AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, “1999 İzmit Depremi ile 1912 Mürefte (Şarköy) depremleri arasındaki alan henüz kırılmadı. Her yıl 2,5 santimetre enerji biriktiriyor, her yıl 2,5 santimetre batıya doğru hareket ediyor. Bu fayın elastik payı tükendiği anda kırılacak. Burada baktığımızda 250 yıllık birikim var. Bugüne kadar 6 ila 7 metre arasında yer değiştirmesi söz konusu. Hatırlarsanız 17 Ağustos'ta, demir yolundaki rayların bükülmesi bu şekilde oldu. Bu hangi büyüklükteki depreme karşılık derseniz, kırılmanın mekanizmasına göre 7.2'den başlayıp 7.8'e kadar çıkabilecek büyüklükte bir deprem üretebilir'' dedi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in başkanlığını yaptığı Marmara Belediyeler Birliği 2'nci Meclis Toplantısı, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi (AKKM) Hüdavendigar Salonu'nda yapıldı. AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Marmara Afet Risklerini Azaltma Daire Başkanı Gökhan Yılmaz ve belediye başkanlarının katıldığı toplantıda Marmara Bölgesi'nin afet yönetimi konusu ele alındı.
250 yıldır enerji toplayan Marmara fayının 7.8'lik deprem üretebileceğini söyleyen AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, "1999 İzmit Depremi ile 1912 Mürefte (Şarköy) depremleri arasındaki alan henüz kırılmadı. Tek bir kerede mi yoksa birkaç parça şeklinde mi kırılır, bunun hiçbir anlamı yok. Sonuçta enerji biriktirmiş durumda ve günün birinde kırılacak. Her yıl 2,5 santimetre enerji biriktiriyor, her yıl 2,5 santimetre batıya doğru hareket ediyor. Bu fayın elastik payı tükendiği anda kırılacak...
Burada baktığımızda 250 yıllık birikim var. Bugüne kadar 6 ila 7 metre arasında yer değiştirmesi söz konusu. Hatırlarsanız 17 Ağustos'ta, demir yolundaki rayların bükülmesi bu şekilde oldu. Bu hangi büyüklükteki depreme karşılık derseniz, kırılmanın mekanizmasına göre 7.2'den başlayıp 7.8'e kadar çıkabilecek büyüklükte bir deprem üretebilir'' diye konuştu.
'6 ŞUBAT HİÇBİR HATAYI AFFETMEDİ'
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerine dikkat çeken Prof. Dr. Tatar, “6 Şubat'ı konuşmaya başladığımda benim boğazım düğümleniyor ve gözlerim yaşarıyor. Birçok acıyı yüreğimde hissediyorum. 77 gün AFAD Afet Koordinasyon Merkezi'nde görev yaptım. O adrenalinle, uykusuz bir şekilde, birçok şeye koşturmaya çalıştım. Keşke tek bir canımızı bile yitirmeseydik. 6 Şubat gerçekten hiçbir hatayı affetmedi. Dolayısıyla 85 milyon insanın şapkasını önüne koyup, biz nerede hata yaptık diye düşünmesi lazım. Bizim için aslında 17 Ağustos bir milattı, ama onun da milat olmadığını 6 Şubat'ta gördük'' diye konuştu.
'BURSA, KAYGILANDIĞIM YERLERDEN BİRİSİ'
Bursa'nın yüksek deprem riski taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Tatar, “Sadece Marmara içinde aktif faylar yok. Marmara'nın güneyinde de aktif faylar bulunuyor. Biz Marmara Depremi'ne odaklanmışken, günün birinde başka depremle karşı karşıya kalabiliriz. Mustafa Başkanımı korkutmak istemiyorum ama Bursa benim en çok kaygılandığım yerlerden birisidir. 1855 Bursa depremi Uluabat fayından kaynaklanmış bir depremdir'' ifadelerini kullandı.
‘AFETLERİ ÖNLEYİCİ YATIRIMLARA DAHA FAZLA KAYNAK AYIRMALIYIZ'
Afet önleyici yatırımlara daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini söyleyen Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ise şöyle konuştu:
“Gelecek nesillere afete hazırlıklı kentler bırakmak hepimizin görevidir. Birlikte çalışma irademiz, buna olan inancımızın göstergesidir. Hazırlıklarımızı, birbirine entegre şekilde hayata geçirmek zorundayız. Marmara'da yer alan kentleri birbirine bütün düşünmeli ve hazırlığımızı buna göre yapmalıyız. Afetlerle mücadele için ayrılan kaynakların, afetlerin çok küçük bir kısmını önlediğini biliyoruz...
Bu eylemi mutlaka değiştirmeliyiz. Kentlerimizi afetlere hazır hale getirmek için önleyici yatırımlara daha fazla kaynak aktarmalıyız. Olası bir afetin etkilerini en aza indirmenin ve kayıpların önüne geçebilmenin mümkün olduğunu unutmamamız gerekiyor. Afet konteynerlerin her mahallede yer alması, afet gönüllüleri eğitimlerine hazırlıklı olmamız gerekli. Afetlere mutlak hazırlıklı olmalıyız. Hizmet üretebilmek ve mali disiplini sağlayabilmek için, belediye bütçesinin de sağlıklı bir şekilde yönetilmesi gerekiyor.”