Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerden etkilenen Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde incelemelerde bulundu.
Tüm depremzedelere geçmiş olsun dileğinde bulunan, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, "Ülke olarak gerçekten sancılı günlerden geçiyoruz. Sadece milletimizin değil muhtemelen insanlık tarihinin en büyük tabii afetlerinden birisiyle karşı karşıyayız. Asrın felaketi olarak tanımlanan 6 Şubat depremlerinde 11 ilimizde 44 bin 374 canımızı kaybettik. Ayrıca 115 binin üzerinde vatandaşımız yıkıntıların altından yaralı olarak kurtarıldı. Afetin ilk günlerinden özellikle o kötü hava şartları, deprem bölgesindeki ekiplerin devre dışı kalması, hasar gören yolların ulaşımı güçleştirmesi gibi elimizde olmayan sebeplerle hep beraber sıkıntılı bir dönem geçirdik." ifadelerini kullandı.
Malatya'ya depremin 5'inci günü geldiklerinde durumu yerinde gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanların, kurumların, belediyelerin, gönüllülerin ve en önemlisi milletin samimi gayreti ve desteğiyle kısa sürede durumu toparladıklarını söyledi.
İlk depremin üzerinden geçen 23 güne rağmen her biri ayrı birer deprem büyüklüğüne ulaşan artçı sarsıntıların devam ettiğini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Adıyaman merkez ve Gölbaşı ilçesini, Doğanşehir'den önce de Kahramanmaraş'ın Afşin ve Elbistan ilçelerini ziyaret ettiklerini hatırlatarak, "Her türlü ihtiyaçlarının karşılanmasında depremzedelerimizin yanındayız. Hane başı 10'ar bin lira ödemeler sürüyor. Kiraya çıkacak hak sahipleri için 15 bin lira taşınma ve 3 ila 5 bin lira arasında kira yardımı yapıyoruz. Taşınma paralarının ödenmesine de başlandı. Depremde hayatını kaybedenlerin yakınlarına acil ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için 100'er bin lira veriyoruz." dedi.
Geçici barınma ve gıda sorunlarının çözümü konusunda önemli ilerleme kaydettiklerini belirten Erdoğan, "İlçemizde dağıttığımız çadır sayısı 3 bin 750'yi aşıyor. Sayısı 530'u bulacak konteynerleri, belirlenen alanlara kurmaya başladık. Günde üç öğün sıcak yemek veren 13 seyyar mutfağımızın faaliyetlerinin yanı sıra kumanya ve gıda dağıtımları da sürüyor." bilgisini verdi.
Doğanşehirli çiftçilere 6 bin 100 ton yem, 164 hayvan çadırı ve 162 branda göndererek desteklediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Depremin yıktığı altyapıyı hızla onarmak için yoğun çaba sarf ettik. İlçemizde tüm mahallelere su ve elektrik verildi. Biraz daha hassas bir konu olan doğal gazla ilgili çalışmalar da devam ediyor. Deprem ve heyelanlar nedeniyle ilçemizin kara yolu altyapısında oluşan tahribatı giderdik. Karayolları ekiplerimiz her yerde olduğu gibi Doğanşehir'de de canla başla çalışıyor. Enkaz kaldırma çalışmalarımız sona erdikçe şehirlerimizin yeniden imarı süreçlerini başlatıyoruz. Bu çerçevede ekiplerimizce ilçemiz genelinde 6 bin 296 binadaki 10 bin 127 bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu belirlendi.
Malatya genelinde bu rakam 28 bin 915 binada 86 bin 332 bağımsız bölüme ulaşıyor. Bu tespitler ışığında inşa ve imar çalışmalarını hızlandırdık. Malatya'da 62 bin konut ve 16 bin 714 köy evi inşa edeceğiz. İnsanımızın canını tehlikeye atan tüm binaları yıkıp daha sağlam zeminlerde yenisini yaparak vatandaşlarımıza teslim etmekte kararlıyız. İnşallah en kısa zamanda Doğanşehir'i yeniden ayağa kaldıracağız. Geçmişte bunu defalarca başardık. Elazığ, Malatya, İzmir, Düzce, Van depremlerinde, Antalya ve Muğla yangınlarında, Kastamonu, Sinop, Bartın ve Giresun sel afetlerinde, bölücü terör örgütünün saldırıları sonucu enkaza dönen il ve ilçelerimizde bunu yaptık. 'Yapamazsınız, başaramazsınız' diyenlere rağmen vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri her seferinde yerine getirdik. Siz bize inandınız, itimat ettiniz, güvendiniz. Hamdolsun biz de şimdiye kadar size asla mahcup olmadık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
Şehirleri ovalardan dağlara doğru taşıyarak fay hattı ve zemin sıvılaşması gibi tehditlerden uzak yerlerde inşa etmenin herkesin ortak kanaati olduğunu belirten Erdoğan, üniversitelerdeki hocalarla, mühendislerle, mimarlarla, şehir plancılarıyla yürüttükleri çalışmaların her aşamada kendilerine rehberlik ettiğini bildirdi.
Erdoğan, "Şehirlerimizin kültür, sanat, tabii ve tarihi doku, sosyoloji, demografi gibi hayati özelliklerini korumak önceliklerimizin en başında geliyor. Eski yerleşimlerin ihyasını da yüksek bina ve yoğunluk dışında alternatiflerle yapacağız." dedi.
Malatya başta olmak üzere depremde zarar gören şehirlerdeki dini ve kültürel mekanları "tarihe vefa, geçmişe saygı" anlayışıyla muhafaza edeceklerini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
Erdoğan, depremlerin hayatın bir gerçeği olduğunu unutmadan hazırlıkları süratle tamamlamak için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirterek, 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin yaralarını sarmak için var güçleriyle çalışacaklarını vurguladı.
Malatya'da iş yerleri yıkılan veya kullanılamaz hale gelen çok sayıda esnaf olduğunu ve onların da yaralarını saracaklarını bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Allah'ın izniyle bir yıl içinde depremde yıkılan şehirlerimizi, konutundan iş yerine her şeyiyle yeniden ayağa kaldırmayı hedefliyoruz. Bunun için sizlerden çok değil sadece bir yıllık müsaade istiyoruz. Türkiye'de bu işi bizden daha iyi, daha hızlı, daha adil yapabilecek başka kimsenin de olmadığına inanıyoruz ve bunu Van'da, Bingöl'de, Elazığ'da, İzmir'de bütün buralarda icra ettiğimiz o konutlarla benim halkım biliyor. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Rabbim bizleri bir daha böyle musibetlerle sınamasın diye dua ediyorum."
MHP Genel Başkanı Bahçeli de konuşmasında, kim ne derse desin Türkiye'nin çok güçlü bir devlet olduğunu, Cumhurbaşkanı ve yönetim kadrosunun kararlı ve azimli olduğunu belirtti.
Doğanşehir'deki afetzedelerin teveccühünü yakından gördüğünü dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Büyük acılar çekmiş bir millet, büyük sıkıntılar üzerinde bulunmasına rağmen devletine ve milletine bağlı, geleceğe umutla bakmak arzusu taşımaktadır. Her şeyden evvel bilinmelidir ki önce beslenme, sonra barınma, daha sonra emniyet, güvenlik gelir. Bugüne kadar uygulamalar göstermiştir ki üç unsurda da Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve ülke yönetimi başta Cumhurbaşkanı, değerli bakanlarımız ve kamu görevlileri olmak üzere üstün başarı sağlamışlardır. Bundan sonra normalleşme sürecine girilmektedir. Dün ne kaybetmişsek daha iyisini bularak hayatımızı devam ettirme arzusundayız. Bunu da başaracağımız inancındayım."
BBP Genel Başkanı Destici de tarihi bir süreçten geçildiğini, Türkiye'nin birkaç yüzyılda yaşayabileceği depremi yaşadığını belirtti.
Bu milletin ferdi olduğu için bir kez daha gurur duyduğunu dile getiren Destici, şunları kaydetti:
"İnsanımız kanaatkar, kadirşinas, tevekkül sahibi. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi 'giden canları yerine getiremeyiz' ama geride kalan her şey onarılacak, tamir edilecek, yerine konacaktır. Hangi odaklar, hangi mihraklar, hangi fitneyi çıkarmaya çalışırlarsa çalışsın devletimiz, milletimiz güçlüdür. Devlet millet el ele inşallah bu zor süreci de birlik ve dayanışma içerisinde aşacağız. BBP ve Alperenler olarak devletimizin, hükümetimizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın, ülkemizin, milletimizin sonuna kadar yanındayız."