Gençlerin dinle ilişkisi son dönvemin en popüler tartışma konuları arasında. Gençler dindarlaşıyor mu yoksa dinden uzaklaşıyor mu? Gençler arasında din karşıtı akımların yayıldığı doğru mu? Doç. Dr. Mustafa Ünverdi Hoca tespitlerini bizimle paylaştı.
Yeni neslin dinle ilişkisi son dönemin tartışma konuları arasında üst sıralarda yer alıyor. Gençler acaba dindarlaşıyor mu yoksa dinden mi uzaklaşıyor? Gençler arasında gerçekten de din karşıtı akımlar yayılıyor mu? Gençlerin din karşıtı akımlara ilgisi varsa bunun nedenleri ve çözümleri nelerdir? Bu soruları çoğaltmak mümkündür. Ancak bu soruları ele almadan önce, gençlerin dinle ilişkisi üzerinden ideolojik ve politik bir söylemin geliştirildiğini gözlemlemek mümkün. Medyada sıklıkla gençlik ve din ilişkisinin din aleyhine seyrettiği dillendirilmekte ve bu son yirmi yıllık AK Parti iktidarı politikalarını sorunsallaştırma aracına dönüştürülmektedir. Ancak bu konuda yapılan geniş ölçekli, kapsamlı ve objektif bir araştırmanın olmadığını, iddiaların genellikle duyum, gözlem, tahmin ve söylentilere dayandığı ortadadır. Dolayısıyla bu konuda belirli bir algı oluşturulmaya çalışıldığını düşünüyoruz.
BİLİMSELLİKTEN UZAK SÖYLEMLER
- Aslında Türkiye’de İslamcılık, laiklik, irtica, muhafazakarlık gibi öyle ya da böyle inançlı kesimleri ilgilendiren meseleler döngüsel olarak tartışılagelmiştir. Kâh lâiklik karşıtı irticai faaliyetler, kâh baskıcı muhâfazakarlaşma, kâh yozlaşmış dindarlık tezleri piyasaya sürüldü. Bütün bunlar genellikle dinî hassasiyetleri doğrultusunda politik tercihleri olan insanların aleyhine gelişmiştir. Şimdilerde gençler üzerinden yürütülen “ateizm ve deizmin yaygınlaştığı”na yönelik iddia ve söylemin ideolojik ve politik yönünün hafife alınmayacak derecede önemli olduğuna inanıyorum. Zira söz konusu tartışmalar kendi mecrasından ve bilimsellikten uzak bir zeminde gelişmektedir. Burada gençlerin din ile ilişkisinde ve din algılarında yeni yaklaşımları ve sorunları görmezden gelmiyorum. Ama bu konuda oluşturulmaya çalışılan algıya karşı dikkatleri çekmek istiyorum.
GENÇLERİN ALGISI NEDİR?
Öncelikle şunu ifade edelim ki bu soruya yönelik bizim söylediklerimiz de -yukarıda işaret ettiğimiz gerekçelerle- olgunun kendisini kesin bir şekilde yansıttığı iddiasında değildir. Bilakis bu konudaki araştırma ve gözlemlere dayalı bir değerlendirme niteliğindedir.
Günümüz gençlerinin dindarlık anlayışlarında geleneksel yaklaşımdan farklı olarak bireycilik ve hazcılığın öne çıktığı söylenebilir. Weber’in dünyaya dönük zahit diye tanımladığı bu dindarlık tipi hazcı dinsellik, saf bireysel dindarlık veya ahlakî temelleri zayıf dinsellik şeklinde isimlendirilmektedir. Hem namaz kılan hem de alkol alan, hem başını örten hem de erkek kadın ilişkilerinde özgürce hareket eden örnekler bu dindarlık tipinin somutlaşman örneklerindendir. Davranışının dinde günah olduğunu bilmesine rağmen kişiyi buna sevk eden şeyin hedonik/hazcı özgürlük olduğu söylenebilir.
ARADA KALIYORLAR
- Dinin gençlerin dünyasında varlığını sürdürmesine karşın, iki noktaya vurgu yapmamız gerekmektedir: Birincisi yeni nesilde dindarlık geleneksellikten uzaktır. Gençlerin din algısı geleneksel dindarlıktan farklıdır. Allah tasavvuru af ve rahmet merkezli, ibadet anlayışı farz odaklı ve bireysel nitelikte, din algısı ise çoğulcu, özgürlükçü ve esnek niteliktedir. Sekülarizm ve kapitalizmle yoğrulmuş popüler kültürün egemenliğinde, hazcı eğilimleriyle dinin yasaklarını esnetme eğiliminde olan gençler, bazen kimlik çatışmasıyla karşı karşıya kalmakta, dindarlık ile seküler dünya görüşü arasında ara bir yerde konumlanmaktadır.
ANLAM ARAYIŞI İÇİNDELER
Gençlerin dinle ilişkisinde belirleyen ikinci nokta düşünsel ve tepkisel nedenlerdir. Günümüz eğitim felsefesi, kültürel yapı, sosyal medya vb. sebeplerle gençler sorgulamaya daha açık. Onlar sorularını özgürce soruyor ve ikna edicilikten uzak yaklaşımları benimsemiyorlar. Kimi zaman da dindar olarak gördükleri kişilerin söz ve davranışları arasındaki uyumsuzlukları görünce, tepkisel bir psikolojiye kapılıyorlar. Tüm bu nedenlerle kimi gençlerde dini bilgiyi sorgulama, dine karşı umarsızlık, din karşıtlığı veya dini kurum ve sembollere ilişkin kayıtsızlık ortaya çıkabiliyor.
- Gençlerin dine ilişkin sorgulamalarını, ibadetlere karşı duyarsızlıklarını veya geleneksel yaklaşımlara itirazlarını deizm veya ateizm olarak görmemelidir. Onlar eğer dini konularda bir kayıtsızlık veya savrulma içerisindeyse bunu bir anlam arayışı olarak kabul etmelidir.