Mersin'in Gülnar ilçesinde, ailesinin kışı geçirmek için çadır kurduğu sırada ortadan kaybolan ve 10 gün sonra cansız bedeni bulunan Müslüme Yağal'a (3), Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Birimi'nde dün gece otopsi yapıldı. Ölümüyle Türkiye'yi yasa boğan Müslüme'nin cenazesi, memleketi Karaman'da gözyaşları arasında toprağa verildi. Müslüme Yağal'ın gözaltına alınan aile fertlerinden dede ve anneanne serbest bırakıldı, anne ve babası dahil 6 kişi ise sorguları sürdüğü için cenaze törenine katılamadı.
AKUT ve AFAD ekipleri, bölgedeki kanyonda sarp ve dik yamaçlara halatlarla indi.
Arama çalışmalarının 10'uncu gününde Müslüme'den acı haber geldi.
Küçük kızın cesedinin bulunduğu ormanlık bölge görüntülenirken, bölgenin yoğun ağaçlık alandan oluştuğu görüldü.
Olayla ilgili soruşturmasını sürdüren jandarma ekipleri de aynı sırada baba Mehmet, anne Selvi, ağabeyleri, anneanne Müslüme Yağal, 2 halası ile bazı yakınları jandarma tarafından ifadelerinin alınması için Gülnar İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürüldü.
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Birimi'nde gece otopsi yapılan Müslüme Yağal'ın cenazesi, işlemlerinin tamamlanmasının üzerine tekrar Gülnar Devlet Hastanesi morguna götürüldü.
Müslüme'nin ölüm haberi üzerine çadırda yakınlarının teskin etmeye çalıştığı anne Yağal, "Melek mi oldun kızım?" diyerek uzun süre gözyaşı dökmüştü.
Torunuyla aynı ismi taşıyan anneanne Müslüme Yağal, torununun o bölgeye kadar yürüyemeyeceğini belirterek, "Oraya kadar yürüyeceğine hiç umudumuz yok. Çocuğumuzun incelenmesini istiyoruz. Acı haberler geldi, ciğerlerimize oturdu" ifadelerini kullanmıştı.
Küçük kızın cenazesi, Karaman’da yaşayan ablası Nurcan Özcan’a teslim edildi.
Abla Nurcan Özcan, "Allah kimsenin başına böyle bir acı vermesin. Hiç kimsenin aklına gelmez, 2 yaşındaki bir çocuğun evden 7 kilometre uzağa gitmesi. Tarif edildiğine göre o bölgeye gidemez" dedi.
10 gündür aranan Müslüme'nin cesedini, 40-45 yaşlarında bir kadın çobanın bulduğu, büyük korkuya kapılan kadının muhtara haber verdiği anlaşıldı.
Küçük kızın cansız bedeni işlemlerinin ardından defnedilmek üzere Karaman’a gönderildi. Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna getirilerek yıkanıp kefenlenen Müslüme’nin cenazesi, namaz öncesi polis eskortu eşliğinde annesi Selvi Yagal’ın babası İbrahim Yagal’ın Çavuşpınarı köyündeki evinin önüne götürüldü.
Müslüme’nin ablası Nurcan Özcan bulunsun diye çok umut ettiklerini ama nasip olmadığını belirterek, "Gelinlik giydiremedik ama Allah nasip ederse gelinliklerle son yolculuğuna uğurlayacağız. Benim hep canlı bulunması yönünde umudum vardı. Bunu hiç düşünmedim. 7 kilometre ileriye kendi imkanları ile gidemez. Zaten görevliler çıkarken zorlanmış. Görevlilerin çıkarken zorlandığı yere çocuğun kanadı mı var, nasıl gitsin.
Ben burada annesinin babasının olmasını çok istedim. Soruşturmalar devam ediyordu, etmeseydi, gelme imkanları olsaydı, getirmeyi çok isterdim. Olmadı, nasip değilmiş. Annemlerin görevi bana kaldı. Layığıyla yerine getirmeye çalışacağım inşallah. Annemler Müslüme’yi son kez de görmediler. Hiç bulunmasaydı ne yapardık, her an geliyormuş gibi beklerdik. Ama şimdi her an gidip bir dua edebileceğimiz mezarı oldu, onun için mutluyuz” diye konuştu.
Çeltek Mahallesi'nde bulunan Kazalpa Mezarlığı önüne getirilen minik Müslüme için burada cenaze namazı kılındı.