Yoğun bakım hemşiresi 24 yaşındaki Nadide Şahin, 2 ay önce nefes darlığı ve halsizlik nedeniyle zatürre tedavisi gördü. İşine geri döndü ama şikayetleri geçmeyince akciğer tomografisi çekildi ve Kovid-19 şüphesiyle karantinaya alınarak ilaç tedavisine başlandı. Tırnaklarındaki bombeleşmeden şüphelenen genç hemşirenin hayatını mesleki şüphesi kurtardı. Kalp kapak yetmezliği olduğu anlaşılan Nadide, geçen hafta acilen ameliyata alındı ve kalp kapağı değiştirilerek protez kapak ile sağlığına kavuştu.
Genç hemşireye bu süreçte iki kez PCR testi, daha sonra da antikor testi yapıldı ancak hepsi negatif çıkıyordu. Şahin, "Kalp Damar Cerrahisi Yoğun Bakım Hemşiresi olarak çalışıyorum. Hastaneye son yatırıldığımda 20 gün takip edildim, Kovid’e dair tek bulgu akciğer tomografisi ve nefes darlığı idi. Artık yatakta sağdan sola dönemez hale gelmiştim. Sürekli taşikardi vardı. İstirahat halinde bile nabzım 100’ün üzerindeydi. Kendimde bir aksilik olduğunu, Kovid olmadığımı biliyordum. Tırnaklarımın çomaklaştığını farkettim ve ısrarcı oldum, sonunda kendi bölümündeki doktorlarıma göründüm. Çekilen ekokardiyografi sonucunda mitral kapak yetmezliğim olduğu ortaya çıktı. Pulmoner arterlerimde buna bağlı daralma vardı. Birkaç gün içinde acil kalp ameliyatına alındım" dedi.
Kalp kapağındaki bozulmanın 20 yıldan fazladır devam ettiğini öğrendiğini anlatan Nadide Şahin, şunları anlattı:
"Hatta belki doğuştan bile olabileceği ortaya çıktı. Kovid olmadığım anlaşılınca hızla Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi’ne sevk edildim. Ertesi gün de acilen ameliyata alındım. Kalbimle ilgili bir sıkıntı olabileceğini, kalbimden şüphelendiğimi söyledim ama taşikardimi strese bağladılar, nefes darlığımı da Kovid zannettiler. Yaşım çok genç olduğu ve akciğer tomografimdeki buzlu cam görüntüsü nedeniyle kimsenin aklına kalp hastalığı gelmedi sanırım. Benim için çomak parmak, vücudumda bir dolaşım bozukluğuna işaretti; nefes darlığım ise akciğer değil kalp kaynaklıydı. Açıkçası mesleki şüphelerim hayatımı kurtardı. Ben bu ameliyatı olduktan sonra, kendi servisimde baktığımız kalp hastalarının yaşadığı acıları daha da yakından yaşadım. Açık kalp ameliyatı geçirmek, sternotomi yani göğüs kemiğinin kesilip açılması fikri bile gerçekten çok yorucuymuş. Ameliyat sonrası bir süre bu direnlerle yaşamak zorunda olmak zor bir süreçmiş. Artık hayatım eskisi gibi olmayacak kesinlikle."
İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Burak Onan, koronavirüs testi iki defa negatif çıkmasına rağmen Nadide hemşirenin nefes darlığı şikayetinin devam ettiğine değinerek şu bilgileri verdi:
"Tomografisindeki akciğer görüntüsü de düzelmişti ama nefes darlığı şikayeti geçmemişti. İşte orada aklımıza kalp hastalığı şüphesi geldi. Bu sebeple yapılan ekokardiyografide kalp kapaklarında kaçak olduğu ortaya çıktı. Bunun yanında, kalp kapağında ani gelişen, ayrıca yapısal bir bozukluk da farkettik. Yapılan testlerde ise bunun, bakteriyel enfeksiyona ait bir bulgu olduğu ortaya çıktı. Bu tablo ile kalp ameliyatına aldık. Ameliyat gayet başarılı geçti. Aslında kalp kapağını tamir etmek ilk düşündüğümüz şeydi. Ameliyat sırasında bunu görüp anlamamız gerekiyordu. Ancak kalp kapağı tamirine uygun olmadığı anlaşılınca, protez kapak takmak zorunda kaldık."
Bir hafta önce ameliyat edilen Nadide hemşirenin birkaç gün içinde taburcu olacağını anlatan Doç. Dr. Onan, sözlerini şu önemli uyarılarla noktaladı:
"Nadide’nin durumu bize şunu gösteriyor. Salgın döneminde nefes darlığı şikayetiyle giden her hasta, öncelikli olarak tabii ki Kovid şüphesi ile değerlendiriliyor. Ancak nefes darlığının tek sebebi akciğer kaynaklı olmayabilir. Kalp hastalıklarına bağlı da gelişebilir. Bu nedenle Kovid şüphesi ortadan kalktıktan sonra ya da tedaviye rağmen iyileşmeyen nefes darlığı şikayetlerinde kesinlikle bir kalp değerlendirmesi yapılmalı. Bunun için de hastalarımızın kardiyologlara başvurması lazım. Evdeyken geçmeyen ve devam eden kalp ya da nefes darlığı şikayetleriniz varsa mutlaka acile veya kardiyologlara başvurmalı vatandaşlarımız. Mitral kapak hastalığı, ilerleyen evrelere ulaşana kadar kimi hastalarda hiç belirti vermeden sessizce sürebiliyor. Hastalar, asemptomatik dediğimiz nefes darlığı, göğüs ağrısı vb olmadan uzun süre normal bir hayat sürebiliyor. Ancak bulgular ilerlerse farkına varılabiliyor. Nadide’ye biyolojik kapak değil metal protez kapak taktık. Kendisi de Kalp Damar Cerrahisi hemşiresi olduğu için süreçleri çok iyi biliyordu, biyolojik kapaklar 10-15 yıl değişmesi gerekebiliyor. Metal protez kapaklarda ise ömür boyu kan sulandırıcı kullanması gerekiyor. Nadide'de ikincisini tercih ettik."