Yeşilçam filmlerine ev sahipliği yapan Arnavut Hayreddin Bey Köşkü olarak bilinen Yeşilköy'deki tarihi Darcan Köşkü restore edildi. Süt Kardeşler'den Tosun Paşa'ya, Süt Kardeşler'den Neşeli Günler'e kadar pek çok filme ev sahipliği yapan köşk, 2 yıl süren çalışmaların sonucunda restore edildi.
İstanbul Yeşilköy'deki Darcan Köşkü, Sinem Necipoğlu Mimarlık tarafından özgün tarihi ve kültürel nitelikleri korunarak restore edildi. Özgüne uygun planlanan restorasyon çalışmalarının köşkün eski ihtişamını yeniden kazandırmak amacıyla titizlikle yürütüldüğünü söyleyen Sinem Necipoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Birinci derece tarihi eser grubunda yer alan Darcan Köşkü'nün restorasyon çalışmalarında, mimari uygulamaların yanı sıra tüm teknik, iç tasarım ve ekip yönetimi detaylarını üstlendik. Bu özel projede, köşkün orijinal tasarımının sadelik ve zarafeti korumak, tarihi yapısına ve dokusuna uygun bir konsept ve tasarım oluşturmak için titizlikle çalıştık. Tarihi mirası koruyarak modern gereksinimleri karşılayacak bir çözüm bulmak için sınırlarımızı zorladık. Köşkün estetik ve mimari özelliklerini ön plana çıkararak, geçmişle geleceği bir araya getiren benzersiz bir tasarım ortaya koyduk. Gurur duyduğumuz bu projeyle, ülkemizdeki önemli tarihi yapılarından olan bu köşkün özgün nitelikleri doğrultusunda korunmasını sağlarken, Yeşilçam'ın önemli bir mirasını da ülkemize yeniden kazandırdık.”
Eski adıyla Arnavut Hayreddin Bey Köşkü, mimari tasarımı ve art nouveau tarzındaki dekoratif ögeleriyle, İstanbul'un birçok semtinde rastlanan 19. yüzyıl konut yapılarının Yeşilköy'deki önemli örneklerinden biri. Osmanlı'nın son dönem aydınlarından Hayreddin Bey, 1900'lerin başında İstanbul'a yerleştiğinde köşk II. Abdülhamid tarafından kendisine hediye edildi.
Ölümünden sonra bir dönem oğlu Mehmed Sami Bey'e intikal eden köşk, eşi Nimet Hanım tarafından zaman zaman dönemin ünlü yapım şirketi Arzu Film'e kiralandı. Tosun Paşa, Şabanoğlu Şaban, Gol Kralı, Süt Kardeşler, Neşeli Günler gibi Yeşilçam'ın popüler filmleri bu köşkte çekildi.
Tarihi yapıların restorasyon çalışmalarında, yapının kültürel değerini oluşturan öğelerin korunmasının kritik olduğuna dikkat çeken Sinem Necipoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Her projeye özel yaklaşarak, modern gereksinimleri karşılayan çözümler üretiyoruz. Projelerimizi hayata geçirirken, güvenilirliği, işlevselliği ve estetiği her aşamada ön planda tutuyoruz. Projelerimiz tarihi yapılarla sınırlı olmasa da kültürel ve ticari yapılar alanında daha fazla sorumluluk üstlenmeyi ve yenilikçi çözümler sunmayı hedefliyoruz."