Gaziantep'te, oturduğu sitenin bahçesinde oyun oynarken Pitbull cinsi 2 köpeğin saldırısına uğrayan ve ağır yaralanan Asiye Ateş, tedavisinin ardından Antalya’ya sevk edildi. Türkiye'nin ilk yüz ve çift kol nakillerini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından 26 Aralık'ta Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde operasyona alınan Asiye'nin sırtından ve bacağından alınan dokular, baş kısmına nakledildi. Bir süre yoğun bakımda kalan Asiye'ye 14 Ocak'ta kulağındaki hasar ve yüz felcine yönelik, 26 Ocak'ta ise işitme kaybına yönelik operasyon yapıldı. Asiye, tedavisinin 37'nci gününde Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nden taburcu edildi. Buradaki tedavisi tamamlanan Asiye Ateş, Gaziantep’e yeniden gönderildi.
Olayın ardından Asiye Ateş’in pitbull cinsi 2 köpeğin saldırması sonucu yaralanmasına ilişkin gözaltına alınan 6 şüpheliden Mustafa Elibol, Süheyla Kurçak, Mustafa Yiğit ve Zeliha Can tutuklandı, Zeynep Can ve Mahmut Elibol ise serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında da sanıklar hakkında 'kasten yaralama' suçundan 9 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. 4’ü tutuklu 2’si tutuksuz 6 sanığın yargılandığı 27’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya pitbull saldırısında yaralanan Asiye Ateş, annesi Zeynep ve babası Hüseyin Ateş’in yanı sıra her iki taraf avukatları katıldı.
Tutuklu sanık Süheyla Kurçak ise, köpekleri siteye Osman K. ile Mustafa Yiğit’in getirdiğini belirtti. Kurçak, Mustafa Yiğit’in kendisine Osman K.’nın ilgilenmediğini ve bakımların zor olduğunu söylediğini ifade etti. Köpekler ile fotoğrafının bulunmasının sahipleri olduğu anlamına gelmediğini öne süren Kurçak,' 'Köpekler eğer bana ait olsaydı ben böyle mesajlar atmazdım. Olay günü Asiye tek başına yönetime geldi. Onu öpüp sevdim. Zeliha Can, anne ile Asiye ve ben ofisteyim. Asiye, ‘Zeliş beni köpeklere götür’ dedi. Annesi de, ‘Götür biraz hava alsın, oynasınlar’ diye ısrar edince Zeliha, Asiye’yi köpeklerin yanına götürdü. 10 dakika sonra dışardan sesler geldi. Zeynep’te sesin geldiği yere doğru gitti. Çevredekilere sordum ama kimse cevap vermedi. Olayı öğrendiğimde Asiye’yi hastaneye götürmüşlerdi. Herkesin köpeklerle fotoğrafı var. Benim de var ama sevdiğim için. Asiye her zaman o köpeklerle oynardı. Birkaç fotoğraf çektirmiş olmam köpeğin sahibi olduğum anlamına gelmiyor. Çünkü Asiye’nin de fotoğrafı var. Asiye köpeklerle her zaman oynardı. Ondan önce köpekler hiç kimseye saldırmadı. Ben suçsuzum” şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık Zeliha Can ise, köpeklerin sahibi olmadığını, kendisinin zaman zaman köpekleri gezdirdiğini söyledi. Olay anını anlatan Zeliha Can, Asiye’nin koşmaya çalıştığı sırada ayağının zincire takıldığını ve yere düşünce saçlarının köpeğin ağzında kaldığını aktardı. Asiye’yi kurtarmaya çalıştığı sırada vatandaşların toplanmasıyla köpeklerin saldırganlaştığını ifade eden Zeliha Can, şöyle dedi:
“Ne ben ne kardeşim köpeklerin sahibi değiliz. Ben o siteye ailemle birlikte taşındığımda ‘Asil’ ve ‘Zomo’ isimli köpekler vardı. Bu köpeklerin Osman ve Mustafa Yiğit’in getirdiğini ve aşılarının onların yaptırdığı duyduk. Bu köpeklerin bakımlarını üstlenmedim. Ben sadece ara sıra evde kalan yemeklerden verirdim. Ara sıra da gezdirip ihtiyaçlarını giderirdim. Ben site yönetiminde sigortasız şekilde temizlik gibi işlere bakıyordum. Mustafa Yiğit'in kış olduğunda evin içerisinde yer ayarladığını duydum. Olay tarihinde biz ofisteydik. Asiye Ateş geldi bir süre içerde oturduk sonra annesi de geldi. ‘Zomo’ isimli köpeğin sesini duyduk. Ses gelince Asiye köpeklerin yanına gitmek istedi. Annesi de izin verince köpeklerin yanına birlikte gittik. Ben köpekleri çıkardım. Asiye köpeklerle oynuyordu. Asiye bir süre köpekleri sevdi. Köpekleri bir süre dolaştırdım. Asiye de yanındaydı. Sonra köpekleri basketbol sahasına bıraktım. Asiye’yi dışarı çıkarıp kapının sürgüsünü kapattım. Köpekler limonla oynamaya başladılar. Asiye ara sıra içeriye giriyordu.
Tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS yöntemiyle duruşmaya bağlanan sanıklardan Mustafa Elibol, site içerisindeki köpeklerin Zeynep Can’ın besleyip ilgilendiğini kasaptan aldığı kemikle mangal yaparak ve kemikleri haşlayarak köpeklerin bakımını yaptığını belirterek, "Zeynep’e köpeklerin tasmalarını ve ağızlıklarını alıp almadığını sorduğumda aldığını ancak yavruyken takılıp alıştırılması gerektiğini ve şu an takamadığını söyledi. Ben kesinlikle köpeklere mama almadım. Köpeklerin bakımını üstlenmedim. Ben zaten köpekleri sevmem. Bizim orada başı boş köpek çok fazla var. Köpekleri sevmiş olsaydım mutlaka bir fotoğrafım videom ortaya çıkardı. Her iki köpeği de Zeynep Can gezdirir, ilgilenirdi. Ben bu köpekleri sahiplenmedim. Ne mama aldım ne aşılarını yaptırdım” dedi.
Mustafa Elibol, kamera görüntülerinin silinmesi ile ilgili bilgisinin olmadığını ve kameraların başında jandarma ekiplerinin olduğunu ifade etti. Çevreyi gösteren kameralarda şifre bulunmadığını belirten Elibol, kendisinin kamera sistemlerine dokunmadığını vurguladı. Kardeşi ile yaptığı görüşmeleri jandarma huzurunda yaptığını aktaran Elibol şöyle dedi:
“Hüseyin Ateş benim kardeşim gibidir. En sevdiğim personelimdir. 2021 yılı Mart ayında Mustafa Yiğit ve Osman K., siteye 2 yavru köpek getirdiler. Bu köpeklere ilk başlarda kendi evlerinde baktılar. Daha sonra sitenin bahçesinde bakmaya başladılar. Ben yönetici olarak köpekleri başı boş bırakmamaları gerektiğini söyledim. Bunun üzerine Mustafa Yiğit ‘Asil’ isimli köpeği zincirle bağlamaya başladı. Daha sonra Osman bana köpeğe bakamadığını ve sahiplendirmek istediğini söyledi. Ben Osman’dan ‘Zomo’ isimli köpeği Zeynep Can’a sahiplendirdiğini duydum. Bunun üzerine Zeynep Can da ‘Zomo’ isimli köpeği diğer köpeğin yanına bağladı. Olay anında Hüseyin Ateş beni aradı.
Tutuksuz sanık Zeynep C., ise, olayı dersaneden çıkıp siteye geldiğinde öğrendiğini kaydetti. Köpeklerin üzerindeki kanı görünce birbirleri ile kavga ettiklerini düşündüğünü anlatan Zeynel C., olay yerinde jandarmadan izin alıp köpeklerin yanlarına gidip sarıldığını vurgulayarak, insanların kendisine tepki gösterdiğini ve jandarma tarafından gözaltına alınınca olayı öğrendiğini vurgulayarak, "Jandarmalar güvenliğin oraya gittiler ve benim de köpeklerin yanında kalmamı söylediler. Daha sonra geldiklerinde kelepçe takıp beni gözaltına aldılar. Ben olayı bu şekilde öğrendim. Ben köpeklerin sahibi değilim. Ben sadece ara sıra köpekleri sevmek için yanlarına giderim. Köpeğin tüm aşılarını Mustafa Yiğit yapıyordu. Ben siteye sadece hafta sonları geliyordum. Geldiğimde köpekleri görmüyordum. Ben tamamen siteye taşındığımda köpeklerle hayvan sevgimden dolayı ilgilenmek istedim. Köpekleri sevmek yasak diyorlardı. Her iki köpeğin bakımı ve ihtiyaçlarını Mustafa Yiğit karşılıyordu ancak Mustafa Elibol da internet üzerinden düzenli olarak mama siparişleri veriyordu.
Hem iki köpeğe hem de sokak köpeklerine o mamalardan veriliyordu. Olay günü ben dershanedeydim eve gittiğimde kalabalığı gördüm. İki köpeği bağlı şekilde gördüm. Köpeklerin üzerindeki kanı görünce birbirleri ile kavga ettiklerini düşündüm. Jandarmadan izin alıp yanlarına gittim. Ben köpeğin yaralandığını düşünerek sarıldım insanlar bana tepki gösterdi. Ben ne olduğunu anlamamıştım. Jandarmalar güvenliğin oraya gittiler ve benim de köpeklerin yanında kalmamı söylediler. Daha sonra geldiklerinde bana kelepçe takıp gözaltına aldılar. Ben olayı bu şekilde öğrendim. Ben köpeklerin sahibi değilim. Ben sadece ara sıra köpekleri sevmek için yanlarına giderim. Köpeğin tüm aşılarını Mustafa Yiğit yapıyordu. Ben, köpeği arı soktuğu zaman site yönetiminden para alarak veterinere götürmüştüm. Asiye bazen yalnız, bazen de annesi ile gelirdi. Köpekle sık sık oynardı” diye konuştu.
Tutuksuz sanık Mahmut Elibol ise sitenin 2 yıldır kamera arıza ve bakımlarını kendisinin yaptığını olaydan yaklaşık bir hafta kadar önce kameraların bakımlarını yenilediğini anlattı. Uzaktan bağlanıp kamera görüntülerinin silinmesi ile ilgili bilgisinin olmadığını savunnan Mahmut Elibol, “Ben uzaktan bağlanıp kamera görüntülerini silinmesinde bilgim yoktur. Ben öyle bir şey yapmadım. Bana da kameranın şifresini sordular, ben genelde kullandığım şifreyi jandarmaya söyledim. Jandarma ekipleri yanlış girip kilitlemişler. Jandarmaya şifre kilidini nasıl açacağını da tarif ettim. Jandarma sisteme girince görüntülerin silinmiş olduğu ortaya çıktı. Ben kesinlikle uzaktan erişimle görüntüleri silmedim. Böyle bir silme imkanı var ama ben öyle bir şeyi kesinlikle yapmadım. Kardeşim de bana böyle bir talimat vermedi. Sitede 90’dan fazla kamera ve kayıt sistemleri var. Olaydan sonraki gün görüntüleri çıkarıp jandarma ekiplerine mesaj attım” ifadelerini kullandı.
Asiye’nin babası Hüseyin Ateş ise köpeklerin siteye Mustafa Yiğit ile Osman K. tarafından getirildiğini ifade etti. ‘Asil’ isimli siyah köpeği Mustafa Yiğit’in göndereceğini bunun üzerine Süheyla Kurçak’ın gönderilmesini istemediğini kaydetti. Site bahçesindeki kulübeyi olaydan 20 gün önce yaptığını anlatan Hüseyin Ateş, "Köpeklerin aşılarını Süheyla Kurçak ile Mustafa Elibol yaptırıyordu. Süheyla bizzat şirket telefonundan veterineri aramıştı. Ayağı arı sokulan köpeği Zeynep Can veterinere götürdü. Ama ona parayı Süheyla verdi. Zomo’yu göndereceklerdi. Ancak Süheyla köpeğin gitmesini istemedi. Site yöneticisi Mustafa Elibol’da Süheyla’yı sevdiği için köpeği göndertmedi. Zomo’nun gönderilmesini de o istemedi. Süheyla ile birlikte bakımını üstlendiler ve sahiplendiler. Olay günü bende köpeklerin kime saldırdığını bilmiyordum.
Hüseyin Ateş, pitbull cinsi köpeklerim daha önce başka bir köpeğe saldırdığını ve jandarma ekiplerinin siteye geldiğini anlattı.
Asiye’nin annesi Zeynep Ateş ise kızı köpeklerle oynamaya Süheyla Kurçak’ın teşvik ettiğini ifade etti.
Zeynep Ateş, sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, “Kızımı köpeklere yaklaştıran Süheyla Kurçak oldu. Kızım küçük olduğundan dolayı laf anlatmıyorduk. Hatta Süheyla Kurçak teşvik ederek, kızınız benim sayemde hayvan sevgisi kazandı diyordu. Bu nedenle kızım Asiye köpeklere alıştı ve gün içerisinde oynayıp yanlarına gidiyordu. Olaydan önce herhangi bir sorun yaşanmamıştı. Olay anında ben markete gittiğimde kızım Süheyla hanımı çok severdi, o nedenle onun yanına gitmişti. Bende tekrar yanlarına gittiğimde Zeliha ile kızım gidiyorlardı. Süheyla hanıma sorduğumda köpeklerin yanına gidiyorlar diye cevap verdi. Ben oraya oturunca kısa bir süre sonra bağırış sesleri gelmeye başladı. Gidip baktığımda köpeklerin kızıma saldırdığını gördüm. Etraftan gelip yardım ettiler. Kızımı alıp götürdüler. ‘Asil’ isimli köpek Mustafa Yiğit’e, ‘Zomo’ isimli köpeğin ise, Mustafa Elibol ve Süheyla Kurçak’tır” diye konuştu.
Tanıklardan Esen Ö., daha önce köpeklerle ilgili jandarmaya şikayette bulunduğunu söyleyerek, şikayetin ardından site yöneticisi Mustafa Elibol’un site bahçesinde kendisini darp ettiğini öne sürdü. Köpeklerden korktuğundan dolayı site bahçesine giremediğini anlatan Esen Ö., duruşmadan önce de Mustafa Elibol’un yakınları tarafından tehdit edildiğini iddia etti.
Duruşma savcısı sanıkların müştekiler üzerinde baskı yapma hususunda şüphe bulunması, sanıkların üzerine atılı suçları işlediğine dair kuvvetli şüphe bulunduğu için tutuklu bulunan sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti ise sanıkların tutuklu kaldığı süreyi gözeterek tutuklu bulunan sanıkların ayrı ayrı tahliyelerine karar vererek, dosyayı uzlaştırma komisyonuna sevk etti.