Beşiktaş'ta 29 şehidimiz var

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ile Polis Eğitim ve Kongre Merkezinde (PEKOM) İstanbul'daki terör saldırısına ilişkin basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, dün saat 22.29 sıralarında Beşiktaş Vodafone Arena'nın çıkışında çok elim bir terör saldırı ile karşı karşı karşıya kalındığını belirterek, şu bilgileri verdi:

"Beşiktaş-Bursaspor arasındaki müsabakanın hemen bitiminde Beşiktaş taraftarı ve ardından Bursaspor taraftarı stadı terk ettikten sonra staddaki asayişi sağlamakla görevli olan çevik kuvvet polislerini doğrudan doğruya hedef alarak yapılan bombalı saldırı oldu. Bombalı saldırı sırasında önce Beleştepe olarak isimlendirilen yerde oradan geçmekten olan seyir halindeki bir araç patlatıldı ve 45 saniye sonra da Maçka parkında yine polislerin bulunduğu bölgede bir kişi durduruldu ve o kişinin de kendini patlatması sonucu 2 bombalı saldırıyla çok hain, çok alçak terör saldırısıyla Türkiye olarak karşı karşıya kalmış olduk."

Türkiye'nin 2015 yılının Temmuz ayından itibaren Suruç katliamından bu yana çok taraflı terör saldırılarının tehdidi altında bulunduğunu anlatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Özellikle Türkiye, bir taraftan DEAŞ, bir taraftan PKK, diğer taraftan başka irili ufaklı terör örgütlerinin tehdidi altında. Bombalı saldırılarla karşı karşıya bulunuyoruz. Bu saldırının hemen arkasından ilk 4 dakika içinde tıbbi müdahale yapılmıştır. Ambulanslar gelmiştir ve yaralılar hastanelere intikal ettirilmiştir. İlk dakikalardan itibaren bakan arkadaşlarımız ve olay yerinde incelemelerde bulunan ve olayı toparlamaya çalışan emniyet kuvvetlerimizle birlikte olay ve hastaneler ziyaret edilmiş, bu akşamki acı tablo bütün detaylarıyla ortaya konulmaya gayret edilmiştir."

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, çok büyük bir acı ile karşı karşıya kalındığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Gerçekten Türkiye'de aziz milletimizin teröre karşı sabrının taşmakta olduğunu biliyoruz ama bu noktada milli birliğimizi kuvvetli bir biçimde tutmak zorundayız. Bu terör örgütlerinin hepsinin üstesinden gelecek kararlılıkla tek vücut olmak mecburiyetindeyiz. Hastanelerdeki yaralılarımızın akrabaları, yaralı polislerimizin bizzat kendileri teröre karşı milli duruşumuzu zaten ifade ediyorlar. Sadece içerideki teröre karşı milli duruşumuz değil, aynı zamanda da uluslararası camiadan da laflarını eğip bükmeden bu hain terör saldırısına karşı bizimle birlikte olmalarını, terörün karşısına dikilmelerini beklemek herhalde milletimizin hakkıdır. Sadece birkaç eleştiri cümleleriyle geçiştirecek kadar basit bir saldırı değildir. Bu saldırının arkasında neler olabileceğini hep beraber milletçe biliyor ve tahmin ediyoruz. Hatta hangi sebep ve sahiplerle bu saldırıların olabileceğini tahmin ediyoruz. Terör örgütlerinin fevkalade bir dayanışma içinde Türkiye'ye karşı saldırılarda bulunduğunu biliyoruz. Dolayısıyla laflarını hiçbir şekilde eğilip, bükülmeden, burada bütün insanlık cephesi mensuplarını, teröre karşı Türkiye'nin yanında olmaya davet ediyoruz. Türkiye bu yaraları da saracaktır. En kısa zamanda Türkiye yeniden birlik ve beraberlik içinde bu terör saldırısını da geride bırakarak, terör örgütlerinin tamamını dize getirecektir. Bu vesileyle devletimizin uyanık olmasını, bu terör saldırısının arkasındaki unsurlar ortaya çıkarılacak. Milletimizin başı sağ olsun. Çok sayıda yaralımız ve şehidimiz, sivil vatandaşlarımız da var. Bütün vatandaşlarımızın, milletimizin başı sağ olsun, Allah milletimize bir daha böyle acılar göstermesin."

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bir hususu daha ifade etmek istediğine dikkati çekerek, son derece titiz ve kullandıkları her kelimeyi tartarak konuşmak durumunda olduklarını vurguladı.

Kurtulmuş, "Bütün medya kuruluşlarımıza ve bütün milletimize çağrımız şudur; resmi olarak yapılan açıklamaların dışında hiçbir açıklamaya itibar edilmesin. Özellikle sorumsuz bir şekilde sosyal medya kullanılarak, sosyal medya üzerinden yapılan birtakım tezviratın milletimizin moralini bozmak, teröre karşı mücadeledeki azmini kırmaktan başka bir anlamı yoktur." dedi.

Basın mensuplarından özellikle bu süre içerisinde ve bundan sonraki süreçte hassasiyetle bu saldırının sonuçlarının takip edilmesi ricasında bulunduğunu anlatan Kurtulmuş, "Önümüzdeki saatlerde bu rakamlar değişebilir. Bu, şu an itibarıyla konuştuğumuz rakamlardır ama dikkat ederseniz son derece temkinli, son derece titiz bir şekilde bu cümleler ağzımızdan çıkıyor. İnşallah bu hassasiyeti gösterirseniz, kamuoyu da bu şekilde yönlendirilirse bu, milletimizin menfaatleri bakımından daha doğru olacaktır." diye konuştu.

Kurtulmuş, milli birliği ve dayanışmayı sağlamaları bakımından bunun daha doğru olacağını belirterek, şunları kaydetti:

"Terör örgütlerinin bu terör saldırısından sonra yapmaya niyet ettikleri en önemli şeylerden birisi, halkın moralini kırmaktır, moralini bozmaktır. En az terör saldırısı kadar önem verdikleri hususlardan birisi budur. Allah rızası için, lütfen halkın moralini bozacak en ufak bir yayın yapılmasın ve bu anlamda özellikle sosyal medya üzerinden yapılan birtakım yanlış yayınlara itibar edilmesin. Milletimize de bu ricada bulunuyorum. Çünkü çakallar puslu havaları sever. Kimseyi sevindirmeyelim. Türkiye düşmanlarını sevindirmeyelim. Bu milletin düşmanlarını sevindirmeyelim, hep beraber hem yasımızı tutalım hem teröre karşı kararlılıkla teröre karşı mücadele edelim. Hem de Allah'ın izniyle yolumuza devam edelim."

Beşiktaş-Bursaspor maçının ardından Bursaspor taraftarının stattan çıkışı sonrasında Çevik Kuvvet ekiplerinin toplanma yerinde saat 22.29'da el düzenekli bomba yüklü bir aracın patlatıldığını belirten Soylu, "El düzenek vasıtasıyla patlatılıyor ve olay yerinde şehitlerimiz ve yaralılarımız oluyor. Aynı dakikalarda 45 saniye sonra Maçka Parkı'nda yine bağlantılı olduğunu düşündüğümüz bir başka canlı bomba, polisler tarafından fark ediliyor. Etrafı tertibat alınıyor, araç patlatıldıktan hemen sonra o da kendisini, kendisinin etrafında tertibat alan polislerin hemen ortasında patlatıyor." dedi.

Türkiye'nin her noktasında terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdüren güvenlik kuvvetlerinin, polisin, jandarmanın, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, korucuların, özellikle 15 Temmuz'dan sonra "Acaba güvenlik kuvvetlerinde bir zafiyet olur mu?" düşüncesinin tam aksine, Türkiye'nin her noktasında terör örgütlerini diskalifiye edebilmek ve Türkiye'de terör örgütlerinin tasfiye edilebilmesi için çaba harcadığını anlatan Soylu, "Gün yoktur ki terör örgütlerine zayiat verdirilmesin, onların hain planları engellenmesin. Cansiparane bir mücadeleyi ortaya koyuyorlar. Bu akşam da yapılan hain saldırı, aslında bu cansiparane mücadelenin akamete uğrayabilmesi için gerçekleştirilmiş alçak, hain bir saldırıdır." diye konuştu.

Bakan Soylu, şöyle konuştu:

"Bu iki patlamada milletimize üzülerek ve içimiz yanarak belirtiyoruz ki şu anda Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmiş 29 şehidimiz var. İkisi sivil, biri emniyet müdürü, biri emniyet amiri olmak üzere toplam 27 polis arkadaşımız. 166 şu ana kadar tespit edilen yaralımız var. Yaralılarımızın bir kısmı taburcu edildi ve yaralılarımızın 23'ünün 17'si şu anda ameliyatta, 6'sı ise yoğun bakımda. Patlayan aracın tespitinden yola çıkılarak şu anda emniyet güçlerimizle yapılan operasyon çerçevesinde 10 kişi gözaltına alındı. Gerek olayın gerekse olayın tespiti, nerede ve kimler tarafından planlandığı konusundaki çalışmaları da arkadaşlarımız yürütüyor. Milletimizin başı sağolsun. Yaralı arkadaşlarımıza acil şifalar diliyoruz."

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadelede birçok unsurla mücadele edildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Terörle mücadelemizi akamete uğratmak isteyenlerin bir bölümü de maalesef bizim terörle mücadele yasamızı AB'ye giriş karşılığında veya vizelerin serbest girişi karşılığında değiştirmemizi isteyenlerdir. Türkiye'nin güvenlik kalkanını, sürekli olarak düşürme çabasında olanlar, ne kadar yakıcı meselelerle uğraştığımızın muhakkak farkındadırlar. Milletimiz bunu görüyor ve bütün dünya bunu görüyor. Buradan şehit kahramanlarımıza elbette ki sözümüz var. Bu leş sürüsünü bu topraklardan tamamen temizleyene kadar ve bitirene kadar sözümüz onlara odur ki bu mücadelemiz acımasızca devam edecektir. Kimsenin mazeretine bakmayacağımızı, bu akşam hastanelerde ziyaret ettiğimiz ve yüz yüze geldiğimiz ve ahitleştiğimiz arkadaşlarımıza, bütün bakan arkadaşlarımızla, Sayın Başbakan Yardımcımızın başkanlığında belki lafzen değil ama kalben verdiğimiz sözdür. Bu memleket çok badirelerden geçti, milletimizin sabrıyla, vakarıyla ve asaletiyle bunları da geçeceğimize inanıyoruz. Tekrar başımız sağolsun ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz."

Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise saldırının ardından ilk 4 dakika içerisinde ilk ambulansın olay yerine ulaştığını belirterek, 106 ambulansla ve çok sayıda Ulusal Medical Kurtarma Ekibi elemanı ve 112 acil personeliyle yaralılara müdahale edildiğini anlattı.

Hastanelerde kayıtlı yaralı sayısının 166 olduğunu belirten Akdağ, "Bunların 20'si evlerine gönderilebilmiştir. Şu anda halihazırda ameliyat halinde olan 17 kardeşimiz var, 6 kardeşimiz de yoğun bakımda. Yoğun bakımda olan kardeşlerimizin 3'ünün durumu oldukça ciddi." dedi.

Olayın ardından hastanelere koşan ve yaralılara müdahale eden sağlık çalışanlarına teşekkür eden Akdağ, yaralılara acil şifalar dileyerek olayda hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı dileğinde bulundu.

Akdağ, terör belasının üzerinden gelmeye el birliğiyle muvaffak olacaklarını ifade etti.