Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı antropoloji laboratuvarında bir taraftan tanınmaz hale gelmiş cesetlerin kafataslarına "yüzlendirme" diğer taraftan kayıp çocukların bulunması için "adli yaşlandırma" yapılarak olaylar aydınlatılıyor.
Adli vakaların çözümlenmesinde "fiziki antropoloji ve adli osteoloji" yöntemlerini kullanan Kriminal Daire Başkanlığı birimleri, yaptıkları antropolojik incelemelerle kimliklendirme çalışmalarına büyük katkı sağlıyor.
Herhangi bir vakada bulunan iskelet ya da kemik parçalarının öncelikle bir insana ait olup olmadığını belirleyen ekipler, sonrasında ise insana ait olduğu tespit edilen kemiklerden yola çıkarak kişinin cinsiyet, yaş ve boy uzunluğunu belirliyor.
Laboratuvarlara son 5 yılda gelen 3 bin 863 kemik ve iskelet parçası uzman ekip tarafından incelendi.
Kafatasına göre yüzlendirme
Antropoloji laboratuvarlarında tanınmaz hale gelmiş vakalar ile kayıp kişilerin kimlik tespitlerinin yapılmasında "yeniden yüzlendirme" metoduna da başvuruluyor.
Ekipler, kendilerine ulaştırılan kafataslarına yaptıkları yüzlendirme ile kayıp kişinin gerçek yüzüne yüksek oranda benzeyen bir profil elde ediyor. Ortaya çıkan eşkal, kişinin kimliğinin tespitinde büyük kolaylık sağlıyor. 2018'den bugüne kadar 203 vakada yeniden yüzlendirme yapıldı.
Antropoloji laboratuvarlarında bir taraftan yeniden yüzlendirme yapılırken, diğer taraftan da kayıp çocuk ve erişkinlerin bulunması amacıyla iskelet üzerinde kimliklendirmeye yönelik incelemelerle kolluk kuvvetleri ile adli makamlara ekspertiz hizmetleri veriliyor.
Çocuğun kaybolduğu ana ilişkin fotoğraflar üzerinden inceleme yapan ekipler, zaman ilerledikçe yüze ait oran ve orantılardaki değişikliği hesaplayarak kayıp kişinin mevcut haline yüksek oranda yakın fotoğraflar elde ediyor.
Bunun sonucunda fotoğrafı güncellenen kayıp kişinin bulunması kolaylaşıyor. Söz konusu yöntemle 2018-2022 tarihlerinde toplam 548 adli yaşlandırma yapıldı.
Tanınamaz hale gelen cesetlerin kimlikleri 'yeniden yüzlendirme' ile belirleniyor