Arabesk müziğin efsanevi isimlerinden Ferdi Tayfur'un vefatı, sevenlerini büyük üzüntüye boğdu. Son yıllarında Muğla'da inzivaya çekilen efsane sanatçı, 2020'deki son röportajında iki vasiyetini açıklamıştı. İstanbul'da defnedilecek olan sanatçının neden memleketi Adana'ya defnedilmediği de ortaya çıktı.
Arabesk müziğin unutulmaz isimlerinden Ferdi Tayfur'un vefatı, tüm sevenlerini derinden etkiledi.
Ölmeden önce inzivaya çekilen Tayfur, uzun süredir Muğla'da yaşıyordu. Ferdi Tayfur 2020'de verdiği son röportajında iki vasiyetini açıklamıştı.
7'den 70'e dillerden düşmeyen şarkılara imza atan Ferdi Tayfur, Antalya'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Müzik kariyeri boyunca pek çok albüm ve şarkıya imza atan sanatçı 79 yaşındaydı.
"Hayatımın film olarak çekilmesini istemiyorum"
Adana'da ırgatlık yaparak başlayıp zirveye ulaşan bir başarı hikayesiydi onun yaşamı.
Tayfur "Hayatınızın film yapılmasını ister misiniz?" sorusuna şu cevabı vermişti;
"Ben öldükten sonra hayatımın film olarak çekilmesini istemiyorum. Zaten bugüne kadar beni anlatan belgeseller yapıldı. Halkımız benimle ilgili her şeyi biliyor zaten. Sanatımı hep kalbimle, samimiyetle yaptım. Bunu en iyi halk fark ediyor."
Tayfur'un vefatı sonrası eski eşi Necla Nazır, "Çok üzgünüm. Allah rahmet eylesin. Ne diyebilirim ki başka... Kızım Tuğçe ile birlikte AKM'de düzenlenecek törene katılacağız" dedi.
'Annemin yanına defnedin"
Yeğeni Şirin Gözalıcı ise duygularını şu sözlerle anlattı;
"Dayımı kaybetmenin büyük acısını yaşıyoruz. Bir ay önce Ferdi dayım kız kardeşini kaybetti. Şimdi de kendisi aramızdan ayırdı. En son yılbaşında telefonda konuştum. Cennet evim dediği Marmaris'teki evinde bizimle birlikte yılbaşına girmek istiyordu.
Yılbaşında hastaneden çıkar diye düşünüyorduk ama kan değerleri beklenmedik şekilde düşünce hastaneden çıkamadı. O çok güçlü bir insandı. Annem, Nilüfer ablam ve ben onu son anına kadar hiç yalnız bırakmadık. Ölümü hepimizi çok sarstı. Adana'ya neden defnedilmiyor diye soranlar oluyor. Şunu belirtmek isterim, dayımın vasiyeti annesinin yanına gömülmekti. Biz de Yeniköy Mezarlığı'nda anneannemin yanına defnedeceğiz."
Türk müziğine damgasını vuran sanatçı, daha önce verdiği bir röportajda hayat felsefesini ve müzikle ilgili düşüncelerini paylaşmıştı.
Tayfur, eserlerini halkın hizmetine sunduğunu vurgulayarak, bu konuda vasiyet niteliğinde açıklamalarda bulunmuştu.
"Şarkılarımı herkes ödeme yapmadan dinleyebilsin"
Ünlü sanatçı, 'Hayattayken de öldüğüm zaman da benim şarkılarımı herkes ödeme yapmadan dinleyebilsinler diye söyleyeceğim. Çünkü o şarkıları benim çocuklarım ya da mirasçılarım yapmadı. Ben yaptım o şarkıları ve halk duysun diye, insanlar faydalansın diye yaptım.' demişti.
Bu sözler, Tayfur'un sanat anlayışını ve halkla kurduğu güçlü bağını bir kez daha gözler önüne serdi.
Tayfur'un geçmişte dile getirdiği bu görüşleri, onun mirasının yalnızca maddi boyutla sınırlı olmadığını, aynı zamanda manevi değer taşıdığını bir kez daha hatırlattı.
Türkiye'nin arabesk müzik tarihine damga vuran isimlerinden biri olan Ferdi Tayfur, unutulmaz şarkıları ve kendine has yorumu ile hafızalarda yer edinmişti.
Hayranları, sanatçının anısını yaşatmak amacıyla sosyal medyada binlerce paylaşımda bulundu. Tayfur'un "Bana Sor," "Emmoğlu" ve "Huzurum Kalmadı" gibi şarkıları, ölümünden sonra da sıkça dinlenerek anılmaya devam ediliyor.