Türkiye’de turizm denilince akla ilk gelen şehirlerden biri olan Konya, zengin bir mutfak kültürü, onlarca doğal ve tarihi zenginli ve her türlü sosyal ve kültürel imkânı ile şehri ziyaret için gelen yerli-yabancı tüm misafirlerine her mevsim başka bir güzelliğini sergiliyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, on bin yıllık geçmişiyle ilk şehir yerleşiminin kurulduğu, ilk defa tarımın yapıldığı, dünyanın en eski ticaret merkezlerinden biri olan Çatalhöyük gibi paha biçilemez bir mirasa Konya’da ev sahipliği yaptıklarını söyledi.
Konya’nın Çatalhöyük ile başlayan serüvenini; Hititler, Frigler, Büyük İskender İmparatorluğu, Roma ve Bizans İmparatorlukları, Büyük Selçuklu Devleti, Anadolu Selçuklu Devleti ve Osmanlı Devleti’yle sürdürdüğünü kaydeden Başkan Altay, “Şehrimiz, beşiklik ettiği her bir medeniyetin mirası ile yükselişini günümüze kadar sürdürmektedir. Hititler’e uzanan tarihiyle Fasıllar, Eflatunpınar, Yalburt ve İvriz anıtları ile Anadolu’nun önemli antik yerleşimlerinden olan Kilistra, Sille, Mysthia, Vasada, Savatra ve İsaura antik kentleri Konya’mız sınırları içerisinde yer almaktadır. Tüm bunların yanında şehrimize esas itibarını kazandıran; Türk-İslam tarihinin en büyük medeniyetlerinden biri olan Anadolu Selçuklu Devleti’ne 200 yıl boyunca başkentlik yapmış olmamızdır. Bugün Konyamızın merkezinde ve birçok ilçesinde hem Selçuklu hem de Osmanlı döneminden kalma onlarca şaheser bulunmaktadır” diye konuştu.
Aynı zamanda Dünya Belediyeler Birliği Başkanı ve Türk Dünyası Belediyeler Birliği Başkanı da olan Altay, Konya’nın ulaşımı ile ilgili de “Anadolu’nun kalbi denilebilecek; doğu ile batıyı, güney ile kuzeyi birbirine bağlayan bir noktada yer alması, kesintisiz hava yolu, Yüksek Hızlı Tren ve demiryolu ulaşımının bulunması, Konya’mıza gelmek isteyenlere önemli bir fırsat sunuyor” ifadelerini kullandı.
Konya’nın çok zengin bir yemek kültürünün olduğunu ve on bin yıl önce Çatalhöyük’le başlayan yemek pişirme geleneğinin, binlerce yıl aralıksız devam ettiğini belirten Başkan Altay; “Topraklarımızda yaşayan her bir medeniyet, yemek kültürümüzü daha da yükseğe taşımıştır. Konya mutfağının Çatalhöyük’le yoğrulan, Selçuklu sarayında pişen ve Mevlevi mutfağında olgunlaşan öyküsü; özellikle Selçuklu ve Osmanlı devrinde adeta altın çağını yaşamıştır. Konya aynı zamanda türbesi yapılan ilk aşçı olan, Mevlânâ Hazretleri’nin baş aşçısı Ateşbaz-ı Veli Hazretleri’nin de şehridir. Mevlana Hazretleri’nin “Senin tuzundan alan şifa bulsun, seni ziyaret edenler huzur bulsun. Aşları artsın eksilmesin; taşsın dökülmesin” duasıyla övdüğü Ateşbaz-ı Veli Hazretleri; ateşe gönlünü nakşedip yemeklerini hikmetle pişirmiş, hepimizi derinden etkileyen sırlarıyla manevi iklimimizde çok özel bir yer edinmiştir” dedi.
Konya’nın tarih, kültür ve doğa turizminin en güzel örnekleriyle her mevsim görülmeye değer olduğunu belirten Altay; “Selçuklu Başkenti, Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin şehri Konya’da yaşamak için her ülkeden misafirlerimizi şehrimize davet ediyoruz. Konya’da Bilim Merkezi’nden Tropikal Kelebek Bahçesi’ne, Panorama Müzesi’nden Ecdat Bahçesi’ne, Sille’den Kilistra’ya, Alaaddin Tepesi’nden İnce Minare’ye, Meram Bağları’ndan Yerköprü Şelalesi’ne, Nasreddin Hoca’dan Şems-i Tebrizi’ye kadar görülecek çok fazla doğal ve tarihi zenginlik var. Konyamızın ilçeleri de çok değerleri eserleri barındırıyor. Beyşehir, Akşehir, Seydişehir, Hadim, Ereğli, Karapınar, Ilgın, Cihanbeyli gibi ilçelerde de çok sayıda güzellik bulunuyor” şeklinde konuştu.