Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz ay açıkladığı Kovid-19 ilacının sentezlendiği laboratuvarlar ve üretim tesisleri, ilk kez görüntülendi. 40 gün gece gündüz laboratuvardan çıkmayan ekipler sayesinde Kovid tedavisinde kullanılan bir ilacın Türkiye'de ilk kez "hammaddeden kutuya", her aşamasında tamamen yerli ve milli üretimi başarıldı. Salgının başlarında Çin'den ithal etmek zorunda kaldığımız Favipiravir, herhangi bir ikinci salgın durumunda, dışa bağımlı olmadan Gebze'de üretilebilecek.
Yaklaşık 22 yıl ABD'de yaşayan ve ilaç geliştirme konularında kendine ait 80 patenti bulunan İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve İlaç Keşif ve Geliştirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mustafa Güzel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerli ilaç konusundaki heyecanından etkilenip 5 yıl önce Türkiye'ye geri döndüğünü anlatarak, "ABD'de çok büyük ilaç firmalarında çalıştım ama ülkem için bir şeyler yapmak istedim. Pek çok çalışma yürütüyoruz yerli ilaç konularında. Favipiravir bunların başında geliyordu. Çok büyük bir ekip var bu işin arkasında. Bayram dahil gece gündüz çalıştık ve 40 günde bunu başardık. Benim için babalar günü hediyesi oldu çünkü o gece sonuç aldık. Ruhsatımızı da 10 Temmuz'da alarak endüstriyel üretime başladık" dedi.
Doç. Dr. Güzel, "Bu ilaç aslında Japon menşeili, Çin'de üretilen bir ilaç. Jenerik ilaç üretimi, ülkemizde pek çok firmanın başarıyla gerçekleştirebildiği bir süreç. Ancak çoğu firma, hammaddeyi ithal edip burada son ürün olarak üretiyor. Salgın gibi tüm dünyayı etkisine alan durumlarda, hammadde ya da ilaç sarfının ithal edilememesi durumunda üretim yapmanız mümkün değil. Bizim yaptığımız jenerik ilacın diğerlerinden en büyük farkı bu. Molekülünü sentezleyip hammaddesini tamamen kendi ülkemizin imkanları ile üretebileceğiz. Dolayısıyla ithalat yapmamızı gerektiren bir aşama olmayacak. Kamu, üniversite ve sanayi işbirliği sayesinde bunu yaptık. Umarım bizi ülke olarak daha üst seviyelere taşıyacak, sıfırdan kendi molekülümüzü üretebileceğimiz projeler için bir başlangıç olur bu" diye konuştu.
Bu konuya sahip çıktığı için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a minnettar olduklarını anlatan Doç. Dr. Güzel, sözlerini şöyle devam etti:
Atabay Kimya'nın tahsis ettiği laboratuvarlarda 12 araştırmacısı ve firmanın da sentez ve analiz konusundaki ekibiyle bayram seyran demeden çalıştıklarını söyleyen Doç. Dr. Güzel, sözlerini şöyle noktaladı:
"İki aydır buraya çok yakın bir otelde konaklıyoruz. Babalar günü, bayram arifesi de dahil çalıştım. Ailemi en son Ramazan bayramında gördüm. Ondan sonra eşimden sitemler almaya başlayınca, ben eve gidemediğim için o çocuklarımla beraber otele geldi ve en azından birkaç gece ailemle hasret giderebildik. İlacı sentezledikten sonra hammaddeyi ilk ilk kez elime aldığımda, bu işin artık Türkiye'de de başarılabileceğine bir kez daha inandım. Sizin yaptığınız bir molekülün hastalara verildiğini görmek, onlara şifa olduğunu bilmek, sözle ifade edilemeyecek kadar özel bir duygu."
Atabay Kimya'nın Gebze'deki 300 dönümlük arazisindeki tesislerinde yer alan laboratuvarlarda sentezlendikten sonra, endüstriyel ölçekte de üretilmesine başlanan hammaddesinin ihracatta ülkemize önemli katkılarının olacağını vurgulayan Fabrika Direktörü Şahin Gürsel, "Yaklaşık 50 yıldır bu fabrikada çalışıyorum. Şimdiye dek 100'e yakın hammadde üretmeyi başardık. Buradan gelen tecrübemizle Favipiravir'in etken maddesini önce laboratuvarda, 100 gram hacminde elde ettik. Sonra bunu nasıl endüstriyel boyuta ulaştırabiliriz, bununla da ilgili de bir süre çalıştık. Çünkü asıl önemli olan, hammaddenin etkinliğini bozmadan daha yüksek hacimlerde üretilebilmesiydi. Bunu yapabilmek için de kimya ile ilgili bazı ekipmanlarınızın olması gerekiyor. Paslanmaz reaktörler, emaye reaktörler veya cam reaktörler gibi… Bu dev ekipmanların çoğu da aslında yurt dışından ithal edilir. Biz bunu dahi yerli imkanlarımızla gerçekleştiriyoruz. Çünkü Atabay Makine Sanayii diye ayrı bir bölümümüz var. Orada, kimyayla ilgili tüm bu ekipmanları kendimiz yapıyoruz" dedi.
Favipiravir hammaddesi olarak 50 kiloluk üretimden yaklaşık 60 bin kutu ilaç elde edildiğini söyleyen Gürsel, şunları söyledi:
"Esas amacımız, ülkemizin iç ihtiyacını karşıladıktan sonra yurtdışına da ihraç yapabilmek. Biz, daha önce influenza salgını olduğu dönemde, domuz gribinin tedavisindeki en etkili ilaçlardan 'Oseltamivir' adlı etken maddeyi de ülkemizde hammadde olarak üretmeyi başarmıştık. Önümüzdeki sonbahar ve kış aylarında yine ciddi bir grip salgını dönemi bekleniyor. Buna Kovid'in de eklenme riski var. Hem grip ilacını, hem de Kovid ilacını yüzde 100 yerli olarak ülkemizde üretebileceğiz. Dolayısıyla Hem Kovid-19 hem de influenzaya karşı ülkemizin ilaç sıkıntısı konusunda herhangi bir endişesi olmayacak. Son salgında da gördük ki böyle durumlarda ülkelerin gümrükleri de kapandığı için hammadde girişi yapılamıyor. Bu nedenle her ülkenin kendi hammaddesini kendi sınırları içinde üretebilmesi hayati önem taşıyor."
Atabay Kimya Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeynep Atabay Taşkent ise Türkiye'nin ilaç, gıda ve savunma sanayiinde mutlaka dışa bağımlılığı yok etmesi gerektiğinin altını çizerek, "Bizim burada görevimiz, ilaç sektöründe dışa bağımlılığı azaltmak. Biz bu kapsamda görevimizi 70'lerden beri en iyi şekilde uygulamaya çalışıyoruz. Son 50 yıldır 100'e yakın ilaç hammaddesi ürettik. Bunlar arasında antibiyotikler, antiviraller ve çok yaygın kullanılan ateş düşürücü, ağrı kesici ilaçlar da var. Dünyada 300 milyon insan burada, Gebze tesislerimizde ürettiğimiz ağrı kesici ilacı kullanıyor. Yılda 3 bin 500 ton hammaddesini üretiyoruz ve dünyanın her yerine ihraç ediyoruz. 2014 yılından itibaren de Favipiravir hammaddesi ile ilgileniyorduk. Sentezini elde etmenin yollarını araştırıyorduk. Doç. Dr. Mustafa Güzel hocamızın ekibi ile kendi araştırmacılarımız, bu konuda bir alt yapı oluşturmuştuk zaten pandemi öncesinde. TÜBİTAK organizasyonu süreci hızlandırmak açısından bize çok destek oldu. tüm bu güçler birleşince Türkiye'nin ilk ve milli ve yerli sentezden ilacını üretmiş olduk, bundan da gurur duyuyoruz" dedi.
Türkiye'deki ihtiyacı karşılamaya yönelik üretimlerin ardından Favipiravir'in artık dünyaya Türkiye'den ihraç edilebileceğini de vurgulayan Taşkent, sözlerini şöyle noktaladı: