibariyle barajlardaki doluluk oranı son 10 yılın en düşük seviyesini görerek yüzde 23’e kadar geriledi. Bu oran ciddi kuraklığın yaşandığı 2016 yılının aynı döneminde yüzde 37, 2017’de yüzde 54, 2018’de yüzde 31, 2019’da ise yüzde 36 idi.
Türkiye’de yağışların azalması ile başlayan meteorolojik kuraklık tehlikesi, etkisini göstermeye başladı. Resmi verilere göre yaklaşık 16 milyon insanın yaşadığı İstanbul, susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya.
Süreci sadece izlemekle yetinen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, etkili tedbirleri almazsa 50 gün sonra susuzluk kapıda. Bir yandan kuraklık, diğer yandan koronavirüs nedeniyle artan su tüketimi İstanbul’da alarm seviyesini yükseltti.
Dün itibarıyla barajlardaki doluluk oranı son 10 yılın en düşük seviyesini görerek yüzde 23’e kadar geriledi. Bu oran ciddi kuraklığın yaşandığı 2016 yılının aynı döneminde yüzde 37, 2017 yılında yüzde 54, 2018'de yüzde 31, 2019'da ise yüzde 36 idi.
200 MİLYON METREKÜP KALDI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin verilerine göre barajlarda kalan toplam su miktarı, yaklaşık 200 milyon metreküp.
Ancak bu suyun tamamı kullanılabilir değil. Dibe çöken ağır metaller nedeniyle su oranı yüzde 15’in altına düştüğünde barajlar devre dışı kalıyor. Çok yoğun arıtma işleminden geçse bile ‘ölü hacim’ denilen bu suyun kullanımı sağlıklı görülmüyor.
BU SÜRE DAHA DA KISALABİLİR
Bu veriler dikkate alındığında günlük ortalama 3 milyon metreküp suyun tüketildiği İstanbul’un yaklaşık 50 günlük suyu kaldı.
Hiç yağış olmaması ve korona dolayısıyla bu kullanımın artması durumunda süre daha da kısalabilir.
Alarm veren oranlara rağmen İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu konuda sessizliğini koruyor.
Verilere göre İstanbul’un 6-7 yılda bir kuraklıkla karşı karşıya kaldığını belirten uzmanlar 2007 ve 2016 yıllarında da kurak dönemler yaşandığını, etkili bir tasarruf kampanyası ile Melen Çayı ve Sakarya Nehrinden yapılan takviyelerle sorunun aşıldığını ifade ettiler. Uzmanlar şunları kaydetti:
“İBB’nin bu verileri dikkate alarak önceden önlem alması gerekirdi. Bu işin doğası bolluk döneminde tedbir almaktır. Barajlarda su tükendikten sonra alınan tedbirin bir anlamı yoktur.”