Diyarbakır’da 6 yıl önce 6-8 Ekim olayları sırasında Kurban Bayramı’nda et dağıtırken terör örgütü yandaşlarınca vahşice katledilen 4 gencin yakınlarının acısı tazeliğini koruyor. Katledilen gençlerden Hasan Gökguz’ün babası Mehmet Gökguz, “Soruşturma devam etsin, bu işle kimin ilişkisi varsa hepsini yakalasınlar. Adalet yerini bulsun ve hak ettikleri cezayı alsınlar” diyor.
HDP Merkez Yürütme Kurulunun çağrısının ardından terör örgütü YPG/PKK yandaşlarının 6-8 Ekim 2014’te Kobani bahanesiyle gerçekleştirdiği, 2 polisin şehit olduğu, 35 kişinin yaşamını yitirdiği şiddet olaylarının üzerinden 6 yıl geçti. Kurban Bayramı’na denk gelen o karanlık günlerde Diyarbakır’da bir dernek tarafından hazırlanan etleri ihtiyaç sahibi ailelere dağıtırken PKK yandaşları tarafından vahşice katledilen Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz’un aileleri ile yaralı kurtulan Yusuf Er’in acısı dinmiyor. Olayların ardından tutuklanan eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Şenoğlu’nun ardından geçtiğimiz günlerde aralarında Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen’in de olduğu 17 kişi daha tutuklandı.
AYNI ACIYI YAŞIYORUZ
Öldürülen gençlerden Hasan Gökguz’un babası Mehmet Gökguz, aradan 6 yıl geçmesine rağmen aynı acıyı yaşadıklarını söyledi. Her yıl 6-7 Ekim’de acılarının tazelendiğini anlatan Gökguz şöyle konuştu: “Torunum şimdi 6 yaşında ama oğlum onun okula gittiğini göremedi. Eğer okula gittiğini görseydi, çok sevinirdi. Acımız halen tazedir, yapılanları unutmayacağız. Soruşturma devam etsin, bu işle kimin ilişkisi varsa hepsini yakalasınlar. Adalet yerini bulsun ve hak ettikleri cezayı alsınlar.”
MEZARLIĞA GELİP TESELLİ BULUYORUM
Ahmet Dakak’ın babası Öztekin Dakak ise 6 yıldır yaşadıkları acının hiçbir zaman dinmediğini, oğlunun sürekli akıllarında ve dualarında olduğunu söyledi ve devam etti: “Çocuğumuz her zaman gözlerimizin önündedir. Allah kimseye böyle evlat acısı vermesin ve hakkımızı yapanlara bırakmasın. Her mezarlığa geldiğimizde acımız tazeleniyor. Bir de yıl dönümü olduğu vakit daha da farklı oluyor. Oğlum sağ olsaydı belki şu an çocuğu olmuştu, ben de çocuğunu kucağıma alıp severdim. Mezarlığa gelip teselli buluyorum. Genellikle geceleri gelip sakin bir şekilde mezarı ziyaret ediyorum. Bu olaylarla ilgili gözaltılar oldu ve kimileri serbest bırakıldı kimileri de tutuklandı. Hiçbirinin çocuğu dağda mıdır? Hep gariban ve mazlum kişileri çocukları dağdadır, öldürülen onlardır.”
Bu zulmü hiçbir zaman unutmadık
Saldırıdan yaralı kurtulan Yusuf Er arkadaşlarının vahşice katledilmesinin sürekli aklında olduğunu, aradan yıllar geçmesine rağmen unutamadığını söyledi. Katledilmekten son anda kurtulduğunu ifade eden Er, şöyle konuştu: “O günü aklımdan hiç çıkaramıyorum, her zaman yüreğimin bir köşesinde duruyor. O gün olay yerinden uzaklaştık sonra beni sokakta bulan kişilere amcam Süleyman Er’in numarasını verdim gelip beni oradan almasını istedim. Onlar da amcamı aradılar ve gelip beni alarak hastaneye götürdü. Aradan 6 yıl geçmesine rağmen bu zulmü hiçbir zaman unutmadık, unutturmamaya da çalışıyoruz.” 6-7 Ekim olaylarının çıkmasında dahli olan herkesin yargılanması gerektiğini dile getiren Er, “Selahattin Demirtaş’a bu olaylarla ilgili açılan davanın, diğer siyasilere ve milletvekillerine de açılmasını istiyoruz. Yaşadıklarımı unutmaya çalışsam da bir türlü unutamıyorum. Allah bir daha o günleri geri getirmez inşallah” dedi.