İşkence gören iki çocuğun öz annesi konuştu. "Çocuklarımı varlıklı diye babalarına bırakmıştım" diyen kadın, "İşkenceyi bilsem, verir miydim? İzleyince bayıldım" diye konuştu.
Kayseri'de üvey annelerinin akıl almazişkencesine maruz kalan 4 yaşındaki İ.A. ve 7 yaşındaki ablası I.A.'nın dramı, Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Herkes aynı soruyu sordu: O küçücük bedenlere bu işkence yapılırken, baba ve öz anne nerelerdeydi? Babanın açıklamalarının ardından, çocukların 26 yaşındaki öz annesi A.Ö. de Habertürk gazetesine açıklamalarda bulundu. Eski eşi A.A.'dan 3 yıl önce “geçimsizlik ve fikir ayrılığı” nedeniyle boşandığını, eşinden hiç şiddet görmediğini belirten A.Ö., “Velayet nedeniyle ilk mahkemede boşanamadık. Çevredekiler ve ailesi devreye girdi. Eski eşim de 'Çocukların velayeti bende kalsın. Söz veriyorum her ay göndereceğim' diye yalvarınca kabul ettim. Yoksa hâkim velayeti bana veriyordu” dedi.
Bir süre önce yeniden evlendiğini ve yeni eşinden de 2 yaşında bir oğlu olduğunu ifade eden A.Ö., eski eşinden olan çocuklarına yapılan işkencenin görüntülerini internetten gördüğünü söyledi: “İzleyince şok yaşadım, bayıldım. Annem iğne yaptırdı. Eşim varlıklı diye çocuklarımın velayetini vermiştim. İşkenceyi bilsem çocuklarımı verir miydim? Eski eşim 'yeniden evleneceğini' söyleyince, 'Çocuklarımı bana ver, üvey anne bakmasın' demiştim. O da 'Evleneceğim kadın namazlı abdestli, Allah korkusu var. Bir şey olmaz çocuklarımıza' karşılığını vermişti. Bir gün çocukların ellerindeki morlukları fark ettim. Eski eşim 'Üvey annesi yaptıysa hesabını sorarım” dedi. Ama durumun bu kadar vahim olduğunu bana anlatan olmadı. Böyle mi yapılır? Tokat ataydı... Beni hep olayın dışında tuttular. Çocuklarım geldiğinde soruyordum, 'Anne biz ağlıyoruz sen bari ağlama' diyorlardı, birbirimize sarılıp ağlıyorduk.”
A.Ö. son görüştüklerinde oğlunun “Ne olur beni geri götürme” diye ağladığını, kızının ise olanları anlatmak istediğini ama korktuğunu belirterek şöyle devam etti: “Kızım, 'Anlatacağım da babama söyleme ne olur. Babam 'Anneniz sıkıştırırsa söylemeyin' diye tembihledi. Sen davacı olursan bizi ayırırmışsın, kardeşimle beni ayırma' dedi. Şimdi bana 'İlgisiz anne' diyorlar. Olanlardan hiç haberim yoktu.”
Üvey anneden davacı olacağını ve onunla yüzleşmek istediğini ifade eden A.Ö., sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu canavarlık. 46 sene cezayla kalacak iş değil ki! Bunlar sadece kamerada görünenler. Kızım bana, 'Bizi soğuk suyla yıkıyordu' dedi. Bundan sonra çocuklarımın arkasında duracağım.”
A.Ö.'nün annesi ve çocukların anneannesi H.A., kızlarını 17-18 yaşlarında evlendirdiklerini belirterek, şunları söyledi: “Kabahat biraz da bizde. Erken evlendirdiğimiz için pişmanım. A.Ö., 2 ay psikolojik tedavi gördü. Bileklerini kesti. Duyarsız anne yok, çaresiz anne var.”
Kayseri Valisi Orhan Düzgün, iki çocuğa işkence eden üvey anne Songül A.'nın “cinsel istismar ve işkence” suçundan 46 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatarak,“Çocuklara hem psikolojik hem tıbbi destek verildi. 2 aylık tedavi sonrasında sağlıklarına kavuştular. Şimdi babalarının yanında kalıyorlar” dedi. Ailenin başvurusu üzerine, Kayseri 2. Sulh Ceza Mahkemesi, üvey annenin uyguladığı işkencenin görüntüleri için yayın yasağı getirdi.
Üvey anne dehşetine maruz kalan iki çocuğa, tüm annelerden destek geldi. Çocuklara ulaşan, onlara hediye veren 3 kadın ise İ.A. ile birlikte çektirdikleri fotoğrafı sosyal medyada paylaşarak, altına şu notu düştü: “O bir hayat, o bir aşk... Onun 3 değil, milyonlarca annesi var artık. O iyi, mutlu. Onu anlatmaya kelimeler yetmez. Haydi Kayseri, İ.A. ve I.A.'nın geleceği için el ele.”