İstanbul'da dün merkez üssü Marmara Denizi Silivri açıkları olan 5,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Saat tam 13:59'da başlayan ve yaklaşık 15 saniye kadar süren sarsıntı, Marmara bölgesindeki milyonlarca vatandaşı sokağa döktü. Kıyıya 21,6 kilometre uzaklıkta, denizin 6,9 kilometre altında yaşanan kırılma, İstanbullulara 1999 yılındaki 17 Ağustos ve 12 Kasım kâbuslarını yeniden hatırlattı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) depremin büyüklüğünü 5,8 olarak duyururken, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ise rakamı 5,7 olarak açıkladı. Depremin ardından en büyüğü 4,1 büyüklüğünde 60'tan fazla artçı sarsıntı yaşandı.
Marmara Bölgesi genelinde hissedilen sarsıntılar nedeniyle İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bursa, Bilecik, Balıkesir, Çanakkale, Edirne, Kırklareli Tekirdağ ve Yalova'da özellikle öğrenciler büyük panik yaşadı. Sınıfları terk ederek okullarının bahçelerinde toplanan çocuklardan bazıları fenalaştı. İstanbul, Bursa ve Yalova'da dün okullar tatil edildi. İstanbul genelinde trafikte aksamalar yaşanırken, metrobüs duraklarında yığılma meydana geldi. Depremin ardından yaşanan yoğunluktan ötürü telefon hatları uzun süre çekmedi. Yaşananlar, 30 yıl içerisinde olması beklenen 'büyük İstanbul depremi' nedeniyle vatandaşların paniğini daha da artırdı. Dünkü deprem, 1999'dan beri bölgedeki en büyük sarsıntı olarak kayıtlara geçti. Çeşitli sebeplerle hastanelere başvuran 20-30 hafif yaralı, ayakta tedavi görüp taburcu edildi.
Çocuklar okulda çok korktu
Marmara genelinde hissedilen depremin en büyük mağduru çocuklar oldu. Okullarda büyük panik yaşayan ve öğretmenleri tarafından bahçeye çıkarılan yüz binlerce öğrenci, sarsıntıların geçmesini gözyaşları içinde bekledi. Bursa'da fenalaşan bazı öğrenciler hastaneye kaldırılırken Yalova'da ise 11 kişinin baygınlık geçirdiği belirtildi.
Öğretmen kalbine yenik düştü
Kocaeli'nin Gebze ilçesinde görev yapan bir tarih öğretmeni, depremin ardından kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Gebze Anadolu İmam Hatip Lisesinde tarih öğretmeni olarak görev yapan Murat Şevki Eryılmaz, İstanbul'da yaşanan ve Kocaeli'nin Gebze ilçesinde de hissedilen 5,8 büyüklüğündeki deprem sırasında okul binasında bulunan öğrencileri kontrollü bir şekilde bahçeye çıkarttı. Bir süre sonra fenalaşan 48 yaşındaki tarih öğretmeni kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Eryılmaz'ın kalp hastası olduğu ve önümüzdeki günlerde ameliyat olmak için gün aldığı öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'de gerçekleşen Birleşmiş Milletler (BM) 74. Genel Kurulu dönüşünde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde açıklamalarda bulundu. New York'tan yurda dönerken Türkiye hava sahasına girdiklerinde İstanbul ve çevresini etkileyen Silivri merkezli bir deprem haberi aldıklarını belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay koordinesinde İstanbul'da Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi'nin faaliyete geçtiğini hatırlattı. Depremle ilgili tüm koordinasyonun ilgili bakanlık ve kurumların katımıyla bu merkezden yönetildiğine işaret eden Erdoğan, şunları söyledi: "Bu tür zamanlarda çok açıklama yapanlar olur. Bu tür açıklamalar kimseyi yanıltmasın, şaşırtmasın. Az önce sosyal medyada baktım bir kadın bir twit atmış, bu twitte 'köprüleri kullanmayın, köprü halatları koptu...' Böyle densizlik yapanlar da var. Bunu adeta fırsata çevirmek isteyenler var. Böyle bir şey söz konusu değil. Allah'a hamdolsun 8 kadar bir yaralanma olayı sözkonusu. Bunlar da hafif yaralı olanlar. Bunun dışında binalarda bazı yerlerde hafif hasarlar sözkonusu. Bunlar da yakın takipte devam ediyor. Oldukça ciddi sayılabilecek büyüklükteki bu depreme rağmen küçük birtakım hasarlar dışında yüreğimizi yakacak bir haber şu ana kadar almadık."
10 BİN TOPLANMA ALANI VAR
"Hafif yaralı vatandaşlara gerekli müdahaleler yapılıyor. Binalarla ilgili hasar tespit çalışmaları da şu anda devam ediyor. İstanbullular başta olmak üzere, ben tüm milletimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Toplanma alanlarına ilişkin de bazı açıklamalar yapılıyor. İstanbul'da AFAD'ın bırakın yüzlerce, binlerce, on binlerce şu anda ilan edilmiş toplanma alanları sözkonusudur, vardır. Ve bunlar kendi sitesinden da AFAD'ın sürekli olarak yayımlanmaktadır. Bunun tabii bir de sürekli güncellenmesi de sözkonusudur. Öyle toplanma alanları vardır ki bugün toplanma alanıdır ama yarın il veya ilçe planlarında yapılan değişiklikle belki sahipleri orayı farklı şekilde değerlendirir, onun yerine daha farklı yerde bir başka toplanma alanına da AFAD ilan edebilir. Yani bunların hepsi değişkendir."
15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün altındaki görüntü, depremin ardından sosyal medyada bir süre dolaşıma sokuldu. "Köprünün hasar gördüğü' şeklinde bir yanılsamaya yol açan görüntüdeki parçaların, bayrak asmak için köprünün altına yerleştirilen platform olduğu anlaşıldı. Bir açıklama yapan AFAD, Boğaziçi'ndeki üç köprüde de yapısal bir sorun olmadığını bildirdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Enerji altyapı ve üst yapılarında herhangi bir sorunumuz yok. Arz hem elektrik hem doğalgaz tarafında devam ediyor" dedi. Merkez üssüne yakın 22 trafo merkezinin devre dışı kaldığını, 18 tanesinin dün akşam itibariyle devreye alındığını anlatan Dönmez, 4'ünde ise çalışmaların sürdüğünü belirtti.
Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu: "Geçmişteki büyük depremler bu fay hattı üzerinde meydana geldi. Bu bölge büyük bir deprem üretmek için yeterli kapasiteye sahip. Olaya orta vadede bakmamak gerekiyor. Depremin şiddetini biliyoruz ancak fay hattında vermiş olduğu tahribatı bilemiyoruz. Bu depremde hasar görmüş binaların varlığı, beklenen büyük Marmara depremine hazırlıksız olduğumuzu göstermektedir. Sonuçlar çok iyi değerlendirilmeli. Daha büyük bir depreme bu binaların dayanamayacağı çok açık. Bununla ilgili bir an önce hazırlık yapmalıyız. Büyük İstanbul depreminin habercisi olarak değil de bunun bağımsız ve yeni bir deprem olduğunu düşünüyorum. Bu deprem, insanların binalarındaki kusurları fark edebilmesi için faydalı olabilir."
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: "17 Ağustos depreminden sonra bütün arkadaşlarım depremin Adalar fayından olup İstanbul'u yıkacağını söylediğinde ben Tekirdağ Silivri ya da Düzce kolunda olacağını söylemiştim. Çünkü Adalar fayında öyle bir tehlike yoktu. O dönemde o bölgede bazı depremler meydana gelmişti. 1912'de kırılan Tekirdağ-Silivri fayında içinde fay kırıkları olan bin metrelik bir çukur var. Bu fay üzerinde yapılan yeni çalışmalarda stresin bitmesi beklenirken yarı yarıya arttığı görünüyor. Bunun anlamı bu fay üzerinde depremler oluyor. Şimdi bu faylarda doğal bir sonuç olarak kırılmalar oluşuyor. Bizim korkacağımız nokta, Marmara Denizi'nin ortasında bir dağ var. O fay bir ısınma yaparsa risk vardır, çünkü Tekirdağ-Silivri çukurundaki faylar 1912'de kırıldığı için kırılmış faylarda bu tip 5'lik bir deprem olmaz. Yay gibi gerilmiş hareketsiz faylarda deprem beklenir. Kumburgaz'da şuan hareket olmadığı için ben sakinim."
Doç. Dr. Bülent Özmen: “Bu deprem salı günkü 4.6 büyüklüğündeki depremle aynı fay hattı üzerinde meydana geldi. Bu depremler 7 büyüklüğünün biraz üzerinde deprem üretme potansiyeli olan Kumburgaz segmenti üzerinde meydana geliyor. Bunlardan artık dersimizi alıp, bunları son uyarıcı depremler diye düşünerek deprem risklerinin azaltılması çalışmalarına odaklanmalıyız. Bir deprem master planı çerçevesinde başta merkezi hükümet ve yerel yönetimler tarafından, halkın desteği ve katkısını alarak öncelik sırası dahilinde çalışma başlatılması gerekmektedir. Unutulmaması gereken şudur: Afet unutulduğu anda meydana gelir.”
Prof. Dr. Okan Tüysüz: “Havaalanında yakalandım depreme. Oldukça kuvvetli bir şekilde hissedildi. Orta büyüklükte bir deprem ve yerleşim birimlerine çok yakın. Yüzeye yakın bir deprem. Büyük bir sarsıntı yaratması olağan. 20 senedir söylüyoruz, ‘İstanbul önemli bir depreme gebedir’ diye. Meydana gelen bu deprem, gerek 4,6 ve izleyen 5,8’lik deprem, üzerinde beklediğimiz ana fay ve bunun çevresindeki faylarda meydana geldi. Yeni edinilen bazı verilere göre de ana fay üzerinde değil, onun hemen yanında bulunan bir sıkışmalı fay sistemi içerisinde meydana geldi. Kuzey Anadolu Fayı’nın ana koluyla benzer özellikler sergilemeyen bir deprem. Bu şunu gösteriyor. Marmara Denizi içerisinde bulunan Kuzey Anadolu Fayı sıkışmaktadır. Bu sıkışmanın sonu da hayra alamet değildir. Marmara Denizi’nde bir sıkışma ve fay üzerinde artan bir stres var. Önümüzdeki süreçte Marmara Denizi bir depreme gebedir. Bu sürecin süresini söylemek çok güç. Bunu hiç kimse söyleyemez. Ortaya çıkan deprem bir sıkışmalı fay sistemindedir. Ters fayla meydana gelmiştir. Çok net bir biçimde ana kol üzerinde değil, onun yakınındaki fay üzerinde meydana geldiğini göstermektedir. 4,8’e varan artçı depremler olması beklenebilir.”
Avcılar’da minare yıkıldı
İstanbul'daki deprem, Avcılar ilçesindeki Hacı Ahmet Tükenmez Camii'nin minaresinin yıkılmasına yol açtı. D-100 karayolunun yanındaki caminin minarelerinden biri kırılıp aşağı düştü. Yıkılma esnasında, cami içerisinde kimse bulunmazken, etrafındaki vatandaşlardan da yaralanan olmadı. Görgü tanığı Ahmet Hararcı, metrobüse gitmek için caminin önünden geçerken deprem olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bu arada bir ses duydum. Ağacın üzerinde bir şey var zannettim. Bir de havaya doğru bir baktım, minare gidip geliyor. Ağacın dalı gibi sallandı. Üçüncü sarsıntıda yola doğru yıkıldı ama düşmedi. Teller tuttu. Yıkılan bölüm askıda kaldı. Sonradan kendiliğinden düştü." Öte yandan, deprem nedeniyle Fatih Camii Medresesi kubbesinde bulunan alem de hasar gördü.
Hasarlı binadan uzak durun!
AFAD, deprem sonrası ilk belirlemelere göre Topkapı surlarında kısmi yıkıntılar, Sultangazi ve Eyüp'teki iki binada hasar, bazı ilçelerdeki binalarda da çatlaklar oluştuğunu kaydetti. Beyoğlu’da 7’si konut ve 4’ü işyeri olmak üzere 11 bina, Bahçelievler’de deprem sonrası bitişik 2 bina, Sancaktepe’de 2 katlı bir bina, Avcılar’da temelinde çatlak oluşan 4 katlı bir bina, Sultangazi’de bulunan 2 bina, Kağıthane’de 2 bina, Kartal’da 4 katlı bir bina, tedbir amaçlı olarak boşaltılarak mühürlendi. Kartal'da da üzerinde çatlaklar görülen bir bina boşaltıldı. Kızılay Başkanı Kerem Kınık, daha büyük bir deprem riskine karşı hasar görmüş binalardan uzak durulması çağrısı yaparken "İstanbul'da 1999 depreminden önce yapılmış binaların neredeyse tamamı risk taşıyor. Binalar yorgun vaziyette, çünkü büyük bir deprem yaşadılar. Vatandaşlarımız hazırlıklı olmalı" dedi.
Fatih ilçesi Balat semtindeki eski bir bina depremde büyük hasar gördü. Esnaf Loncası Sokak'ta bulunan 3 tarihi binanın bir kısmı tamamen yıkıldı. Yıkılan binaların daha önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından riskli olduğu gerekçesiyle boşaltıldığı öğrenildi. Deprem sonrası olay yerine gelen belediye ekipleri, binaların öncelikle doğalgaz hatlarını kesti. Daha sonra çevresine güvenlik şeridi çekilen bina kontrollü olarak yıkıldı.
AFAD Deprem Dairesi Başkanı Murat Nurlu ise şu uyarıyı yaptı: “Vatandaşlarımız evlerini kontrol etsinler, eğer hasarlı bir duvarı ya da kolonu var ise kesinlikle binanın içine girmesinler. Kuzey Anadolu fayının orta sırtında meydana gelen bu deprem 3 gün önceki depremle aynı hat üzerinde yer alıyor. Bu nedenle artçılar da yaklaşık 2 hafta devam edecektir.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, barınma ihtiyacı hissedenlerin AFAD Başkanlığına başvurabileceğini söyleyerek “Barınma, beslenme gibi her türlü hazırlığımız tamamdır” dedi. İstanbul Valiliğindeki AFAD koordinasyon binasında açıklamalarda bulunan Oktay şunları söyledi: 'Deprem oldu mu, olacak mı, ne yapabiliriz, hazır mıyız, değil miyiz' ile alakalı bir taraftan depremi ve mevcut ihtiyaçları yönetirken bir taraftan da geleceğe ilişkin hazırlıklarımızı bir kez daha gözden geçirme fırsatını bize vermiştir. Bize müracaat edip de hizmet alamayan bir vatandaşımız bulunmamaktadır. Vatandaşlarımız için her türlü tedbiri almış durumdayız. Geleceğe dönük de her türlü tedbiri almış durumdayız. Barınma ve toplanma alanları boyutuna baktığımızda çalışmalarımızın bugünkü deprem çerçevesinde yeterli olduğunu görüyoruz. Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda, yarın (Bugün) okullarımızı tatil etmemizi gerektiren herhangi bir bulguya rastlamadığımız sonucuna vardık. Yarın okullarımız açık olacak.