Bugün Türk Kızılay'ın 152. yıldönümü. Tarihiyle ve gönüllülerden aldığı ilhamla, günümüzde küresel bir iyilik hareketine dönüşen Kızılay, Çanakkale Zaferi'nin 105. yılında büyük destanın yazıldığı topraklarda anlamlı bir etkinliğe imza atıyor. Eceabat ilçesi sınırları içinde kalan Ağadere Mecruhin Hastanesi Şehitliği, Çanakkale muharebelerinde cephe gerisinde Türk ordusuna sağlık hizmetinin verildiği en önemli yerlerden biriydi. Kızılay da hastanenin bulunduğu alanda “İki Hilal, Tek İstikbal" isimli bir sergi düzenleyerek 30 Eylül'e kadar ücretsiz olarak açık tutacak. Bu vesileyle Türk Kızılay'ın 152 yıllık iyilik hikayesini tarihi fotoğraflarla yeniden hatırlayalım.
Çanakkale Savaşı’nın tüm cephelerinde yaralı askerlerin tedavi, bakım ve sevkini gerçekleştiren Hilal-i Ahmer Cemiyeti olarak Türk Kızılay'ın kuruluşundan itibaren gösterdiği faaliyetler şu şekilde:
1868 yılının 11 Haziran günü “Mecruhin ve Zuafayı Askeriyeye İmdad ve Yardım Cemiyeti Osmaniyesi”, yani “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla Dr. Marko Paşa, Dr. Abdullah Bey, Kırımlı Aziz Bey ve Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa’nın girişimleriyle kuruldu.
1877’de yılının 14 Nisan günü “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti”nin ismi “Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti” olarak değiştirildi.
1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi (93 Harbi) ile Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti ilk büyük sınavını verdi. Cephe gerisinde dokuz seyyar hastane ve İstanbul’da dört ilk yardım istasyonu açılarak 25.000’den fazla yaralı ve hasta asker bu hastanelerde tedavi edildi. Savaş bölgesine gönderilen 2 operatör doktor başkanlığındaki 50 doktor, Plevne müdafaası sırasında 4.000’e yakın hasta ve yaralıya baktı.
1897 Türk-Yunan Savaşı’nda Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti tarafından iki vapur kiralanarak hastaneye dönüştürülmüştü. Yaralı ve hasta askerlerin İstanbul’a nakli kolaylaştırılmıştı.
1911 yılında Besim Ömer Paşa tarafından Kadırga Veladethanesi’nde, hastabakıcılık eğitimi verilmeye başlanmıştı. Savaş şartlarında hastabakıcı ihtiyacını geçici olarak karşılamak amacıyla kadınlar ve erkekler için 4-5 aylık hastabakıcılık eğitimi düzenlenmişti.
Ahmer faaliyetlerine daha yoğun ve etkili bir şekilde katılmaları sağlandı. Hanımlar Merkezi askerler için giysiler, çamaşırlar ve yatak-yorganlar dikilmesinden cemiyete gelir getirici sergiler ve müsamereler düzenlemesine kadar birçok etkinlikte bulundu.
1912 yılının 10 Mayıs günü düzenlenen 9. Washington Salib-i Ahmer (Kızıl Haç) Konferansı’nda kırmızı hilal sembolü resmen bütün devletler tarafından onaylandı.
1911-1912 yıllarında yaşanan Trablusgarp Savaşı’nda Hilâl-i Ahmer sağlık çalışanlarının yardım faaliyetleri hiç de kolay olmadı. Trablusgarp’ın Osmanlı Devleti’ne doğrudan bir sınırı olmadığından buraya ulaşım ancak Mısır ve Tunus üzerinden gerçekleştirilebiliyordu. Dünya tarihinde ilk kez uçakların savaş aracı olarak kullanıldığı bu savaşta İtalyanlar, adeta uluslararası hukuk kurallarını çiğneyerek cemiyetin kurmuş olduğu sağlık merkezlerini uçaklarla bombalamışlar ve Hilâl-i Ahmer çalışanlarını haksız yere esir etmişlerdi. Trablusgarp Savaşı’nda Osmanlı sınırları dışında yaşayan Müslümanlar, cemiyet aracılığı ile savaşta şehit düşenlerin ailelerine ve yaralılara verilmek üzere nakdi yardımlar göndermişlerdi. Trablusgarp Savaşı’nda Hilal-i Ahmer hastanesinde tedavi olanlardan biri de yıllar sonra cemiyete “Kızılay” ismini verecek olan Binbaşı Mustafa Kemal’di.
1912-1913 senelerinde Balkan Savaşları yaşanmıştı. Bu dönemde cemiyetin hizmetleri diğer savaşlarda yaptığı gibi sadece cephe ve cephe gerisinde yaralı ve hasta askerlerin tedavisi ile sınırlı kalmadı. Rumeli’nin çeşitli yerlerinden savaş nedeni ile yerinden yurdundan edilen muhacirlerin iaşe, barınma ve tedavileri ile de ilgilenildi. Aşhanelerin açılması ve ihtiyaç sahibi olanlara giyim eşyalarının temin edilmesi de artık cemiyetin faaliyetleri arasına dahil edilmişti.
1914-1918 yıllarında meydana gelen I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın savaştığı hemen her cephede Hilal-i Ahmer Cemiyeti görev almıştı. Başta askerlerin tedavi edilmesi, yaralıların bakımı, beslenme ve giyim ihtiyaçlarının karşılanmasında devlete yardımcı oldu. Savaşan veya esir düşen askerlerin aileleri ile irtibat kurmalarını sağladı.
1919-1923 yıllarında Milli Mücadele’nin başlamasından Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanına kadar olan sürede Hilâl-i Ahmer Cemiyeti çalışmalarına hız kesmeden devam etti. Kurtuluş Savaşı’nda cephede ve cephe gerisinde önemli hizmetlerde bulundu. Milli Mücadele devam ederken savaşılan bölgelerdeki askerler için gerekli sağlık kurumlarını cemiyet tesis etti. Hilal-i Ahmer Cemiyeti, Yunanlılar tarafından esir alınan ve şehit edilen askerlerin aileleri ile köylerinden Yunan kuvvetlerinin zoruyla ayrılan halkın ihtiyaçlarını karşıladı. Yine cemiyet, Anadolu’nun birçok yöresine halkın sağlık sorunları başta olmak üzere yardımlarda bulunacak imdat heyetleri gönderdi. Savaşlar ve yokluklarla büyük sıkıntılar çeken Anadolu insanın en büyük destekçisi Hilal-i Ahmer olmuştu.
33 bin 172 yaralı ve hasta tedavi edildi; birçok yerde çok kısa zamanda Hilal-i Ahmer hastaneleri, nekahethaneleri, dispanserleri, aşhaneleri, çayhaneleri kuruldu. O günün olağanüstü şartları içinde ilaç ve malzeme temin edildi. Ayrıca Osmanlı’nın geri çekildiği yerlerde kalan kamu görevlilerinin ülkeye dönüşleri için gerekli masrafları da yine cemiyet karşıladı. 23 Nisan 1920’de Ankara’da açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi Anadolu’daki bütün kuruluşların İstanbul ile ilişkilerinin kesilmesini istemişti. Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti’ne uluslararası anlaşmalarla sağlanan ayrıcalıklardan, dış ülkelerden gelen yardımlar ve bunların dağıtımından da artık Ankara’daki Hilal-i Ahmer sorumlu olmuştu.
Bu dönemde bazı ülkelerden Ankara’ya maddi yardımlar yapıldı. Bu yardımların bir kısmı cemiyet eliyle ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. 1921 yılında Sovyetlerden gelen yardımın 3000 altın ruble miktarını Meclis Başkanı Mustafa Kemal Paşa, yoksulluktan kıvranan halk için kullanılmak üzere Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti’ne vermişti. Ordunun pek çok ihtiyacını karşılayabilecek bu paranın cemiyete devredilmesi, Hilal-i Ahmer’e duyulan güvenin çok açık bir kanıtıydı.
1923’te “Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti”nin adı “Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti” olarak değiştirildi. Ameliyathane
1935’te Türk dilinin sadeleştirilmesi için yoğun çalışmalar yapılmıştı. Bu çalışmalardan “Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti” de payını almış ve Atatürk’ün önerisi ile ismi “Türkiye Kızılay Cemiyeti” olarak değiştirildi. Atlı ambulans
1939 yılının 27 Aralık günü Türkiye’nin tarihinde yaşadığı yıkıcı etkisi en büyük depremlerden biri Erzincan’da meydana geldi. Bu depremden Erzincan’ın yanısıra 11 vilayet de etkilendi ve büyük kayıplar verildi. Depremzedelerin iaşe ve iskânı, ihtiyaç maddelerinin tedariki ve dağıtımının organizasyonunda Kızılay Cemiyeti aktif rol aldı. 27 Aralık günü Kızılay Cemiyeti, Erzincan Valiliği’nden gelen telgraf üzerine Erzincan’a 15.000 lirası para olmak üzere 500 çadır, 1000 battaniye, 1000 don ve gömlek yolladı. Zara Kızılay Şubesi’nden gelen telgraf üzerine Zara’ya da 200 çadır ve 2.000 lira para gönderildi. Çevre vilayetlerden günlük 20.000 ekmek gönderildi ve dağıtımını Kızılay üstlendi. Barınma yerlerinin yapımında en önemli malzeme olan kerestenin tedariki için Kızılay Cemiyeti tarafından muhtelif fabrikalarda kereste imal ettirilerek ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Deprem dolayısıyla sokaklarda anasız babasız kalan çocukların iskânı için de Kızılay Cemiyeti, Çocuk Esirgeme Kurumu ile çeşitli çalışmalar yaptı. Bir Hilal-i Ahmer Hastanesi Koğuşu
1947’de “Türkiye Kızılay Cemiyeti” adını “Türkiye Kızılay Derneği” olarak değiştirdi. Bir Hilal-i Ahmer Hastanesinin Eczahanesi
1957 yılının Nisan ayında Ankara Kızılay Kan Merkezi aynı yılın sonunda da İstanbul Kızılay Kan Merkezi çalışmaya başladı. Kan insan hayatı için çok önemlidir. Yaralanmalar, ameliyatlar ve kazalarda kan kaybının insan yaşamına malolmaktadır. Eskiçağlardan beri tıp aleminin birleştiği tıbbi müdahalelerde en öncelikli işlemlerden biri hastaya kaybettiği kanı vermektir. Buradan hareketle 27 Nisan 1953 tarihinde gerçekleşen Kızılay Kongresi’nde kan merkezleri kurmak için 1.000.000 lira ödenek ayrıldı. Hazırlıklarına başlanan bu merkezler için uzman olarak yetiştirilmek üzere ertesi yıl Amerika ve İngiltere’ye ikişer doktor gönderildi. Bir Hilal-i Ahmer Hastanesinin Koğuşu
1963 yılında Kıbrıs’ta Rumlar ve Yunanlılardan oluşan EOKA’nın “Kanlı Noel” olarak tarihe geçen Türklere yönelik saldırıları başladı. Yunanistan’ın terör örgütü EOKA’ya desteğini artırması, saldırıların yıllar içinde artması, Enosis’in, yani Kıbrıs’ı Yunanistan’a katma isteğinin gerçekleşme ihtimalinin yükselmesi ve adadaki Türk varlığının tehlikeye girmesi üzerine Türkiye 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış Harekâtı’nı başlattı. 1963 yılından itibaren Kızılay, hemen Yunanlıların ve Kıbrıslı Rumların acımasız saldırıları karşısında büyük kayıplar veren Kıbrıs Türklerinin yardımına koşmuştu. Adaya sağlık ekipleri gönderirken, halka kan bağışı çağrısı da yapmıştı. Ankara, İstanbul, İzmir başta gelmek üzere pek çok kentin en merkezi meydanlarında bağışta bulunanlardan kan almak üzere çadırlar kurmuş, karavanlar getirmiş günlerce, saatlerce binlerce kişi Kızılay’ın başlattığı kan kampanyasına katılmıştı. Yüksek öğrenim gençliği ise Kıbrıs Türklerine kanlarını bağışlamakta adeta birbirleriyle yarışmışlardı. 1974 Kıbrıs harekâtı sırasında, Kızılay ve Kızılhaç yardım merkezlerinin savaş dışı tutulmasını onaylayan Cenevre Sözleşmesi’ne karşın, Kıbrıs’taki Kızılay Kan Merkezi saldırıya uğradı. Bu ne Kızılay’ın ne de Kan Merkezi’nin gayretli çalışmalarını engellemedi. Yurttaşlar da açılan kan kampanyasında bağışlarını sürdürdüler. Çanakkale - Seyyar Hastanemize Tayyare Tarafından Top Atılmıştır
1999 yılında Türkiye büyük bir felaketle yüzleşti. Marmara bölgesinde yaşanan 17 Ağustos Gölcük ve 12 Kasım Düzce depremlerinin yıkıcı etkisi tüm Marmara bölgesinde hissedildi. 17 Ağustos depremi, 1939 Erzincan depreminden sonra Türkiye’de yaşanan en büyük ikinci deprem felaketi olarak kayıtlara geçti. Resmi rakamlara göre, depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi de yaralandı. 5 bin 840 kişi de kayboldu. Depremin ardından ilk etapta arama-kurtarma faaliyetlerine, bir süre sonra da enkaz kaldırma çalışmalarına odaklanıldı. Türk Kızılay, deprem için seferber oldu. Çadır dağıtımından yemek dağıtımına kadar birçok faaliyetlerde bulundu. Çanakkale Ağadere'de Bombalanan Hilal-i Ahmer Hastane Çadırı
2004’te Endonezya’da meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve ardından meydana gelen dev tsunamide 170 bin kişi hayatını kaybetmişti. Birçok ülkeyi etkileyen bu deprem ve tsunamide toplam 230 bin kişi yaşamını yitirmişti. Tsunami sonrası Banda Aceh’te görev yapmakta olan 3 afet müdahale uzmanından oluşan Türk Kızılay ekibi acil olarak deprem bölgesine gönderildi. Ekip deprem bölgesinde ihtiyaç tespiti yaptı ve insani yardım çalışmalarına destek verdi. Endonezya’da 1050 konut, Sri Lanka’da 450 kalıcı konut yaparak felaketzedeleri tekrar yaşama bağlayan Türk Kızılay, mevcut hastanelerin restorasyonlarına, okul inşaatlarına, psikososyal desteklere ve Osmanlı mezarlığının yapımına da imza attı. Darülfünün Hastaensinde Pansuman
2011 senesinin 15 Mart günü Suriye’de baş gösteren eylemlerin çatışmaya dönüşmesi sonucu Suriyeli vatandaşlar Türkiye’ye giriş yapmaya başladı. Bu grupların barınma, yemek ve benzeri ihtiyaçlarını karşılamak için harekete geçen Türk Kızılay Suriye Krizi Sınır Yardımları Operasyonu, ilk olarak Hatay’ın Yayladağı ilçesinde 2012 yılı Ağustos ayında faaliyetlerine başladı. Bu tarihten itibaren, 5 ilde 14 Sınır Yardım Noktası oluşturuldu ve bu noktalardan 02.08.2012 – 29.02.2020 tarihleri arasında toplam 3.202.312.409,57 ve toplam 895.004.478,25 kgadetlt malzeme sevkiyatı gerçekleştirildi. Ülke genelinde tüm POS makineleri ve ATM’lerde kullanılabilen Kızılaykart ile de Türkiye’de geçici ya da uluslararası koruma altında yaşamakta olan yabancılara nakit temelli yardım yapıldı. Darülfünün Hastahanesi Ameliyat Öncesi
2017 yılında Antalya’da gerçekleştirilen Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Dernekleri Federasyonu Genel Kurulunda yapılan seçimlerde Türk Kızılay, 116 oyla IFRC Avrupa Kıta Başkanı seçildi. Darülfünün Hastahanesi Koğuş Haline Getirilen Koridor
2016’da abluka altındaki Gazze’nin başta gıda olmak üzere insani birçok ihtiyacını karşılayabilecek malzemelerle yüklü olan Layd Leyla isimli Kızılay İyilik Gemisi, İsrail’in Aşdod Limanı’na ulaştı. AFAD ve Türk Kızılay’ın çalışmasıyla toplanan ve değeri 25 milyon lirayı bulan, 13 bin 775 gıda kolisi, 5 bin ton un, 3 bin ton şeker, 2 bin ton pirinç, 500 ton ayçiçek yağı, 100 bin giysi, 20 bin ayakkabı, 10 bin 104 oyuncak ve bin 500 bebek bezinden oluşan yaklaşık 11 ton yardım malzemesi Türk Kızılay tarafından Gazze’de dağıtılarak Ramazan Bayramı öncesi tüm ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. Darülfünün Hastahanesi Koğuş Haline Getirilen Sınıf
2017 yılında yaşanan iklim felaketinden sonra Afrika’nın özellikle doğu bölgesinde ve Yemen’de çok büyük bir kuraklık başladı. Son 60 yılın en ağır kuraklığı büyük bir açlık krizini tetikledi. AFAD ve Türk Kızılay, “Yemen, Güney Sudan ve Doğu Afrika’nın Umudu Ol” kampanyasıyla kuraklıktan ölümlerin yaşandığı coğrafyalara 15 bin ton gıda malzemesini Sebat gemisi ile ulaştırdı. Ayrıca Suriye’nin Halep şehrinde 6 kilometrekarelik alana sıkışmış olan yaklaşık 80 bin insandan 40 bini AFAD, Kızılay ve İHH koordinasyonuyla İdlib çatışmasızlık bölgesine nakledildi. Tahliyelerin yapılacağı yolu açmaya çalışırken bir iş makinesinin operatörü vuruldu. Sonra ilk tahliye otobüslerine ateş açıldı; 4 kişi hayatını kaybetti ve yaralananlar oldu. Yaklaşık 500 kişi rehin alındı, sonra Fua ve Kefreya bölgesi ve Madaya’nın boşaltılması karşılığında bu kişiler tekrar serbest bırakıldı. Tahliye sonrası İdlib’te birçok faaliyet gerçekleştirildi. İlk etapta İdlib’de bin konutluk proje başlatıldı. 12 yetimhane açıldı. Eğitim, sağlık ve altyapı ihtiyaçlarının giderilmesi noktasında birçok çalışma başlatıldı. Galata HA Hastanesi Ameliyat Salonu
2020 yılının 24 Ocak günü saat 20.55’te Elazığ’ın Sivrice ilçesinde 15 km derinlikte ve 6.8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, aralarında Malatya, Şanlıurfa, Gaziantep, Tunceli ve Hatay’ın da bulunduğu birçok ilde hissedildi. 22 saniye süren sarsıntıyı 10 milyon kişi hissetti. Türk Kızılay, Elazığ’daki depremin ilk dakikalarından itibaren alarm durumuna geçti. Kızılay tarafından depremin hissedildiği bölgede görev yapmak üzere 5 bin kişi kapasiteli mobil mutfak Erzurum’dan yola çıkarıldı, Muş ve Adana’dan mobil mutfaklar deprem bölgesine gönderildi. 25 Ocak saat 00.36’da Kızılay, bölgedeki kan ihtiyacının Kan Merkezleri tarafından karşılandığını belirterek, hastanelerdeki faaliyetlerin engellenmemesi için tüm vatandaşları duyarlı olmaya davet etti. Saat 02.11’de Kızılay ikram araçları bölgede gıda dağıtım faaliyetlerine başladı. Türk Kızılay tarafından 25 Ocak saat 14.27’de vatandaşlar için 2 bin 500 çadırın kurulumuna başlandı. 26 Ocak saat 10.42’de ihtiyaç duyulan 1019 ünite kanın hastanelere ulaştırıldığı bildirildi. 23.12’de mobil mutfaklar ile Elazığ’da 38 bin 500, Malatya’da 16 bin vatandaşa sıcak yemek ve kahvaltı ikramında bulunuldu, 23.34’te ise bağışlarla Elazığ’da depremden etkilenen vatandaşlara soba ve tüp yardımı yapıldı. Kızılay bölgede 4 mobil mutfak, 2 sahra mutfağı ve 7 ikram aracı ile görev yaptı. Galata Hilal-i Ahmer Hastanesinde Operatör Halit Şazi Beyin Koğuşu
2020 yılı itibariyle 15 ülkede daimi temsilciliği bulunan Türk Kızılay, bu ülkelerdeki daimi faaliyetlerini hız kesmeden sürdürmektedir. Galata Hilal-i Ahmer Hastanesinin Mebde-i Küşadından Heyet
GalataHA Hastanesinde Bir Ameliyat
Gelibolu Şarköy Osmanlı Hilal-i Ahmer Hastanesi
Gülhane Parkında Bir Hilal-i Ahmer Etkinliği Çiçek Rozeti Dağıtan Hanımlar
Gülhane Parkında Bir Hilal-i Ahmer Etkinliği
HA Çadırında Muayene Edilen Alman Askerler
HA Darüşşafaka Hastanesinde Ameliyathane Hasta Bakıcılar
Hastabakıcı Şehadetnamesi (Sertifika)
Hastane Gemileri ile İstanbul'a Getirilen Yaralıların Sirkeciden Hastanelere Nakli 2
Hastane Gemileri ile İstanbul'a Getirilen Yaralıların Sirkeciden Hastanelere Nakli 3
Hastane Gemileri ile İstanbul'a Getirilen Yaralıların Sirkeciden Hastanelere Nakli
Hilal-i Ahmer Ambarı Semaver ve Gaz Lambaları
Hilal-i Ahmer Cemiyeti Ambarında Faaliyet - Tel Oluk - Harb-i Umumi 1331
Hilal-i Ahmer Çayhanesi 2
Hilal-i Ahmer Eşyası Depoda Harb-i Umumi 1331
Hilal-i Ahmer Hastane Gemisi
Hilal-i Ahmer İçin Sipariş Edilen Ambulans Arabaları
Hilal-i Ahmer Sahra Hastanesi
Hilal-i Ahmer'in cephe ve cephe gerisinde yaralılara yardımlarını anlatan kartpostal çizimi
OHAC Cağaloğlu Hastanesi Heyet-i Sıhhıye Harbi Umumi 1331
OHAC Darüşşafaka Hastanesi Memuruin-i Sıhhiye ve İdaresi Harb-i Umumi 1331
OHAC Eşyası Trabzon'da Harb-i Umumi 1331
OHAC Eşyası Tuna'da Mavna Üzerinde Harb-i Umumi 1331
OHAC Eşyasının Vürudü - Depo - Harb-i Umumi 1331
OHAC Galatasaray Hastanesinde Gaziler Harb-i Umumi 1331
OHAC Süveyş Heyet-i Sıhhiyesi Ordu Sertabibi
OHAC Süveyş Heyet-i Sıhhiyesi
OHAC Tekfurdağı Hastanesi Resmi Küşadında Harb-i Umumi Hitan (Sünnet) 1331
OHAC Tekfurdağı Hastanesinde Bir Koğuş Harb-i Umumi 1331
OHAC Tekfurdağı Hastanesinde Harbi Umumi 1331
OHAC Tıp Fakültesi Hastanesi Bahçesinde Gaziler Harb-i Umumi 1331
OHAC Tıp Fakültesi Hastanesinde Bir Koğuş Harb-i Umumi 1331
Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti Ambarında Faaliyet Tel Oluk Harb-i Umumi 1331
Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti Darüşşafaka Hastanesinde Ameliye-i Cerrahiye Harb-i Umumi 1331
Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti Tekfurdağı Hastanesi Bahçesinde Mecruhin Harb-i Umumi 1331
Osmanlı Hilal-i Ahmer Hastanesinde Bir Koğuş Sertabip ve Hastabakıcılar Harb-i Umumi 1331
Osmanlı Hilal-i Ahmer Sıhiye Treni Sirkeci İstasyonunda 1331
Sahrada bir Alman hasta bakıcı - Filistin'de ilk ve yegane Alman hasta bakıcı -muavinleriyle birlikte
Sirkecide Hilal-i Ahmer deposu
Sirkeci'de yaralıların hastanelere nakli
Sirkeciden hastanelere hasta nakli için yaptırılan ve otobille taşınan sedye araçları
Sirkeciden hastanelere hasta nakli için yaptırılan ve otobille taşınan sedye araçları
Şarköy Hastanesi hasta koğuşu
Şarköy Hilal-i Ahmer Hastanesi - Ortada Başhekim Talha Bey
Tıp fakültesi hastanesinde yaralıların ğansumanı