Bursa’da Türkan Mutlu (57), terör örgütü PKK tarafından 7 yıl önce 17 yaşındayken, dağa kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan kızı Şeyma Ceylan Tekin'e seslenerek, evine dönmesini istedi. 7 yıldır kızını arayan anne Türkan Mutlu, Şeyma'yı aramaktan vazgeçmediğini söyledi. Bir süre Diyarbakır'da ev nöbetindeki annelerin yanında eyleme katılan, kızını görebilmek için sınır ötesindeki kamplara dahi gittiğini söyleyen anne Mutlu, "Ben bu davanın peşini bırakmayacağım. Ya ölüsü ya dirisi. Şeyma’yı alacağım" dedi.
Şiddet gördüğü gerekçesiyle eşinden ayrılan, 4 çocuk annesi Türkan Mutlu, 2010 yılında, Muş'tan İstanbul'a taşındı. Mutlu, çocuklarını da yanına alarak, yeni hayatına başladı. Anne Mutlu İstanbul'a taşındığı sırada lise öğrencisi olan kızı Şeyma Ceylan Tekin, liseyi başarıyla bitirdi.
Türkan Mutlu'nun evine 2013 yılında eşiyle barıştırma bahanesiyle gelen bir grup HDP üyesi, bu sırada Şeyma'nın iletişim bilgilerini aldı. O dönemde Şeyma Ceylan Tekin, Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nü kazandı.
Türkan Mutlu, birlikte üniversiteye kayıt yaptırmak için Balıkesir’e gidecekleri gün kızına cep telefonundan aramasına rağmen ulaşamadı. Uzun süre haber alamayınca kendisini eşiyle barıştırmak için eve gelen HDP üyelerinden şüphelenen Türkan Mutlu, kızını sormak için HDP İstanbul İl Başkanlığı’na gitti. Burada bulunan kişilere kızının nerede olduğunu soran Mutlu, sorularına tam olarak cevap alamayınca PKK terör örgütü tarafından kaçırıldığını anladı. Bu tarihten itibaren Şeyma'yı bulmak için çeşitli yerlerde aramaya başlayan Türkan Mutlu, eve dönmesi için çağrıda bulundu.
7 yıldır kızını arayan anne Türkan Mutlu, Şeyma'yı aramaktan vazgeçmediğini söyledi. Çalıştığı iş yerinden çıkıp, üniversite kaydını yaptırmak için Balıkesir'e gidecekleri sırada ortadan kaybolan Şeyma'dan bir daha haber alamadığını belirten anne Türkan Mutlu, şöyle konuştu:
"Kızım gittikten sonra İstanbul’da yapamadım. Her adım attığım yolda Şeyma benimleydi. Bu yüzden Bursa’ya geldim ve 4 yıldır buradayım. Bu acıyla yaşıyorum. 7 sene oldu kızımı görmüyorum. Neler yaşamadım ki? Üstümde beden var ama ruh yok, ölüyüm. Her saniye bir umutla yaşıyorum. Her nefes alıp verdiğimde bir umutla yaşıyorum. Hala inanmıyorum. Bazen düşünüyorum; acaba ben rüya mı görüyorum? Şeyma’nın babasıyla sorunlarımız vardı. Ev tutup çocuklarımı yanıma aldım. Benim anne olarak saflığım, 1 saat geç geliyordu. Telefonla arayıp nerede olduğunu soruyordum. 'Kütüphanedeyim' diyordu. Anne olarak ben de inandım. Artık o günden beri çocuğumu kendilerine çekiyorlar. Kendilerine alıştırıp, kitap veriyorlar. Kaybolduğu 22 Ağustos Çarşamba günü 'Şşten çıkışımı verip, geleceğim' demişti. Kardeşleriyle Balıkesir’e gideceklerdi. 1 saat geçti. Oğluma telefon açtım, 'Şeyma’ya ulaşamıyorum' dedim. Yemin ediyorum, oğlumun hala o sesi beynimin içinde, gitmiyor. 7 sene oldu gitmiyor. O gün yıkıldık. Zaten evimin içinde çekirdek bir aileydim. 4 çocuğumla mücadele ediyordum. Çok perişan oldum, o gün ben öldüm ve çok mücadele ettim. Psikolojik olarak yıkıldım."
'ŞEYMA GİBİ ÇOCUKLARI KANDIRIYORLAR'
Kızını aramak için sınır ötesindeki kamplara gittiğini fakat göremediğini söyleyen Mutlu, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Şeyma’nın peşinden dağa, onların içine gittim. Şeyma orada olduğu halde bana göstermediler. Sonra Şeyma’yı televizyonda gördüm. Kobani'deydi. Kobani’leri başına batsın. Şeyma ve Şeyma gibi çocukları kandırıyorlar. Şeyma gibi birini kandırıyorlarsa her çocuğu kandırabilirler, dedim. Tehdit mi ettiler, bardağına hap mı attılar, bilmiyorum. O gençleri önce beyin olarak götürüyorlar sonra bedenleri kendiliğinden gidiyor. 14 bayram oldu, Şeyma benim yanımda değildi. Senede 3 gün bana çok acı veriyor. Anneler Günü, bayram günü, biri de Öğretmenler Günü. Şeyma öğretmen olacaktı. 'Ben öğretmen olup, mağdur olan çocuklara sahip çıkacağım' diyordu. Diyorlar ya 'Kürt hakkı arıyorum', ben de mağdur bir Kürt anneyim. 7 sene oldu ve Şeyma’nın peşini asla bırakmayacağım."
'BENİM KAPIM SANA HER ZAMAN AÇIK, GEL'
Kızına seslenerek, eve dönmesini isteyen Türkan Mutlu, "Şeyma izleyecek inşallah biliyorum. Şeyma, kızım gel. Benim kapım, benim ciğerim sana her zaman açık. Şeyma, bizi yıktı. Şeyma’nın kaybolduğu gün oğlumun düğünü vardı. O gün düğünü yaşayamadım. Diyarbakır’a 4 sefer gittim. Ben annelerin eylemini izledim, evimde duramadım. Çocuklarım destek oldu. Ben bu davanın peşini bırakmayacağım. Ya ölüsü ya dirisi Şeyma’yı elime alacağım. Allah'tan ümit kesilmez. Çocukların 17 yaşında elinden kalem alıp, silah veriyorsun, o kadın cinayeti değil midir?" diye konuştu.