Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale Şehitler Abidesi'nde 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109. Yıl Dönümü Töreni'nde açıklamalarda bulundu.
Çanakkale Deniz Zaferi'mizin 109'uncu sene-i devriyesinde bir kez daha aziz şehitlerimizin manevi huzurundayız. Dünya tarihinde eşine nadir rastlanır bir destanla Çanakkale'yi geçilmez kılan kahramanlarımızı rahmetle, şükranla yad ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bu kahraman orduya önderlik etme şerefine nail olan komutanlarımızı saygıyla anıyoruz. Bin yıllık vatanımız Anadolu'nun müdafaası için ülkemizin ve gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelerek gözlerini kırpmadan canlarını veren yiğitlerin her bir ferdine Allah'tan rahmet diliyoruz.
Bugün de vatan topraklarında, sınırlarımızda ve sınırlarımız ötesinde ülkemizin güvenliği, milletimizin huzuru, devletimizin bekası için gece gündüz faaliyet halinde olan askerlerimize mevladan kolaylıklar diliyoruz.
Türkiye ve Türk milleti olarak Çanakkale'de hangi mücadeleyi verdiysek bugün de farklı görünümler ve araçlar altındaki sinsi saldırılara karşı benzer bir duruş sergiliyoruz. Mehmet Akif, Çanakkale şehitlerini destanlaştıran şiirinde, "Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer. Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer. Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk. Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk." Evet ülkemizin bilhassa son 10 yılda maruz kaldığı her hadisenin gerisine bakıp maskeleri kaldırdığımızda aynı yüzleri görüyoruz. Terör örgütlerini sınırlarımıza yığıp bizi istiklalimizle sınıyanlar bunlardı. Darbecileri üzerimize salanlar bunlardı. Kalkınma hamlelerimizi boşa çıkarmak için bunlardı. Demokrasi atılımlarımızı parçalayarak milletimize zulmedenler bunlardı.
Çanakkale'de bu millet erkeğiyle, kadınıyla, genciyle, yaşlısıyla, öğrencisiyle, hocasıyla, işvereniyle tek vücud olup düşmana geçit vermemiştir. Milletimiz son dönemde yaşadığımız sınamaların her birinde de bedeni ve kalbi ile aynı vakur iradeyi ortaya koymuştur. Asırlarca yürüttükleri maddi ve manevi yıkım çalışmaları sonunda Türk'ün fıtratının değişeceğini sananlar ruhun aynı ruh olduğunu gördüler anladılar. Dün Çanakkale'de yakılan ateş milli mücadeleyle ve cumhuriyetin ilanıyla neticelenmiştir. Şimdi de eser ve hizmetlerimizle 2023 hedefleriyle Türkiye Yüzyılı vizyonuyla yaktığımız ateş inşallah ülkemizi dünyada hak ettiği yere çıkarmamızla gayesine ulaşacaktır. Üstelik biz Çanakkale Zaferi'ni ve ardından gelen başarıları tarihimizin en büyük yokluklarını, kuşatmalarını, ihanetlerini yaşadığımız bir dönemde elde ettik.
Bugünkü Türkiye'nin hamdolsun altyapısıyla, siyasi ve teknolojik gücüyle, ekonomisiyle hedeflerini hayata geçirme konusunda çok daha büyük imkanları vardır. Çanakkale'den ve sonrasında yaşadığımız hadiselerin her birinden aldığımız dersler ışığında geleceğimize güvenle yürümemizi sağlayacak iradeye sahibiz. Geçtiğimiz yıl 53 bin vatandaşımızın şehit olmasına, 11 şehrimizde yüz binlerce binanın yıkılmasına yol açan 6 Şubat depremlerinin ardından yaşananlar bunun ispatıdır. Gelişmiş ülkelerin bile yıllarca baş edemeyeceği enkaz yığınlarını biz kısa sürede kaldırdık, yeni konutları inşa edip teslimine başladık. Asrın felaketinin ardından milletimizin gösterdiği örnek dayanışma ayrıca takdire şayandır.
Türkiye Yüzyılı'nın inşasında Çanakkale'de yazılan destandan alacağımız çok önemli dersler olduğuna inanıyoruz. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıktığımızda yedi düvel üzerimize gelse yıkılmayacağımızın ispatı olan Çanakkale ruhu yolumuzu aydınlatmaya hep devam edecek. Rabbimden ülkemizi ve milletimizi gizli ve aşikar her türlü beladan, afetten, tehditten muhafaza etmesini diliyorum.