İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Sedef Kabaş ve avukatları katıldı.
İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmada savunma yapan Kabaş, gazetecilik mesleği dışında bir eğitmen olduğunu, konferanslar verdiğini ve danışmanlık yaptığını söyledi.
Dava konusu sözlerine değinen Kabaş, malum atasözünü kendince yumuşatarak örnek verdiğini ifade etti.
Söz alan müdahil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları Ferah Yıldız ve Ömer Faruk Karagüzel ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun avukatı Uğur Kızılca, Kabaş'tan şikayetçi olduklarını ve davaya "katılan" sıfatıyla kabul edilmelerini istedi.
Mahkeme, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakan Soylu'nun davaya "katılan" sıfatıyla kabullerine karar verdi.
Mahkeme hakimi, müşteki Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu adına Bakanlığa elektronik tebligat gönderildiğini bildirdi.
Esas hakkındaki görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın "zincirleme şekilde Cumhurbaşkanına alenen hakaret" ve Süleyman Soylu'ya yönelik sözleri nedeniyle de "kamu görevlisine karşı sesli, yazılı ve görüntülü bir ileti ile hakaret" suçlarından 2 yıl 7 ay 15 günden 10 yıl 6 aya kadar hapsini istedi. Savcı ayrıca Kabaş'ın tutukluluğunun devamını talep etti.
Bakan Soylu'nun avukatı Kızılca, sanığın, eylemi nedeniyle müvekkiline hakaret ettiğini söyledi.
"Müvekkilimin kamuoyuna mal olmuş bir kişi olması, şeref ve itibarlarına saldırıya açık hale gelme sonucunu doğuramaz. Biz de müvekkilimin mağduriyetlerine ilişkin haklarımızı kullanacağız." şeklinde konuşan Kızılca, sanığın ilgili maddeler uyarınca cezalandırılmasını istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı da sanığın üst sınırdan cezalandırılması talebinde bulundu.
Verilen ceza ve tutuklulukta geçirdiği süreyi dikkate alarak Kabaş'ın tahliyesine karar veren mahkeme, herhangi bir adli kontrol şartı koymadı.
Mahkeme ayrıca sanığın bakanlar Soylu ve Karaismailoğlu'na yönelik sözlerinin "kamu görevlisine karşı hakaret" suçunun unsurlarını oluşturmadığı gerekçesiyle bu suçtan beraatini kararlaştırdı.
Kabaş'ın suça konu konuşmayı yaptığı kanalın merkezi Sarıyer'de olduğu için dosya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş, savcılıkça Kabaş hakkında gözaltı kararı verilmişti.
Soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, "Tele 1" isimli televizyon kanalında yayımlanan "Demokrasi Arenası" isimli programda, şüpheli Sedef Kabaş tarafından yapılan konuşma sırasında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunun unsurlarını oluşturacak nitelikte sarf ettiği söz ve beyanlarla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturma başlatıldığı hatırlatılıyor.
Kabaş'ın bu programdaki sözleriyle "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu işlediği ve daha sonra kendi Twitter adresinden yaptığı paylaşımla bu suçunu tekrar ettiği aktarılan iddianamede, Kabaş'ın aynı programda ayrıca İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'na yönelik sözleri nedeniyle de iki kez "kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" suçlarını işlediği kaydediliyor.
İddianamede, Sedef Kabaş'ın zincirleme şekilde "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" suçundan 1 yıl 5 ay 15 günden 8 yıl 2 aya, bakanlara yönelik "görüntülü iletiyle kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçundan ise 2 yıl 4 aydan 4 yıl 8 aya olmak üzere toplam 3 yıl 9,5 aydan 12 yıl 10 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.