Adnan Oktar'ı Bakırköy Akıl Hastalıkları Hastanesi'nde yattığı dönemde onun ilk psikiyatri muayenesini yapıp, 8 ay boyunca takip eden Prof. Sefa Saygılı, Oktar'ın dünden bugüne ruh haline dair açıklamalarda bulundu. Oktar'a 1987'de paranoyak teşhisi koyan Saygılı'nın bugünkü görev yeri ise Adli Tıp Gözlem Dairesi. Oktar'a 31 yıl sonra yeniden akıl sağlığı raporu istenirse, Oktar paranoyak teşhisi koyduğu için eleştirdiği eski doktoruyla yeniden karşılaşacak
Psikiyatrist Sefa Saygılı ile Adnan Oktar'ın ilk teması, 1987 yılında Oktar'ın "ümmetçilik propogandası yapmak" suçundan yargılanıp, mahkeme kararıyla Adli Tıp Kurumu'nun "akıl sağlığı yerinde değildir" raporu sonrasında olmuştu.
- Aslında Prof. Saygılı'nın Oktar'ı ilk görüşü akıl hastası raporuyla görev yaptığı hastaneye gelmeden bir yıl öncesine dayanıyor. Saygılı, Adnan Oktar ismini ilk kez 1987'nin başlarında Sultanahmet'te bir kitap fuarında görüp duyduğunu belirtiyor.
Habertürk'ün haberine göre, Profesör Sefa Saygılı, ismini ilk kez duyduğu Adnan Oktar'ı o kitap fuarının yapıldığı tarihten birkaç ay sonra Bakırköy Akıl ve Ruh Hastalıkları Hastanesi'nde hastası olarak kabul etmişti. Adli Tıp Kurumu'nun 'ceza ehliyeti yoktur' dediği Adnan Oktar, 1987'de muhafaza tedavisi uygulanması için akıl hastalıkları hastanesine sevkedilmişti.
"Sürekli misvakla dişlerini fırçalardı"
- Prof. Saygılı, tam 8 ay boyunca gözlemlediği Adnan Oktar'ı akıl hastalarından ayrı özel bir odaya aldığını söyleyerek başlıyor o günleri anlatmaya:
- "Adnan Oktar paranoid şizofreni tanısıyla bize gelmişti. Akıl hastalarından ayrı bir özel bir odaya almıştım onu. Hep güler yüzlüydü, obsesif takıntıları vardı. Abdesti alırken süreyi uzatır, sürekli dişlerini fırçalardı misvakla. Telkin ve ikna gücü yüksekti, insanları konuşurken çok etkilerdi, gözlerinin içine bakardı."
"Hastane günlerinde de lüks düşkünüydü"
Oktar'ın annesiyle özel bir bağı olduğunu belirten Saygılı şöyle devam ediyor:
Hastaneye yattığında 32 yaşındaydı. Ziyaretçi yasaktı ama annesiyle özel aşırı bir bağı vardı aralarında. O süreçte Adnan'ı ziyarete gelen olmamıştı.
Her gün takım elbisesi vardı. Bugünkü ihtişamı yine aynıydı.
"19 takıntısı"
Adnan Oktar'ın mehdilik konusunda saplantılı olduğunu belirten Saygılı'ya göre Oktar'ın o dönemde de akıl sağlığı yerindeydi, bugün de. "O günkü Adnan Oktar bugün de aynı. Mehdilik konusu açılınca sapıtıyordu, 19 sayısına takıntısı vardı, her şeyi 19'a bağlıyordu. 38 yaşına geldiğinde mehdi olarak açığa çıkacağını söylüyordu."
"Babuna'ya staj yaparken çelme taktı"
- Oktar'ın sağ kolu doktor Oktar Babuna ile tanışmasının da akıl hastanesi günlerine dayandığını söylüyor Prof. Saygılı:
- "Doktor Oktar Babuna'yla tanışması ise Çapa Tıp Fakültesi öğrencileri hastanemize staja geliyorlardı. Oktar, ilk defa Babuna'ya orada çengel attı. Oktar babuna onun ilgisini çekti. Hastaneye gelip adli servisi dolaşıyorlardı, bilgi alıyorlardı. Ben de anlatıyordum. Hastaları, buraya ne amaçla geliyorlar, ne kadar kalıyorlar, çıkmaları nasıl oluyor, girmeleri nasıl oluyor, rapor almaları nasıl oluyor, onun staj için geliyorlardı. Oktar Babuna'ya da hemen mehdiliği anlatmaya başladı, konu Babuna'ya da değişik gelmişti."
"A9 TV'de beni çok eleştirdi"
Adnan Oktar'ın akıl hastanesindeki tedavi sürecinin üzerinden tam 31 yıl geçti. Oktar'ı o dönemde gözlemleyen psikiyatrist Sefa Saygılı'nın bugünkü görev yeri ise Adli Tıp Kurumu Gözlem Dairesi üyesi. Operasyon sonrası tutuklanan Oktar'ın yine akıl sağlığı raporu istenirse Oktar'la Sefa Saygılı 31 yıl sonra yeniden karşı karşıya gelecek. Saygılı bu durum için şunları söylüyor:
- "Paranoya teşhisi koyduğum için kendi televizyonunda beni çok eleştirdi ama üstüme çok gelemedi. Hekim arkadaşlarımdan akıl sağlığı yerinde raporu almış. Televizyonda gördüğünüz gibi bugün de akıl sağlığı yerinde. Yine rapor istenirse hasta hekim ilişkisi içinde normal görevimizi yapacağız. Olağanüstü bir şey değil yani, bu şekilde çok kimselerle görüştük."