Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca, 38 eski hakim ve savcı hakkında FETÖ'nün "futbolda şike" kumpasında yer aldıkları gerekçesiyle hazırlanan iddianame, 5 Kasım 2021'de Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.
İddianameyi inceleyen mahkeme, gerekli işlemlerin tamamlanmasının ardından şüpheliler hakkında son soruşturmanın açılması talebini kabul etti.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, eski Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve eski Fenerbahçe Yöneticisi İlhan Yüksel Ekşioğlu'nun avukatları tarafından 38 eski hakim ve savcı hakkında şikayet dilekçesi verildiği, Hakimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) da kovuşturma izni verdiği belirtilmişti.
İddianamede yargının, devlet ve toplum hayatında kesin belirleyici ve son karar verici olmasının örgütün işini kolaylaştırdığı ve örgütün yargıyı her açıdan etkin bir silah olarak kullandığı vurgulanmıştı.
Örgütün geniş taraftar kitlesi bulunan Fenerbahçe Spor Kulübü ile dönemin Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım'ı hedef olarak seçtiği belirtilen iddianamede, Isparta Cumhuriyet Başsavcılığında ele geçirilen bir belgede, Aziz Yıldırım'ın din ile ilgisi bulunmadığından bahsedilirken, FETÖ'nün, Yıldırım'ı sözde dini argümanlar kullanan terör örgütü İBDA/C üyesi olduğundan bahisle istihbari mahiyette dinlediği anlatılmıştı.
İddianamede, örgütün 3 Temmuz 2011'de düzenlediği, kamuoyunda "futbolda şike" olarak bilinen operasyon ile Aziz Yıldırım'ı tutukladığı, operasyon kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden bazılarını "Aziz Yıldırım'ı ver kurtul." şeklinde aleyhinde ifade vermek için yönlendirdiği aktarılarak, bu şekilde örgütün yargı yoluyla Fenerbahçe Kulübünü ele geçirerek Aziz Yıldırım'ı tasfiye etmek istediği vurgulanmıştı.
Şüpheli Zekeriya Öz'ün soruşturma kapsamında daha önceden verilen dinleme kararı sonrasında, günlük olağan görüşme yapan kişiler hakkında yeniden tedbir talebinde bulunduğu ve Aziz Yıldırım, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Tamer Yelkovan, Ali Kıratlı, Cemil Turhan, Şekip Mosturoğlu, Murat Öztürk, Ahmet Çelebi, Alaeddin Yıldırım ve Sami Dinç'i soruşturmaya dahil ettiği anlatılan iddianamede, şüpheli Mehmet Berk'in de aynı şekildeki dinleme kararıyla Mehmet Yenice, Abdullah Başak, Yavuz Ağırgöl, Hasan Çetinkaya ve Serkan Acar’ı soruşturma kapsamına aldığı aktarılmıştı.
İddianamede, şüpheli Mehmet Berk'in, soruşturma aşamasında gizli tanıklar ortaya çıkararak ya da diğer mahkemelerde yapılan yargılamalarda yer alan gizli tanık beyanlarını soruşturma dosyası ile irtibatlandırmak suretiyle kişilerin suçlu olduğu algısını yaratmaya çalıştığı değerlendirildi.
Şüpheli Mehmet Ekinci'nin, kolluk tarafından düzenlenen fezleke ile iddianameyi aynen hükme esas alarak FETÖ'nün gerçekleştirmek istediği amaç doğrultusunda karara dönüştürdüğü değerlendirilmesinde bulunulan iddianamede, Ekinci'nin gerekçeli kararda, hukuki üslubun dışına çıkarak sanıklar ile alay edercesine cümleler kullandığı anlatılmıştı.
İddianamede, şüpheli Mehmet Berk'in "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "haberleşmenin gizliliğini ihlal", "görevi kötüye kullanma", "gizliliğin ihlali", "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "ihmali davranışla görevi kötüye kullanma" suçlarından 26 yıl 6 aydan 88 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
Şüpheli Zekeriya Öz'ün "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme", "gizliliğin ihlali", "haberleşmenin ihlali", "görevi kötüye kullanma", "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği", "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarından 21 yıl 9 aydan 86 yıl 6 aya kadar hapsi istenen iddianamede, şüpheli Mehmet Ekinci'nin "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "haberleşmenin gizliliğini ihlal", "görevi kötüye kullanma" suçlarından 13 yıl 10 aydan 43 yıla kadar hapsi öngörülmüştü.
Şüpheliler Cihan Kansız ve Fikret Seçen hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan ayrı ayrı 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianamede, Bülent Kınay hakkında "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "görevi kötüye kullanma" ve "haberleşmenin gizliliğini ihlal etme" suçlarından 13 yıl 8 aydan 52 yıl 6 aya kadar, şüpheli Ömer Diken’in de benzer suçlardan 31 yıla kadar hapsi istenmişti.
İddianamede, diğer şüpheliler Aytekin Özanlı, Birol Bilen, Davut Bedir, Dursun Ali Gündoğdu, Eşref Aksu, Fatih Mehmet Uslu, Gökmen Demircan, Hadi Çağdır, Hikmet Şen, Hüseyin Kaplan, Hüsnü Çalmuk, İbrahim Balık, Mehmet Erdoğan, Mehmet Hamzaçebi, Mehmet Karababa, Mehmet Uğurlu, Menekşe Uyar, Mesut Özcan, Metin Özçelik, Murat Üründü, Mustafa Boz, Muzaffer İren, Nalan Can, Nurullah Çınar, Osman Kaya, Resul Çakır, Savaş Çelik, Sedat Sami Haşıloğlu, Seyfettin Mermerci, Vedat Dalda, Yakup Hakan Günay’ın "görevi kötüye kullanma", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "haberleşmenin gizliliğini ihlal etme", "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 31 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmaları talep edilmişti.
Son soruşturmanın açılması talebiyle iddianame, Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.