Beyşehir Gölü’ndeki 180 kişinin yaşadığı 30 haneli Mada Adası sakini Yörüklerin, baharın gelmesiyle hayvanlarını duba üzerinde karşı kıyıdaki yaylaya geçirmesi ilginç görüntüler oluşturdu. Gölden sürüsünü geçiren Murat Karasu, “Antalya’daki atalarımız yıllarca buraya develerle göçmüş. Biz de şimdi kayıklarla bu göçü sürdürüyoruz” dedi.
Türkiye’nin yerleşim yeri bulunan tek göl adası olma özelliği taşıyan Isparta’nın Şarkikaraağaç ilçesine bağlı Mada Adası’nın sakini Yörüklerin, kayıkla çekilen duba üzerindeki hayvanlarla göçü renkli görüntüler ortaya çıkardı. Beyşehir Gölü’ndeki irili ufaklı 32 adanın en büyüğü Mada Adası’nda, yaklaşık 30 hanede 180 kişi yaşıyor. Adada yaklaşık 200 yıldır yaşamlarını sürdüren Yörükler, balıkçılık ve hayvancılıkla geçimlerini sağlıyor. Baharın gelmesiyle adada hummalı bir o kadar da eğlenceli hareketlilik yaşanıyor.
Yörükler, her yıl 1 Mayıs’ta sırayla adada bulunan ve motorlu iki kayıkla çekilen dubanın üzerine çıkardıkları sürülerini karşı kıyıdaki yaylaya geçiriyor. Yaklaşık 700 metrelik zorlu yolculuğun ardından kıyıya 2 metre yaklaşan dubadan suya atlayarak karaya ayak basan büyükbaş hayvanlar, çobanlar eşliğinde 8 kilometre yürüdükten sonra otlakların bol olduğu Sinder Yaylası’na geliyor. Ada sakinleri, yaz boyunca kullanacakları eşyalarını, kıyafetlerini, çadırlarını ve gıdalarını da kayıklarla taşıyor.
Adanın bağlı bulunduğu Gedikli köyünün muhtarı Abdulkadir Yıldırım, baharın gelişiyle çoğunluğu büyükbaş hayvanları gölden geçirdiklerini söyledi. Kış boyunca ahırda kalmış bir hayvanı duba üzerinde gölden geçirmenin zorlu olduğunu anlatan Yıldırım, “Zaman zaman hayvanların göle düşmesi gibi önemsiz kazalar yaşanıyor. Sürüler ekime kadar yaylada kalıyor. Yayladaki geniş otlaklarda yazı geçiriyorlar” dedi. Yıldırım, gölün üzerinden yaklaşık 21 Mada Adası sakinine ait 2 bin hayvanın geçirildiğini dile getirdi.
- Gölden sürüsünü geçiren Murat Karasu ise Anamas Dağı’nın eteklerindeki Sinder Yaylası’nda konaklayacaklarını belirterek, “Köyümüz Yörük köyü. Antalya’daki atalarımız yıllarca buraya develerle göçmüş. Biz de şimdi kayıklarla bu göçü sürdürüyoruz. Aynı zorlukları yaşıyoruz. Atatürk’ün ‘Arkadaşlar gidip Toros Dağları’na bakınız. Eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet bizi asla yenemez’ demiştir. Biz burada geleneklerimizi sürdürmeye, bu dumanı tüttürmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Murat Karasu, bölgeye turistik gezi için gelen yerli veya yabancı turistlerin gölün üzerinde hayvanların taşındığını görünce şaşırdığını anlattı.