Yapısında kullanılan ‘sismik izolatör’ sayesinde Elbistan Devlet Hastanesi, Hatay Dörtyol Devlet Hastanesi, Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ve Battalgazi Devlet Hastanesi ise yıkıcı depreme rağmen dimdik ayakta kaldı...
Büyük depremin vurduğu kentlerde binlerce bina yıkılırken, sismik izolatör bulunan hastaneler hasar almadan dimdik ayakta kaldı. Fay hattının üzerindeki Elbistan Devlet Hastanesi’nin yanı sıra, Hatay Dörtyol Devlet Hastanesi, Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile Battalgazi Devlet Hastanesi, her iki büyük depremde de kolonlarına yerleştirilmiş sismik izolatör cihazları sayesinde en ufak hasar almadı, depremzedelerin de sığınağı oldu.
Sarsıntı 5 kat azalıyor
Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre; Binaların kolon, temel veya perde kısmına yerleştirilen sismik izolatör cihazları, 5 ve üzeri büyüklüğündeki depremlerde, sarsıntının gücünü emerken, depremle yapı arasındaki teması kesme özelliği sağlıyorlar. Sarsıntının şiddetini beş kat azaltarak binaları koruyan sistem sayesinde yapımları tamamlanmak üzere olan Osmaniye Devlet Hastanesi, Düziçi Devlet Hastanesi, Adıyaman Devlet Hastanesi ile Kahramanmaraş Devlet Hastanesi de felaketten hiçbir hasar almadan çıkan yapılar oldular.
Elbistan Devlet Hastanesi’nin yapımında 580, Dörtyol Devlet Hastanesinde 340, Battalgazi Devlet Hastanesi’nde 222 ve Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde 254 adet izolatör kullanıldığı öğrenildi.
Sigorta işlevi görüyor
Depremin yıktığı Elbistan’da hasar almadan dimdik ayakta kalan Elbistan Devlet Hastanesi’ni yapan firmanın yüksek inşaat mühendisi Ümit Kaçmaz ise Milliyet’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Elbistan, Dörtyol ve Battalgazi Devlet hastanelerinin dışında deprem bölgesinde inşa edilen ve sismik izolatör yapımını üstlendiğimiz tüm yapılar hasarsız ayakta duruyor. 2002’den sonra başlayan ancak 2013’den sonra yüz yatak ve üzeri ile birinci ve ikinci derece deprem kuşağındaki hastanelere zorunlu tutulan izolatör cihazları adeta sigorta işlevi görüyor. Sismik izolatörler bodrum ve zemin kat arasındaki kolonların arasına konuyor. Böylelikle depremlerde üst yapıyı zeminden ayırarak, sarsıntının şiddetinden korumuş oluyoruz. İstanbul’daki Başıbüyük Eğitim ve Araştırma Hastanesi inşa edildikten sonra kolonlarını kesip izolatör cihazı koyduk. Plana uygun, mühendislik hizmete alarak inşa edilen yapılara da sonradan izolatör yerleştirilebilir. Bir kolona koyulacak izolatör cihazını maliyeti ortalama 4 bin Euro civarında. Örneğin 20 kolonlu bir konut için 80 bin Euro gibi artı maliyet çıkabiliyor.”
Elazığ ve İzmir’de de yapılar ayakta kaldı
Deprem izolatörü yerleştirilen hastane binaları o kentin en güvenilir yapıları arasında yer alıyor. 2020 yılının Ocak ayında Elazığ’da yaşanan depremde zemininde 872 adet sismik izolatör bulunan Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi, deprem anında tüm operasyonel faaliyetlerine devam etti ve hasar almadı. Seferihisar merkezli İzmir’i etkileyen, can kayıplarının yaşandığı 6.6 büyüklüğündeki depremde bin 31 adet sismik izolatör yerleştirilen inşaatı devam eden Bayraklı Şehir Hastanesi de hasar görmedi.
‘Hastaneler için zorunlu tutuldu’
Elbistan Devlet Hastanesi’nin fay hattının üzerinde olmasına rağmen hasarsız şekilde ayakta kaldığını da vurgulayan sismik izolatör sistemini kuran firmanın yetkilisi İnşaat Mühendisi Mehmet Emre Özcanlı şöyle devam etti: “Erzincanlı bir aile olarak 1939’dan bu yana depremlerden etkileniyoruz. İnşaat mühendisliğinden mezun olduktan sonra Gölcük depremi gerçekleşti. Sonrasında bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünerek üç kez Japonya’ya giderek binaların korunmasına yönelik incelemelerde bulundum. İzolatör, 2013’den sonra yüz yatak ve üzeri birinci ve ikinci derece deprem bölgesine inşa edilen hastaneler için zorunlu tutuldu. Sistem hastane inşaatlarında artı yüzde beşlik maliyet getirirken bu oran konutlar için yüzde 10’luk ekstra maliyet anlamına geliyor. Cihazları zemin ile bodrum kat arasındaki kolonların arasına konulduğu gibi, perde dediğimiz kısımlara da yerleştiriliyor. Bu sayede deprem sırasında yapının adeta yeryüzü ile bağlantısı kesiliyor.”
Sismik izolasyon nedir?
Genelge kapsamında birinci ve ikinci derece deprem bölgelerinde gerçekleştirilen yüz yatak ve üzeri hastane inşaatlarında, sismik izolatör kullanılması zorunlu tutuluyor. Sismik izolasyon, yapının dayanım kapasitesini artırmak yerine binaya gelen sismik enerjiyi sönümleyerek ya da binaların periyodunu uzatarak deprem yüklerini azaltma esasına dayanan bir tasarım yaklaşımı olarak tanımlanıyor. Deprem ve sonrasında verilmesi gereken sağlık hizmeti göz önünde bulundurulduğunda, sağlık tesisleri için deprem izolatörleri hayati rol oynuyor. İzolatörler hastanelerin temelinde yapılıyor. Bina zemini deprem sırasında dört yöne doğru salınım gösterebiliyor. Bu sayede de deprem sırasında yukarıdaki işleyişte hiçbir aksaklık olmuyor. Böylece hastane deprem sırasında ve sonrasında tüm operasyonel faaliyetlerine devam edebiliyor.
‘Sarsıntı sırasında ameliyat devam etti’
Söz konusu yapılarda sismik izolatör sistemini kuran firmanın yetkilisi İnşaat Mühendisi Mehmet Emre Özcanlı şu bilgileri verdi:
“Battalgazi Devlet Hastanesi’ndeki doktorlar binanın izolatör sistemi ile inşa edildiğini bildiklerinden ikinci deprem sırasında ameliyatlarına devam etmişler. Yapıları şartnamelere uygun inşa ederken, deprem kuvvetlerini belli katsayıya bölüyoruz. Sismik izolatör cihazı depremin neden olduğu sarsıntının şiddetini beş kat emiyor. Peş peşe büyük depremler olsa da bina çökmüyor.”
Yıkılan hastaneler
Depremde Hatay Antakya’da 2011’de hizmete giren Özel Akademi Hastanesi, 2001 yılında inşaa edilen Eski Antakya Devlet Hastanesi Ek Binası yıkılırken, 2011’de yapılan İskenderun Devlet Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinin bulunduğu 6 katlı A blok çöktü. Malatya iki özel hastanede hasarlar oluştuğu öğrenilirken, deprem bölgedeki birçok klinik, muayenehane ile özel hastanelerde de belli oranlarda hasarlar oluştu. Deprem nedeniyle Adıyaman Gölbaşı’ndaki bir özel hastanenin ağır hasar gördüğü öğrenildi.