Beşiktaş Vodafone Park Stadı önünde terör örgütü PKK tarafından 10 Aralık 2016'da yapılan ve 40'ı polis 47 kişinin şehit olduğu saldırıda hayatını kaybedenler önce Edirnekapı Şehitliği'nde daha sonra saldırının yaşandığı yerde anıldı. Babasının motorlu trafik ekipleri "şahin"lerde görev yaparken terör saldırısında şehit olduğunu belirten Melis Usta, "Polis olmaya babamdan sonra karar verdim. Polis memuruyum bir yıl 2 aydır. Babamın bıraktığı bayrağı ben teslim aldım. Her zaman kalbimde yaşıyor" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Törene İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ercan Özmen ile şube ve ilçe emniyet müdürleri, şehitlerin aileleri ve yakınları katıldı.
Kur'an-ı Kerim okunan ve dua edilen anma töreninde, şehitlerin mezarlarına karanfiller bırakıldı.
Daha sonra saldırının yaşandığı yerde şehitler anısına yapılan anıtın önünde anma programı düzenlendi.
İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'ın da katıldığı törende saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunduktan sonra şehitler için hazırlanan video klip gösterildi.
Kur'an okunup, dualar edildikten sonra şehitler anıtına karanfiller bırakıldı.
Törenin ardından Dolmabahçe Camisi'nde "Mevlidi Şerif Programı" da düzenlendi.
ŞEHİT POLİS BABANIN İZİNDEN GİTTİ
Programa katılanlardan saldırıda şehit olan polis memuru Haşim Usta'nın kızı Melis Usta, yaptığı açıklamada, babasının izinden giderek kendisinin de polis olduğunu söyledi.
Babasının motorlu trafik ekipleri "şahin"lerde görev yaparken terör saldırısında şehit olduğunu anımsatan Melis Usta, duygularını şöyle ifade etti:
"Polis olmaya babamdan sonra karar verdim. Babamın yolunda ilerlemeyi düşünüyordum. Hep öyle istedim, öyle de yaptım. Polis memuruyum 1 yıl 2 aydır. Babamın bıraktığı bayrağı ben teslim aldım. Her zaman onu yanımda hissediyorum zaten.
Şu anda da yanındayım. Hiçbir zaman bırakmadım, bırakmayacağım da... Nerede olursam olayım iki elim kanda olsa dahi buraya geleceğim. Özellikle bu kara günde onu hiçbir zaman yalnız bırakmayacağım. Her zaman kalbimde yaşıyor."
Şehit annesi: "Her gün şehitliğe geliyorum"
Terör saldırısında 40 yaşındayken şehit olan Emniyet Amiri Kadir Yıldırım'ın annesi Müjgan Yıldırım ise "Acımız, üzüntümüz çok büyük. Ben aslan gibi evladımı kaybettim. 20 yıllık polisti benim oğlum. Saçlarımı süpürge, kollarımı yastık yapmıştım, okuttum ben onu. Evlat acısı o kadar acı ki şehit olduğuna inanamadım yavrumun." diye konuştu.
Her gün Kadıköy'deki evinden oğlunun mezarına geldiğini söyleyen anne Yıldırım, "Önce oğlum bana gelirdi. Sağlığında hep ziyaret ederdi. Ben de şehit olunca her gün oğlumun yanındayım. Sabah kalktım mı gözümü açar açmaz oğlumun yanındayım. Çiçekleri çok severdi. Çiçeklerini süslerdim. Buraya da her gün gelip Kur'an okurum, çiçeklerini ekerim. Buradakilere dua ederim. Evim burası oldu. Yaramız, acımız çok büyük. Eski düzenimiz kalmadı. Çok ağlıyorum. 70 aydır hasretim oğluma." ifadelerini kullandı.
"Şehitliği çok istiyordu"
Şehit Kadir Yıldırım'ın kız kardeşi Yasemin Yıldırım Çapalı, 6 yıldır özlem ve acılarının sürdüğünü belirterek, şunları söyledi:
"Tarif edilmez bir acı var içimizde. Bir şehit haberi duyduğumuzda tekrardan başa dönüp acımızı yaşıyoruz. Çok gençti, hiçbir şeyden muradını almadı ama şehitliği çok istiyordu. Canı gönülden dua ediyordu, 'Allah bana şehitliği nasip etsin.' diye. O çok mutlu, biliyorum yerinde çok huzurlu. Çünkü istediği bir şey oldu ama bize acıyı, hasreti bıraktı."
Terörü kınayan Yasemin Yıldırım, "Allah başka ailelere yaşatmasın. Askerimi, polisimi Allah'ım korusun, ayaklarına taş değdirmesin onların. Onlara bunu yapan cezasını aldı ama bir daha olmasın." dedi.
Şehit Kadir Yıldırım'ın ağabeyi Ahmet Yıldırım kardeşinin uyurken bile görevini yapmak isteyen biri olduğunu belirtirken duygularını şöyle dile getirdi:
"Duygularımız karışık. Hep televizyonlarda görürdük böyle şeyleri. Anlatılması zor bir şey. Kelimeler sığmıyor. Şehitlik çok güzel bir şeydir ama onun yokluğuna hala alışamadık. Kardeşim herkese yardımcı olan çok harika, mükemmel biriydi. Allah herkese böyle yürekli bir kardeş versin."