Asrın felaketi olarak tarihe geçen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından gözler uzman isimlerin sık sık uyardığı İstanbul'a çevrildi. Bakan Özhaseki İstanbul için özel bir deprem yasası hazırlığında olduklarını açıkladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki CNN Türk'te Ahmet Hakan ile Tarafsız Bölge'de hem yapım aşamasında olan İstanbul için deprem yasasını, hem de devam eden çalışmalara dair merak edilen soruları yanıtladı. Özhaseki'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Topraklarımızın yüzde 66'sı birinci ve ikinci ve deprem bölgesi. Böyle bir ülkede sizin mutlaka önemli adımlar atmanız icap ediyor. 99 Gölcük depremi bizim için bir milat. O depremden önce inşaatlar daha kolay yapılıyordu. Daha sonra değiştirildi. O yasalara göre yapılmış hiçbir bina yıkılmaz diyebiliriz. Bir yasa daha çıktı. 5 senede bir kolon kesilmesi var mı yok mu diye kontrol edilmesine ilişkin binaların.
800 bin konutu 11 yıl içinde dönüştürmüşüz ancak bu yeterli değil. Bir takım engeller var, bunları aşmak ve işi hızlandırmak istiyoruz. Yasadaki mevzuatı uyguladığımız zaman engeller çıkabiliyor. Davalar açılıyor. Bazı ideolojik davranan arkadaşlar süslü kelamlarla işi binlerce insanın hakkına girecek bir yere götürüyor. Fikirtepe'de dümdüz alanlar tarla gibi duruyor işe başlanamıyordu. Aynı arsa üstünde 2,3 müteahhit anlaşmış örneğin vatandaş ile. Şimdi yasa ile işi biraz daha kolaylaştıran, kötü niyetli kişileri engellememiz gerekiyor bu işi hızlandırmamız için. 1939'larda Erzincan'da başlayan deprem kırılması Adapazarı'na kadar gelmiş. Hocalar hep süre doldu diyor. Biz bu süre içinde hızlı davranalım canlarımız yanmasın diye uğraşıyoruz.
Çok sıkışık yerler var. Oraya belediye ile çalışıp sosyal alanlar, yeşil alanlar yapmak istiyoruz. Örneğin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca diyor ki sağlık ocağı isteği çok var. Ama onun için bile yer yok. O yüzden o boşalttığımız yerleri başka şeyler için kullanmak doğru olmaz. İstanbul için düşündüğümüz 3. şey ise yarısı bizden projesi başlatmıştık. Orada müracaatlar alındı. 1 milyon 20 bin civarında bir müracat oldu. 21 bin anlaşma sağladı. 200 bin daire sahibi diyor ki siz bu kampanyayı açıkladınız, biz binamızı yıkacağız, yenisini yapacağız. Böyle olunca hem kentsel dönüşümü hızlandırmış oluyoruz. Rezerv alanlar oluşturuyoruz. Yerinde dönüşüm ile vatandaşı destekleyerek şu an bile 200 bin daireyi dönüştürmüş oluyoruz. 4. ise yasa.
Çukur eylemleri olduğu dönemde ben de bakan olmuştum. Binlerce insan evsiz kalmıştı. 500 tane ev yıkılmış düşünün. 500 tane hane sahibinden muvafakat almam lazım. Birinde 10 tane mirasçı var biri hanyada biri konyada. Tıkanmışlık var. Biz de buna uygun bir düzenleme çıkardık çünkü başka türlü yapamıyoruz. 1 sene içinde yaptık, hak sahiplerine dağıttık. Deprem bölgesinde örneğin tüm imar yetkisi bakanlığımızda. Bina içinde şöyle diyenler çok oluyor 'Ben 75 yaşındayım bu evde hatıram var ne yapayım deprem olursa ölürüm.' İyi de yaşamak isteyenler var. Hatıramla ölürüm demek doğru bir şey değil.
Mimar bir arkadaşımız vardı belediye başkanı Antakya'da. Müthiş tarihi eserler var, ibadethaneler var. Arkadaşımız bana gelerek burada bir an önce dönüşümün başlaması gerektiğini söyledi. Tamam dedik, destek olacağız. 2017-2018 olması gerekiyor. Atladık gittik. Alana gittik 3-5 bin kişi toplamış. Evler yıkılacak yenileri yapılacak. Bakanlık olarak da ciddi bir yardım yapacağız. Grupların elinde pankatarlar var. Bir şey demeden yerimize oturduk. Protesto yok ama bir soğukluk bir sessizlik var ortamda. Belediye başkanımız hoşgeldiniz derken bir uğultu başladı. Küfürler havada uçuşmaya başladı. Adamcağız bembeyaz oldu sahnede. Rantsal dönüşüm istemiyoruz bir şeyler yazmışlar. Belediye başkanı haliyle o tedirginlikle selam verdi ve oturdu. Beni çağırdılar sıra sizde diye. Dedim ki kentsel dönüşümü herhalde istemiyorsunuz herhalde değil mi dedim, tamam yapmıyoruz dedim. Rızasız lokma haramdır, rızasız evinizi niye yıkayım ben dedim. Sizden bir ricam var dedim. Ankara'dan buraya kadar geldim sizin için. Derdimi anlatacağım, pankatlarınızı okudum. Söz yapmayın diyorsanız yapmayacağım dedim. Fay hatlarını anlattım. Depremden 6 sene önce burada a parti b parti olayı yok. Sevdiklerimizi götürecek dedim. Haksızlık yapılmışsa el koyayım dedim. Hatta sabaha kadar oturayım sizi dinleyeceğim dedim. Fazla bir protesto olmadı, evet de denmedi. Büroya geçtim uzun da bir kuyduk oldu. Gelenlerin hepsini dinledim. Şimdi o mahalle yok, o insanlar yok. Biz rantsal değil kentsel dönüşüm istiyoruz.
Şimdi seçimler yaklaşıyor. Vatandaşın elinde bir fırsat var. Belediye başkan adayları geliyor. Vatandaşlardan ricam sorsunlar 'Kentsel dönüşüm yapacak mısınız?' Ben CHP'li belediyeleri çok eleştirdim. Şimdi bu göreve geldikten sonra asla bir cümle etmedim, etmeyeceğim de. Çünkü konumum itibarıyla beraberce yürümeye sevk etmem gerekiyor. Herkese eşit şekilde davranmaya çalışıyorum.
Fay hatlarının üzerinde yapı olmayacak çünkü kesinlikle kırılır. Fay hattı üzerine çelikten yapılar bile yapsanız o yapıyı yerle yeksan eder. O insanlara rezerv alanlardan yer vereceğiz bu bölgedeki evler için.
Sıvılaşma olan yerlerde de binanın sağlıklı devam etmesi mümkün değil. O sıvılaşma sizin binanızı yavaş yavaş kaydırıyor. Gölbaşı bunun örneği. Binalar arkaya doğru yatmış. 2 kat gömülen yerler olmuş.
Dere yataklarının olduğu yerlerin artık imara açılmaması gerekiyor. O evler yıkılacak çaresi yok.
Mimarlık mühendislik hizmetlerinde sıfır tolerans uygulanacak. Denetlemelerde tolerans olmayacak. Bir sürü tutuklu insan var bunlara uymadığı için çünkü cinayet bunlar.
Deprem bölgesinde 180 bin konutun ihalelesini yaptık. Kasım ayı ile birlikte konutları teslim etmeye başlayacağız. Cumhurbaşkanımızın 319 bin konutu teslim edeceğiz sözü var. Yarın 10 bin konutun daha temelini atıyoruz.