İstanbul'da yaşayan 1,5 yıllık evli Rıdvan ve Zeynep Atagün çifti, ilk bebeklerinin doğumuna hazırlanırken 21 yaşındaki Zeynep'in Kovid'e yakalanmasıyla hayatları alt üst oldu. Zeynep Atagün'ün, hamileliğinin 36'ncı haftasında koronavirüs olduğu anlaşıldı, acilen sezaryene alındı. Genç kadın, oğlu Ali'yi göremeden yoğun bakımda entübe edildi. O, ramazan bayramını yoğun bakımda yaşam mücadelesi vererek, eşi Rıdvan Atagün (29) ise evde annesiz bir bebekle eşi için dua ederek geçirdi. 19 Mayıs'ta solunum cihazından ayrılan kadın, birkaç gün sonra testleri de negatife dönünce normal servise alınarak bebeğine kavuştu.
Durumu kötüleşince acilen sezaryene alındı ve yapılan Kovid testi de pozitif çıkınca, bebeğini göremeden izole serviste tedavisine başlandı. Ali bebek ise 2 gün hastanede gözetim altında tutulduktan sonra negatif olduğu anlaşılınca taburcu edildi. Ancak Zeynep'in durumu daha da kötüleşti ve yoğun bakıma kaldırıldı.
Entübe edilerek uyutulan ve yaklaşık bir hafta yaşam mücadelesi veren Zeynep Atagün, 19 Mayıs'ta solunum cihazından ayrıldığında nefes almakta zorlanarak ilk sorduğu şey "Beni ne zaman çıkaracaksınız, bebeğimi görmek istiyorum" oldu. Birkaç gün sonra normal servise alınan Zeynep'in testleri negatif çıkınca 12 gün boyunca kavuşmayı beklediği bebeği Ali'yi, ilk kez hastane odasında kucağına aldı.
Zeynep, bebeğine kavuşmanın sevincini yaşarken, "Uyandığım ilk zamanlar hiçbir şey hatırlamıyordum. Doğum yaptığımı bile hatırlamıyordum. Şu an çok değişik duygular içindeyim. Çok tuhaf geliyor. Kovid olmasaydım normal doğum planlıyorduk, daha sağlıklı bir doğum planlıyorduk ama olmadı" dedi. Rıdvan Atagün ise oğlu Ali'yi annesine kavuşturacağı günü iple çektiklerini belirterek "Aslında yoğun bakımda kendisi yatıyordu ama dışarıda biz de büyük acılar çektik. Çok zor bir süreçti.
Sevinçliyiz, bu durumda olması, çocuğuna kavuşması gerçekten tarif edilemez bir mutluluk. Benim için asıl bayram, kendine geldiğini, bilincinin açıldığını duyduğum gün oldu. Yeniden doğduğum gün oldu. Bir çocuğun annesiz eve gitmesi, annesinden ayrı kalması bizim için çok zordu ama annesi için daha zordur muhtemelen. Teyzeleri, halaları baktı oğlumuza 12 gün boyunca. İki halası süt annesi oldu. O süreçte çocuk sevgisini bile yaşamıyorsunuz. Anne içeride yoğun bakımda, çocuğun orada. Çocuğun doğmasına mı sevineceksin, annenin yaşam mücadelesi vermesine mi üzüleceksin. Ama şöyle diyeyim, gerçekten Rabbim kimseye yaşatmasın. İnsanların gerçekten çok dikkat etmesi gerekiyor. Nereden bulaştığını bilmiyoruz, çok dikkat ederdim ben gebe diye" şeklinde konuştu.
Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Sorumlusu Uzmanı Dr. Esra Adıyeke, son zamanlarda gebe Kovid hastalarını çok sık görmeye başladıklarını hatırlatarak "Sezaryenden sonra bebekle anne ayrıydı. Biz, sezaryenden 4 gün sonra yoğun bakıma aldık Zeynep'i. Bebek, 2 gün anneden ayrı bir bölümde kaldıktan sonra, eve taburcu edildi. Yani anneyle bebek yaklaşık 12 gün hiç boyunca görüşmedi. Zeynep de 10 gün yoğun bakımda yattı, 5-6 gün entübe yattı. Ekstübasyon (solunum cihazından ayırma) sonrasında da zorlu bir süreç geçirdi.
Çok şükür şu an çıkardık, bebeğine kavuşturduk. Ama ekstübe olduktan sonra nefes almakta zorlansa bile hep bebeğini görmek istedi. Çıkmak istediğini söyledi sürekli. Biz açıkçası onu kandırarak tutabildik yoğun bakımda. Tamam yarın çıkaracağız, iki gün sonra çıkaracağız diyerek tedavisini tamamlayabildik. Şu an gönül rahatlığı ile artık oksijenden tamamen ayırdıktan ve testleri de negatifleştikten sonra çocuğuna kavuşturabildik" dedi.
Dr. Adıyeke, gebelerde Kovid'e bağlı yoğun bakım yatışlarının son dönemde artmasının ve klinik seyirlerinin de kötü gitmesinin kendilerini de zorladığını belirterek, "Gebelerin de genç oldukları için daha cesur davranmaması, buna güvenmeyip, hastalığı ağır geçirebileceklerini bilmeleri ve kendilerini korumaları gerekiyor. Çünkü biz gerçekten yoğun bakımda bu süreci çok zor yaşıyoruz. Zeynep de o hastalarımızdan biriydi. Çok ağır bir süreç geçirdi. O iyileşti ama kötü sonuçlanan, kaybettiğimiz gebelerimiz de oluyor.
O nedenle gerçekten çok dikkat etmeliler. Gebelerde istediğiniz her ilacı kullanamıyorsunuz. Evet anne sağlığı daha önemli ama bebeği de korumakla yükümlüsünüz. Bu süreç hekimi çok zorluyor açıkçası. Ne bizim, ne gebelerimizin bu zorluklarla karşılaşmaması için maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyulması gibi basit önlemleri gerçekleştirmek çok daha kolay" diye konuştu.
Kovidde ağır tablonun genellikle ikinci trimester denilen gebeliğin 6'ncı ayından sonra görüldüğüne işaret eden Dr. Adıyeke, "Genellikle ikinci trimesterin sonu üçüncü trimesterin başında geliyor gebe Kovid hastaları yoğun bakıma. Çünkü hem solunum sıkıntısı çekiyor, hem de beraberinde karın içi basıncı da arttığı için anne, solunumunu yönetemez hale geliyor. O nedenle de son trimesterde daha çok gebe oldu yoğun bakımlarda. Ali'yi bütün ekip çok merak ediyordu. Çünkü yoğun bakım sürecinde hemşirelerin çok büyük bir emeği ve desteği var. Duygusal bir bağ kuruyorlar hasta ile. Her ne kadar profesyonel yapsanız da bu işi, çok zor, duygusal kısmını atmıyorsunuz bir kenara. Onların da emeği çok fazla, gece gündüz Zeynep'e gerçekten bebek gibi baktılar tüm hastalara olduğu gibi. Dolayısıyla Ali'yi de merak ediyorlardı, ben de onlara söz verdiğim için fotoğrafını yollayacağım hepsine" ifadelerini kullandı.