Türkiye'nin aylardır beklediği ve geçtiğimiz hafta ülkemize getirilen koronavirüs aşıları inaktif yani ölü virüs aşısı olduğu için hastane ya da Aile Sağlığı Merkezleri'ndeki (ASM) normal buzdolaplarında 2-8 derece sıcaklıkta saklanabilecek. Her aşının, Türkiye'nin neresinde olursa olsun hangi merkezdeki, hangi buzdolabında, hatta hangi rafında ne kadar süreyle, kaç derece sıcaklıkta tutulduğu, Sağlık Bakanlığı'nın dünya üzerinde hem sıcaklık, hem de stok takibi yapan ilk sistem olan Aşı Takip Sistemi (ATS) üzerinden Ankara'dan anlık olarak takip edilebilecek. Koronavirüs aşısında sadece ASM'ler değil, kamu ve özel fark etmeksizin tüm doktorlara aşı yapma yetkisi verildi. Hangi aşının kime uygulandığı ise tıpkı kimlik bilgisi gibi sisteme kaydedilecek, kişi e-Nabız'ı üzerinden de aşılama takvimini görebilecek.
Gerekli incelemeler tamamlandıktan sonra aşıların uygulanmasına öncelikle sağlık çalışanları ve yüksek risk grubundaki huzurevlerinden başlanacak. Daha sonra bilim kurulunun belirlediği kriterlere göre en riskli gruplardan başlanmak üzere normal nüfusun aşılanmasına geçilecek.
Olağanüstü pandemi koşullarında çok kısa sürede yüksek bir nüfusun aşılanmasını sağlayacak sistemin dijital alt yapısı da Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ile e-Nabız üzerinde şimdiden oluşturuldu. Koronavirüs aşılamalarında artık sadece Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) değil, kamu, özel fark etmeksizin tüm doktorlara aşı yapma yetkisi açıldı.
MHRS üzerine eklenen koronavirüs aşısına özel randevu butonu ile vatandaşlar istedikleri doktordan aşı randevusu oluşturup aşısını yaptırabilecek. Hangi aşının kime uygulandığı ise tıpkı kimlik bilgisi gibi aşının barkodu üzerinden sisteme kaydedilecek, kişi e-Nabız'ı üzerinden de aşılama takvimini görebilecek.
Çin aşısı, inaktif virüs aşısı olduğu için, aşının saklanma ve soğuk zincir işlemleri de tıpkı ASM'lerde yıllardır yürütülen çocukluk çağı aşılarının takibi gibi gerçekleştirilecek. Bu nedenle de aşıların saklanması için Pfizer-BioNTech veya Moderna'nın mRNA aşılarında olduğu -70 veya -20 derecelik özel soğuk zincir lojistiğinin kurulmasına bu aşı için ihtiyaç olmayacak. Türkiye'nin bu anlamda Avrupa'yı dahi geride bırakan bir sisteme sahip olduğunu anlatan Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Başkanı Doktor Gürsel Özer, tüm aşı izleminin elektronik ortamda gerçekleştiğini söyledi. Türkiye'nin en ücra köşesindeki bir aşı dolabına giren aşının soğuk zincir takibinin dahi Ankara'dan anlık olarak izlenebildiği Sağlık Bakanlığı'na ait "Aşı ve Antiserum Soğuk Zincir ve Stok Takip Sistemi'nin (ATS), koronavirüs aşısı için de kullanılacağını söyleyen Doktor Özer, Türkiye'nin merakla beklediği koronavirüs aşılanma süreciyle ilgili detayları anlattı.
Uzun süredir beklenen aşıların ülkeye gelmesiyle beraber Türkiye'de de artık koronavirüs aşılama sürecine girildiğini belirten Doktor Özer, "Gerekli testlerden geçtikten sonra aşılamalara başlanacağını düşünüyoruz. Kovid aşısı, Bilim Kurulu tavsiyesiyle öncelikle ayrım yapılmaksızın tüm sağlık çalışanlarına uygulanacak. Aynı zamanda huzurevi çalışanları ve sakinlerine de öncelik verildi. Daha sonra yaş ve kronik hastalıklar gibi kriterler gözetilerek nüfusun diğer riskli gruplarına geçilecek. İnsanlar MHRS üzerinden randevusunu alacak, hekim bu sistem üzerinden randevuyu görecek ve aşılar randevuyla yapılacak. Bakanlık her aşı dozunun kime, ne zaman yapıldığını o sistemden izleyeceğini ve endikasyon dışı aşılamanın önüne geçileceğini söyledi. Burada farklı olarak kamu ya da özel fark etmeksizin, tüm doktorlara aşı yapma yetkisi verildi. Aşılama işi daha çok ASM'lerin üzerindeydi; ancak bu pandemi ortamında tüm nüfusunun aşılanması söz konusuyken bu şekilde bir değişikliğe gidilmesini biz çok olumlu buluyoruz" dedi.
Normalde çocukluk çağı ve risk grubu aşılamalarında vatandaşa aşı yaparken uygulanan sistemin koronavirüs aşısı için de devam edeceğine değinen Doktor Özer, "Aşılamada kişinin ismini sisteme gireriz. Muayene açarız ya da hemşiremiz aşı sütununu açar. Hangi aşıyı yapıyorsak o aşının barkodunu okuturuz ve kime hangi barkodlu aşıyı yaptıysak sisteme kimlik bilgisi gibi onu da kaydederiz. Aşının barkodundan, hangi aşının kime yapıldığı dahi izlenebilir. Yani size yapılan aşının ismini, soy ismini, her şeyini biliyor oluruz. Bu anlamda da sistemin güvenilirliği çok yüksek" diye konuştu.
Aşıların son uygulayıcısı olarak soğuk zincir takibinden de sorumlu aşı görevlilerinin olduğuna işaret eden Gürsel Özer, "Bizim buzdolaplarımızın çok etkin bir takip sistemi var. Biz aşıları 2-8 derece arasında saklıyoruz (Kovid aşısı da inaktif virüs aşısı olduğu çin bu koşullarda saklanabilecek). Bu aşılar için ideal ısıyı her an nasıl sağlıyoruz? Biz her zaman burada (ASM) değiliz. Bunun bir sistem tarafından sürekli kontrol ediliyor olması lazım. İşte bu kontrol sistemi de Türkiye'de var. Aşı Takip Sistemi diyoruz buna. Buzdolaplarında, ısı kontrolünü anlık olarak sağlayan ve Ankara'daki merkezden takip edilebilmesine imkan veren data akışını sağlayan cihazlarla yapılıyor bu. Isıda herhangi bir oynama olduğu zaman, o merkezden hangi ASM'deki buzdolabında sorun varsa o ASM'nin aşı sorumlusuna anında ulaşılıyor ve gelip buzdolabına anında müdahale edilmesi sağlanıyor. O anlamda özellikle soğuk zincir konusunda da aşılama oranlarında olduğu gibi Avrupa'da ilk sıralarda olan bir ülkeyiz. Aşı Takip Sistemi Türkiye'nin en ücra köşesindeki bir ASM'de dahi var. Diyelim ki soğuk zincirde bir kırılma oldu ki bu türdeki aşılar genelde ısıdan değil düşük derecedeki donmalar nedeniyle bozulur, o aşılar etkinliğini yitirmiş olarak kabul edilir, kayda alınır ve imha edilir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de 8 bine yakın ASM'nin birçoğunda tek, bazılarında da iki aşı dolabı bulunduğuna işaret eden Doktor Özer sözlerini şöyle sürdürdü: "Takip sistemimiz çok güzel ama lojistik planlamayı da çok iyi yapabilmeliyiz. Çünkü tüm ülkenin aşılanmasından bahsediyoruz. Örneğin aşılar özel nakliye araçlarıyla haftada bir kez gelir; Örneğin ihtiyaca göre bunun sayısının artırılması, Ankara'dan dağılımını perifere (çevre illere) dağılımının planlaması ve araç sayısının da artırılması gerekir. Ayrıca biz ASM'lerde risk grubu ve çocukluk çağı aşılamalarını zaten yapıyorduk. Pandemi bir fırsat olsun ve bazı ASM'lerdeki yetersiz personel sorunu da dışarıdan alımlarla çözülebilsin. Yarından tezi yok bakanlık bunları açmalı ve ASM'lerin özellikle hemşire, ebe ihtiyacını karşılamalı. O zaman lojistiğin yanı sıra insan kaynağı açığını da kapatmış oluruz ve pandemiyle mücadelede elimizdeki tek koz olan aşılamaları da daha başarılı bir şekilde yerine getirebiliriz. Çünkü bir taraftan aşı yapacağız bir taraftan gebe izlemi ve muayene yapacağız, üzerine Kovid aşılamaları da eklenince ASM çalışanı olmadan hekim olarak tek başımıza bunu yapmamız mümkün değil."
Mevcut buzdolaplarında hali hazırda çocukluk çağı aşılamalarında kullanılan canlı aşı ve inaktif aşıların saklandığını anlatan Doktor Özer, koronavirüs aşılarının da inaktif aşı olduğu için bu türden aşıların tutulduğu rafta tutulacağını söyledi. Özer, sözlerini şöyle tamamladı: "Yüzde 90'ın üzerindeki aşılama oranıyla Avrupa birincisi olan ülkemizde çocuklarımıza bu aşılamaları başarıyla yaptırabiliyorsak yetişkinlerde de bu başarıyı ve güveni sağlayabiliriz diye düşünüyorum. Aşılarımızı sakladığımız dolaplardaki raf düzenimiz bile bellidir. Canlı aşılar daha üst raflarda, inaktif aşılar daha alt raflarda saklanır. Koronavirüs aşısı da bu raflarda yer alacaktır. Buzdolaplarımızı aşılamalarımız sırasında sık sık açıp kapatmamamız gerekiyor. Bu nedenle de aşıları, aşı uygulama odasına özel buz aküleri içinde taşıyoruz. ASM aşı sorumlusu ve soğuk zincir sorumlusu kişi kimse onlar bu dolapları kontrol ve izlemekle yükümlü oluyor. Aşıların nakliyesi sırasında araçtan buzdolabına getirilmesinde de buz akülerini kullanıyoruz ki hızlı bir şekilde aşıları dolaba yerleştirebilelim. Bu aşamada dahi aşının dışarıda geçirdiği süre Ankara'daki merkez tarafından izlenebiliyor."
Sağlık Bakanlığı'nın "Aşı ve Antiserum Soğuk Zincir ve Stok Takip Sistemi" olarak yıllardır sürdürdüğü aşı takip sistemine dair kendi sitesinde de yer alan bilgilerde göre bu sistemle, bakanlık tarafından soğuk zincire tabi ürünlerin (aşı ve anti serumlar) tüm noktalarda, saklandıkları depo ve dolaplarla, nakledildikleri araçlardaki sıcaklık takibinin gerçek zamanlı olarak, kesintisiz ve düzenli bir şekilde yapılması, gerekli bilgilerin kayıt altına alınması, raporlamaların yapılması, ilgili merkezlerden izlenilmesi ve gerekli durumlarda ilgililere uygun yöntemlerle (SMS, e-posta, çağrı) uyarı yapılması amaçlanıyor. ATS ile "Anlık sıcaklık ölçümü ile etkinliği azalmış aşı ve anti serumların belirlenmesi, düzenli çalışmayan ya da yetersiz olan dolap ve soğuk hava depolarının kontrol altına alınarak aşı ve anti serumların bozulmasının önlenmesi, enerji kesintilerinde uyarı sisteminin devreye girmesiyle gerekli acil eylem planına geçişin sağlanması, imha edilmesi gereken aşıların belirlenmesi" hedefleniyor. Soğuk zincirin kırılması durumunda ise aşılar "Kullanılamaz" olarak komisyona sevk ediliyor ve gerekirse imhaya gönderiliyor.