Endemik bitki türleri arasında yer aldığı için doğadan toplanması yasak olan, Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan özel izinle Samsun'da ekimi yapılan salep orkidesi, kurutulup öğütüldükten sonra toz halinde satılıyor. 19 Mayıs Ekolojik Üreticiler Eğitim ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Hakkı Karaman, "Ürettiğimiz salebin yaş olarak alım fiyatı önümüzdeki yıl bahar ayında 500 TL düşünülüyor. Kurutulduğu zaman 5-6 kilogramdan 1 kilogram çıkıyor. Bu da kuru fiyatı, kurutma kıvamına göre 3 bin TL'den alınacak. Öğütüp işledikten sonra paketlenmiş hali firmamız tarafından piyasaya saf olarak sürülmekte. Bunun da kilosu 6 bin TL'den olacak" dedi.
Nesli Tehlikede Olan Yabani Bitki ve Hayvan Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşmesi (CITES) ile 1975'te koruma altına alınan salep bitkisinin üretimi Türkiye'de, en fazla Samsun'da yapılıyor. Samsun'da çoğaltım amaçlı salep üretimi bu yıl 115 dekar alanda 63 ton olurken, gıda amaçlı salep üretimi 71 dekar alanda 42,5 ton olarak kayıtlara geçti. Salep Samsun dışında ayrıca Aydın, Balıkesir, Kahramanmaraş ve Burdur gibi illerde de üretiliyor.
'PİYASAYA SAF OLARAK SÜRÜLMEKTE'
19 Mayıs Ekolojik Üreticiler Eğitim ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Hakkı Karaman, "Ürettiğimiz salebin yaş olarak alım fiyatı önümüzdeki yıl bahar ayında 500 TL düşünülüyor. Kurutulduğu zaman 5-6 kilogramdan 1 kilogram çıkıyor. Bu da kuru fiyatı, kurutma kıvamına göre 3 bin TL'den alınacak. Öğütüp işledikten sonra paketlenmiş hali firmamız tarafından piyasaya saf olarak sürülmekte. Bunun da kilosu 6 bin TL'den olacak. Bu ürünün hem ekonomik değeri hem de sağlık açısından çok faydalı olduğu için katkısız kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Ülkemizde bunun daha çok yaygınlaşması için bakanlığımızın 2025 yılını tıbbi aromatik yılı olarak ilan ettiğini duyduk. Bu konuda da üretimin çoğalması için gerekli desteklerin verilmesini istiyoruz" diye konuştu.
'ÜRÜN MİKTARI, EN FAZLA 19 MAYIS İLÇESİNDE'
2024 yılında salepten 12-13 milyon TL gelir elde edildiğini belirten Karaman, "2024 yılı hasat döneminde 19 Mayıs ilçemizden ve çeşitli ilçelerden üretim yapan çiftçilerden aldığımız miktar yaklaşık olarak 25 ton miktar civarında. Bunun bir kısmını kurutup işleyerek, bir kısmını da kuru olarak diğer firmalara satıldı. Bundan da ilçemize yaklaşık olarak 12-13 milyon TL gibi bir gelir sağlandı. Türkiye genelini düşünürsek, bizden sonra bu işe başlayan firmaların veya üreticilerin maliyeti yüksek olduğu için küçük alanlarda başladıkları ve şu anda çoğaltma aşamasında oldukları için piyasaya sürülen ürün miktarı, en fazla 19 Mayıs ilçesindedir. Diğer illerde piyasaya gıda olarak sürülen ürün çok az miktardadır. Ortalama Türkiye genelini düşünürsek, gıda olarak piyasaya sürülen ürün şu anda 10 ton gibi işlenmiş bir ürün var" dedi.
'ÇİFTÇİLERİMİZ TEREDDÜTLÜ'
İlk kez salep üretecek olanlardan alınması planlanan ücretlere de tepki gösteren Karaman, "25 Kasım 2024 tarihinde yayınlanan bir yazı ile salep bitkisinin doğal çiçekli soğanlar arasında olduğunu ve bunun üretiminin yerinde tespiti, ilk kaydı ve geçmişe dönük Çiftçi Kayıt Sistemi'nin (ÇKS) güncellenmesi için gelen yazıda çiftçi başına bin 745 TL, nisan-mayıs ayındaki hasat döneminde de tekrar bin 745 TL ücret alınacağı yazısı geldi. Bununla ilgili çiftçilerimiz tereddütlü. Bir gıda ürününden böyle bir ücretin alınması, diğer gıda ürünlerine de emsal gösterilerek üreticinin önünün kesilmesi gibi bir konu ortaya çıkmıştır. Bununla ilgili süreci başlatıyoruz. Bakanlıkla yaptığımız görüşmelerde uzlaşma sağlanarak, bu ücretin ödenmemesi konusunda vatandaşlara tekrar bilgi vereceğiz" diye konuştu.
'FAYDALANMA ÇALIŞMALARI YETERSİZ'
Türkiye'nin 3 bin 700 endemik bitki türü ile Avrupa'yı geride bıraktığını fakat faydalanma oranının sadece yüzde 0,4 olduğunu belirten Karaman, "Salep bitkimizin 2019 yılı uluslararası bitki araştırma komisyonunun raporuna göre tüm Avrupa ülkelerinde faydalanılabilen bitki türlerinin sayısı, yaklaşık 700 adet civarında olduğu söyleniyor. Sadece Türkiye'de 3 bin 700 adet civarında tespit edildiği söylenmekte. Faydalanma oranı Avrupa'da yüzde 74,5, Türkiye'de yüzde 0,4'tür. Bununla ilgili yapılan çalışmaların yetersiz olduğunu görmekteyiz. Bizim 2014 yılında kurduğumuz Ekolojik Üreticiler Derneği'nin çalışmalarıyla ülkesinde, kendi coğrafyasında, kendi ikliminde yetişen, sağlığa, insanlara ve ekonomiye katkısı olan bitkileri çalışmalar yapıldıktan sonra tarıma alarak ülkemize katkı sağlama amacıyla kurduk" dedi.